Hafız Babasının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a feryadı
Ben çocuğumu hafız yapıp; ilim tahsilini tamamlamasını ve aynı zamanda devletimizin çocuğuma okul diploması vermesini isterim. Devlet bizi okul ile Kur’an arasında bir tercih yapmaya zorlamamalı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-01 10:41:00
TIMETURK / Haber Merkezi
Bu yazı Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ithaf olunur. Bu yazıyı kaleme alırken 4 çocuğundan 3’ünü hafız yapmış ve bu uğurda 28 Şubat döneminde bile karşılaşmadığımız tacizlere maruz kaldığımızın unutulmamasını isteyen bir baba olduğumu hatırlatırım.
Efendim! Siz cihan padişahısınız, yazımın sonunda bu işin; sizin için iki kelimelik bir cümle olduğunu anlayacaksınız, mesele şudur ki;
Ben çocuklarımı hafız yapıp, sonrada şeriat ilmini okumalarını istiyorum. Elhamdülillah hedefimin % 50’sini gerçekleştirdim. Ancak çocuklarımı okula göndermedim diye onlarca kere milli eğitim, okul idarecileri ve polis tarafından tacize uğradım. Yok, efendim 5000 TL para cezası varmış, hapis cezası varmış ya da çocuklarıma devlet el koyarmış. Ben bu saldırılara kulak asmadım ve işime devam ettim. Ama bu arada çocuklarım okula gidemedi ve dünyevi ilimlerini alması için öğretmen tuttum. Hâlbuki bu iş böyle olmamalı. Bu işte bir terslik var. Ben çocuğumu hafız yapıp; ilim tahsilini tamamlamasını ve aynı zamanda devletimizin çocuğuma okul diploması vermesini isterim. Devlet bizi okul ile Kur’an arasında bir tercih yapmaya zorlamamalı.
Hele şimdi; çocuklarımızı 4 yaşında alıp 17 yaşına kadar bize vermeyen bir sistemde nasıl olacak. Araya sıkıştırılmış 1-2 senede çocuk nasıl hafız olacak. Kaldı ki oldu; dinini nasıl öğrenecek ya da öğretecek seviyeye gelecek. Sizde biliyorsunuz ki bu müfredat ile yavrular genç olana kadar Avrupa’dan ithal uğraşılar ile meşgul oluyor. Gençlik çağına gelmiş gence siz nasıl tesir edeceksiniz. Benim bu kaygımı inanın tüm ebeveynler taşıyor.
Hele birde hafızlara tanınmayan imkânlar okullu öğrencilere sağlanınca gözlerim yaşarıyor, Kur’an bu kadar garip mi kaldı diye okullara elektrik, su, doğalgaz, kömür, bilgisayar, akıllı tahta, kıyafet, ecza dolabı, diş fırçası, süt bedava iken benim çocuğum sadece hafızlık yapıyor diye bütün bu imkânlardan niye mahrum oluyor. Bilakis hafızlarımız spor yapmak için spor alanlarına gittiğinde tam ücret talep ediliyor, otobüse bindiğinde tam bilet isteniyor hatta okula gitmiyor diye 5000 liraya kadar varan ceza ve mahkeme tehditleri ile neden karşı karşıya kalıyor.
Efendim! Siz gönlümüzün padişahısınız Allah’ın birliğine inandığım gibi; samimi bir Müslüman olduğunuza inanıyorum. Siz kimseye pabuç bırakmayacak kadar yüreklisiniz ve hassassınız, yüreklisiniz; çünkü kimsenin konuşmaya bile cesaret edemediği konuları çözmek için müzakereler başlatıp en azından Şehit Abisi olarak yüreğime su serptiniz. Hassassınız çünkü İbrahim Tatlıses , Müslüm Gürses , Alex , Aslı Çakır Alptekin gibi Türkiye’ye mal olmuş insanları rahatsızlığından ve başarılarından dolayı gece yarısı bile olsa arayıp mesajınızı veriyorsunuz.
Bu kadar cesur ve nazik bir insan olarak; Bu vatanın her şeyi olan hafızlarımızın varlığını birliğini koruyacağınıza yürekten inanıyorum. İnancımıninançsızlığa dönüşmeyeceğini umut ediyorum ve bu yazıya Allah’ı şahit tutup ben ölürken kabrime konulmasını vasiyet ediyorum.
Sizi en kalbi duygularımla selamlıyorum ve bu akşam hafız yavrularım ile beraber geçmişlerinize bir hatim sözü veriyorum.
Allah’a emanet olun…(İsmailaga.com)
SON VİDEO HABER
Haber Ara