Sadık Danışman: Mazlumları unutmamalıyız
Yardımeli Derneği Genel Başkanı Dr. Sadık DANIŞMAN: “Dünyanın mazlum, mağdur ve muhtaç insanlarına hizmet etmek bizim için en büyük onurdur, duadır”
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-01 11:16:59
Yardımeli Derneği Genel Başkanı Dr. Sadık DANIŞMAN: “Dünyanın mazlum, mağdur ve muhtaç insanlarına hizmet etmek bizim için en büyük onurdur, duadır”
Yardımeli Derneği ulusal ve uluslar arası projeleriyle bildiğimiz bir dernek. Derneğinizin dünyanın dört bir yanında uyguladığı Kardeş Aile Projesi hakkında bilgi verebilir misiniz?
S. Danışman: Röportajımıza, tüm gönül dostlarımıza, hayırseverlerimize selamlarımı, muhabbetlerimi ve dualarımı ileterek başlamak istiyorum.
Dünyada 1 milyarı aşkın insan günde 1/bir dolara çalışıyor, 1/bir dolarlık bir kazançla hayatını idame ettirmeye çalışıyor. 1 milyar 250 milyon insan elektriksiz. 800 milyon insan her gün aç yatıyor, 1 milyarı aşkın insan obez yani aşırı kilolu. Günde en az 4 saat sadece su taşıyıp barınağına getirmeye çalışan 500 milyon bayan var. Her yıl 5 milyonu aşkın bebeğimizi, çocuğumuzu özellikle enfeksiyon hastalıklarından kaybetmekteyiz. Bu örnekler çoğaltılabilir. İslam hayır medeniyetidir ve dünyada yaklaşık 2 milyar Müslüman varken, “bu acı, dramatik tablolar neden yaşanıyor? diye sormak lazım.
Bu tespitlerden sonra sorunuza geçecek olursak: Kardeş Aile Projesi ilkin dört ayrı ülkede uygulandı. Şu anda uyguladığımız ülke sayısı ise 11’e ulaştı. Başlangıçta Filistin (Gazze, Kudüs) ve Filistin mülteci kampları (Lübnan, Suriye, Ürdün) daha sonra Pakistan (Keşmir), Habeşistan (Etiyopya) ve Türkiye idi. Daha sonra buna Somali’yi, Sudan’ı (Darfur), Kazakistan’ı, Bosna Hersek’i, Arakan’ı kattık. Şu anda 11 ülkede uyguladığımız Kardeş Aile Projemiz ile ülkemizde 81 ilimizden veren el kardeş ailelerimiz, ülkemizin 30’u aşkın ilinden ise alan el kardeş ailelerimiz var. Yurt dışından 10 farklı ülkeden veren el kardeş ailemiz var.
Kardeş Aile Projesinin uygulanmasında Ensar ve Muhacir kardeşliğinden ilham aldık ve bu projeyle “Biz de denizde, okyanusta bir damla olabilir miyiz?” diye yola koyulduk. Elhamdülillâh, veren el Kardeş Ailelerimiz bu projeye gereken ilgiyi ve desteği gösterdiler.
Gazze’de, Kudüs’te, Mogadişu’da olsun, İslamabad’ta, Muzaffarabad’ta, Azat Keşmir’de, Addis Ababa olsun, Türkiye’de ve diğer bazı illerimizde olsun hem Türkiye’den hem Avrupa’dan veren el kardeşlerimiz bu projeye katıldılar. Bu proje, kardeşlik ve ümmet ruhunun geliştirilip pekiştirilmesi adına güzel bir projedir.
Ayrıca biz bu ailelerin, imkânlar ölçüsünde birbirleriyle mektuplaşmalarını temin ediyoruz, telefonla haberleşmelerini sağlamaya çalışıyoruz. O ülkelerdeki ofislerimiz aracılığıyla mektuplar farklı dillerde olduğu için Yardımeli’miz bunları tercüme edip alan ellerle veren ellere ulaştırmaktadır.
Gündemde Suriyeli Mülteciler var. Yardımeli olarak Suriyeli mülteciler için neler yapıyorsunuz?
S. Danışman: Suriye’de maalesef çok dramatik bir durum yaşanıyor, her gün yüzlerce insan katlediliyor. Suriye bizim komşumuz; dinî, tarihî, kültürel, akrabalık gibi daha pek çok bağlarımız ve ortak değerlerimiz var. Suriye’deki iç savaş, en acımasız haliyle özellikle sivilleri, savunmasız insanları vuruyor. Fırın önünde ekmek almak için bekleyen insanlar, savaş uçaklarıyla bombalanıyor. Fırın önünde bekleyen masum insanlara saldırı, insanlık adına Suriye iç savaşının en acımasız ve en utanç veren yüzüdür. Ekmek bekleyen halk, savaş uçaklarıyla bombalanıyorsa artık insanlıktan çıkılmış demektir.
Suriyeli mülteci kardeşlerimiz için “Yardım Konvoyları” düzenledik; gıdadan battaniyeye, kışlık giysilerden tıbbî malzemelere kadar her türlü ihtiyaca yönelik yardımları Suriyeli mülteci kardeşlerimize ulaştırdık ve ulaştırmaya da devam etmekteyiz. Bize sığınan bu insanlara kucak açmak hem dinî hem de insanî bir görevimizdir. Yardımeli olarak her hususta Suriyeli mazlum ve mağdur dostlarımızın kardeşlerimizin yanındayız, onlar bize Allah’ın emanetidir, onlara elimizden gelen her türlü yardımı ve desteği yapıyoruz, yapmalıyız da.
Hıristiyanlar, Sünniler, Nusayriler, Ermeniler, Türkmenler, Araplar ayrımı yapmadan söylüyoruz bütün sivil halk, kış şartlarında barınma ve gıda sorunuyla karşı karşıya. Biz de bu hayati sorunları çözmek ve sorumluluğumuzun bize yüklediği görev bilinciyle hareket ediyoruz.
Suriyeli mültecilerin çoğunun kadın ve çocuk olduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda beslenme, barınma, ısınma ve sağlık en önemli mesele haline geliyor. Bölgede hâlâ un, temel gıda maddeleri, battaniye ve ilaç gibi malzemelere acil ihtiyaç var. Hayırsever vatandaşlarımızın bu yönde de desteklerini bekliyoruz. Şu anda Suriyeli mültecilerin durumları kış olması nedeniyle daha zorlaştı. Özellikle bebekler, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar çok zor durumda, çok zor şartlar altında yaşıyorlar.
“Suriye İçin Bir Ekmek, Bir Battaniye” kampanyasında birçok Sivil Toplum Kuruluşu ile beraber ortak hareket ediyoruz, elhamdülillah kampanya iyi gidiyor, bu konuda halkımızdan daha çok destek bekliyoruz.
Sizler de Suriyeli kardeşlerimize kredi kartıyla online bağış, bankalar (Ziraat Bankası, Kuveyt Türk Katılım Bankası, Albaraka Türk, Bank Asya, Türkiye Finans Katılım Bankası) ya da SURİYE yazıp 4031’e göndererek yardımda bulunabilirsiniz.
Somali’de birçok faaliyetleriniz var. Somali Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinin son durumu hakkında bilgi verebilir misiniz?
S. Danışman: Son yıllarda şiddetli kuraklık ve açlık nedeniyle Somali’de çok sayıda bebek, çocuk ve anne öldü.
Başbakan Yardımcımız Sayın Bekir Bozdağ’ın temelini attığı ve inşaatına başladığımız hastanede Somalili bir anne, “Ben bebeğimi bir sağlık birimine götürdüm ve orada tedavi ettirdim” deme noktasına gelebilecek. Bu, Somalili kardeşlerimizin dünya insanlığından bekledikleri ve hak ettikleri bir hizmettir.
Yardımeli olarak Somali’de “Çocuklar Ölüm Sıralarını Beklemesin, Anneler Ölüm Nöbeti Tutmasın” parolasıyla yola çıkarak, siz hayırsever bağışçılarımızdan aldığımız güç ve destekle Çocuk ve Kadın Doğum Hastanesinin inşaatına hızla devam ediyoruz.
Geçtiğimiz aylarda Afrika’nın en büyük yetimhanelerinden biri olan “Akabe Yetimler Külliyesi”ni açtınız. Külliyenin önemi ve icra edeceği görevler hakkında bilgi verir misiniz?
S. Danışman: 21 bin metrekare alan üzerine inşa edip 2012 Ağustos’unda hizmete soktuğumuz Akabe Yetimler Külliyesi, Afrika’nın en büyük yetimhanesi olma özelliğine sahiptir. Yetimhanemizde, geleceğin âlimleri, müçtehitleri, fatihleri yetişecek; Sudan’a, ümmete ve insanlığa hizmet edeceklerdir inşallah.
Külliyemizde, beşerî/pozitif ilimler yanında, Kur’anî ilimler de verilmektedir. Külliye içerisinde ilköğretim okulu derslikleri, sanat atölyeleri, yatakhane, kütüphane, yemekhane, revir, oyun odaları, cami, çok amaçlı salonlar ve aktivite mekânları bulunmaktadır.
Sudan’da emperyalist devletlerin kışkırtmaları nedeniyle kabileler arası iç çatışmalar yaşanıyor, kardeş kanı dökülüyor. Açtığımız bu külliye ile, farklı kabilelere mensup Sudanlı çocukların bir arada öğrenim görüp, tanışmalarını kaynaşmalarını sağlayacağız; onlara ümmet bilincini ve kardeşlik şuurunu aşılayıp iç çatışmaların sona ermesini, barış ve huzur içinde bir arada yaşamalarını ve geleceğin yaşanabilir Sudan’ını hep beraber kurmalarını sağlayabileceklerinin bir modelini göstermiş olacak inşallah.
Açtığımız bu yetimhaneyle; yetimlerin eline kalem verildi, tek başına hayatını idame ettirmeye gücü yetmeyen yetimlere kendi ayakları üzerinde duracak yeterliliğe ulaşıncaya kadar destek olmak, dinî, beşerî ve meslekî eğitim ortamlarını oluşturmak ve onları aile şefkati ile kucaklayarak topluma uyumlarını sağlamayı amaçladık. Bu yüzden açtığımız yetimhanemiz, aile ortamını aratmayacak şekilde düzenlenmiş olup çocukların sevgi, huzur ve şefkat atmosferinde her türlü ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılanmasına dikkat edilmektedir; zira yetimlerin velisi Allah’tır ve yetimler bizlere Rabbimizin ve kendisi de bir yetim olan Peygamberimizin (s.a.v.) birer emanetidirler.
Kurban 2012 Organizasyonunda yurt içinde ve yurt dışında neler yaptınız?
S. Danışman: Allah’a şükürler olsun, Rabbim tekrar bizi kurban vasıtasıyla ümmet kardeşlerimizle buluşturdu, onlarla kardeşliğin, dostluğun, yardımlaşmanın ve dayanışmanın en güzel örneklerini bir kez daha yaşadık şükürler olsun.
Bu yıl 6.sını gerçekleştirdiğimiz vekâlet yoluyla kurban kesim ve dağıtım organizasyonunu da başarıyla tamamladık elhamdülillah. Bu yıl, 30 ülkede ve 40 ayrı bölgede kurban kestik. 140 kişilik gönüllü ekibimizle bizlere kurban vekâleti veren kardeşlerimizin kurbanlarını kestik; yeryüzü coğrafyasında kurbanlarını kendilerine şahit kıldık.
Her yıl olduğu gibi bu yılda Kurban Organizasyonuna katılan gönüllü kardeşlerimize, temsilcilerimize ve partner kuruluşlarımıza gerekli bilgilendirmeleri yaptık.
Kurban Organizasyonunda bilhassa şunlara dikkat ettik:
• Habil’in kurbanını kestik, yani en iyi kurbanı kestik
• Çevre sağlığına ve hijyenik şartlara uygun hareket ettik
• Vekâlet verenin ismini bizzat okuyarak kurbanlarını kestik
• Gerçek ihtiyaç sahiplerini tespit ederek adil bir dağıtım yaptık
• Kurban kesim ve dağıtım organizasyonu sonrasında tüm faaliyetleri, ayrıntılı bir raporla genel merkezimize bildirdik.
Kurban, sadece et kesmekten ve et dağıtmaktan ibaret değildir. Zaten kurbanın anlamı yaklaşmak, yakınlaşmak, huzur-u ilahîde olmak, paylaşmaktır. Bu vesileyle gittiğimiz coğrafyalarda, hayır ve şefkat köprüleri kurduk; oradaki kardeşlerimizin problemlerini, meselelerini istişare edip paylaştık, gördüğümüz sıkıntıları ve güzellikleri tespit edip bir raporla genel merkeze bildirdik.
Birçok bölgede örneğin Somali’de, Pakistan’da, Sudan’da, Habeşistan (Etiyopya)’da “Su Kuyuları” açıyorsunuz. Açılan bu “Su Kuyuları”nın bölge halkı açısından önemi nedir?
S. Danışman: Su kuyuları ile ilgili olarak en başta şunu vurgulamak isterim. Bize su kuyusu açmak için bağışta bulunan tüm bağışçılarımıza en kalbî selamlarımı ve muhabbetlerimi iletmenin yanı sıra “Su Gibi Aziz Olunuz” diyorum. Rabbim, sizlere bu dünyada zemzemi, ahirette de kevseri nasip etsin inşallah.
Dünyamızda suya hasret yüzmilyonlarca insan var, aynı zamanda her gün 500 milyon kadın günün 4 saatini su taşıyarak geçirmektedir. Her yıl 5 milyon çocuğumuz temiz su bulamadığından dolayı enfeksiyon hastalıklarından hayatını kaybetmektedir. Yardımeli, suya ihtiyaç duyulan coğrafyalarda özellikle Somali’de, Sudan’da, Darfur’da, Habeşistan (Etiyopya)’da, Pakistan’da, Bangladeş’te ve diğer coğrafyalarda ihtiyaç sıralarını da gözeterek partner kuruluşlarımız ve bizzat ekiplerimiz aracılığıyla tespit yapmakta, ihtiyaç duyulan yerlere su kuyuları açmaktayız.
Pakistan’da “Eyüp Sultan Köyü Proje”niz var. Proje şu an ne aşamadadır?
S. Danışman: Eyüp Sultan Köyü, 2010 yılında Pakistan’da meydana gelen sel felaketi sonrası evsiz kalan, mağdur ve muhtaç Pakistanlı kardeşlerimiz için inşa edilecektir ki, köyümüzün temellerini attık elhamdülillah. Rabbim, en kısa zamanda tamamlayıp Pakistanlı selzede kardeşlerimize teslim etmeyi nasip etsin.
Köyümüzün inşası için Pakistan’ın Peşaver eyaletinin Çarşad iline 4 km mesafede, kırk dönüm bir arazi satın aldık. Eyüp Sultan Hazretlerinin yaşına binaen 91 konutu, mescidi, iş atölyeleri, sağlık evi olan, seracılık, hayvancılık, tarım noktasında da eğitim verilebilecek durumda olan bir köy inşa ediyoruz. Bu köyün de inşaat çalışmaları sürmektedir, inşallah 2013 ortalarında modern ve model bir köy olarak bitireceğiz. Buraya sel felaketi mağdurlarını yerleştirmiş olacağız.
Selzedeleri köyümüze yerleştirdikten sonrada buradaki köy halkından bayanları ve erkekleri tarım, hayvancılık, arıcılık, seracılık, el sanatları noktasında ayrı ayrı eğiteceğiz.
Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim, Rabbim kolaylıklar nasip etsin.
S. Danışman: Bu güzel röportaj için çok teşekkür ederim, tüm gönüllülerimize ve bağışçılarımıza en kalbî selamlarımı, muhabbetlerimi ve dualarımı iletirim.
SON VİDEO HABER
Haber Ara