İsrail'de koalisyon pazarlıkları
Netanyahu'nun yeni koalisyonu hükümetini kurmak için 6 haftası bulunuyor. Eski gazeteci Yair Lapid'in 'gelecek var' partisinin kazandığı başarı, partiye kilit rol veriyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-01-31 18:58:11
Geçen hafta sonuçlanan İsrail seçimlerinde eski başbakan Benyamin Netanyahu ile dışişleri bakanı Avigdor Liberman'ın ortak partisi Likud-beytanu beklenenden çok daha zayıf bir sonuç aldı. Likud-beytanu ittifakı bir önceki seçimlere göre 11 sandalye kaybederek, meclise yalnızca 31 milletvekili gönderebildi. Siyasete bir yıl önce atılmış olan eski gazeteci Yair Lapid'in merkez partisi 'gelecek var' ise sürpriz bir çıkışla 19 sandalye kazanarak, ikinci en büyük parti konumuna geldi.
Seçim sonuçlarına göre beklenenin çok altında rey alan ve 12 sandalye kazanan işçi partisi lideri Shelly Yakhimoviç'in ise bir sonraki muhalefet lideri olacağına yüksek ihtimal... Zira Yakhimoviç'in, Netanyahu'ya alternatif bir hükümet kurulabilmesi için merkez-sol partilerle birleşmesi yönünde Lapid'e yaptığı çağrılar cevapsız kalmıştı. Lapid ise "başbakanlık koltuğunu Netanyahu'dan çalmak gibi bir niyeti olmadığını" açıkça dile getirdi. Ancak, 19 koltukla önemli bir yeri olan Lapid'in de, Netanyahu ile birlikte aynı koalisyonda yer alması için önemli talepleri olacak.
Hiçbir partinin mecliste baskın bir rol oyanayacak sandalye çoğunluğunu elde edememiş olması da, koalisyon pazarlıklarının uzun sürebileceğinin işareti... Kanuna göre Netanyahu'nun yeni koalisyonu bir araya getirebilmek için önünde 6 haftası bulunuyor. 2013 yılının ilk ayını sonlandırırken halen yıllık bütçenin kararlaştırılamamış olması, koalisyon pazarlıklarının bir an önce sonuçlanması için ciddi bir baskı oluşturuyor.
BAKANLIKLARIN PAYLAŞIMI
Bütün hızıyla devam eden koalisyon pazarlıklarının en önemli maddelerinden biri de paylaşılacak olan bakanlıklar... Dışişleri bakanlığı koltuğunda oturmaya devam etmek isteyen Avigdor Lieberman, sosyo-ekonomik talepleriyle gündeme gelen Yair Lapid için yeni koalisyon hükümetindeki en uygun pozisyonun maliye bakanlığı olacağını belirtiyor. Bazı siyasi kaynaklara göre, Netanyahu'dan sonra en büyük ikinci parti konumunda olan Lapid, başbakanlıktan sonra en önemli konum olarak görülen dışişleri bakanlığını talep ediyor.
Liberman'ın dışişleri bakanlığını kaybetmesi halinde, devralabileceği en üst düzey makam, savunma bakanlığı... Yine siyasi kaynaklara göre Lapid, Lieberman'ın savunma bakanlığına getirilmesi gibi bir senaryoyu da veto etmeye hazırlanıyor.
Görev paylaşımındaki bu çıkmaz, Netanyahu'nun yeni koalisyon kurma çabalarını zora sokuyor. Nitekim, Likud'un çok sayıda üst düzey yetkilisi, Lapid'in bu taleplerini hoş karşılamıyor. Likud yetkilileri, Netanyahu'nun 4 yıllık dönemi boyunca 28 sandalyeli bir muhalefete karşı hükümeti yönettikten sonra, Lapid'in 19 sandalyeli partisinin bu kadar büyük bir baskı oluşturamayacağını belirtiyor. Koalisyon pazarlıkları bu gibi çıkmazlarla daha bir süre daha devam edilebileceğini gösteriyor. Üstelik bazı Likud yetkililerine göre, Lapid'in işleri iyice yokuşa sürmesiyle Netanyahu koalisyon için diğer muhtemel ortakları da göz önünde bulundurabilir.
SENARYOLAR
Anlaşmaları durumunda Netanyahu ve Lapid'in milletvekili sayısı hükümeti kurmaya yetecek mi? İki partinin koalisyon hükümetini kurması için en az 11 sandalyeye daha ihtiyacı var. Ancak bu sandalyelerin hangi parti milletvekilleriyle sağlanacağı da bir başka tartışma konusu...
Benyamin Netanyahu ve Yair Lapid'in yaptığı pazarlık, hangi partilerin koalisyona dahil olacağı konusunu da kapsıyor. 12 sandalyeyle üçüncü sırada yer alan işçi partisi lideri Shelly Yakhimoviç, Netanyahu ile aynı hükümette yer almayı kesin bir dille reddediyor. Seçim sonuçlarına göre dördüncü ve beşinci sıralarda sağ kanattaki partilerden Şas ve Yahudi Evi yer alıyor. Sosyal yükümlülüklerin eşit paylaşılması talebi nedeniyle Lapid'in menfaatleri, ortodoks yahudi kesimini temsil eden Şas partisiyle doğrudan çakışıyor. Bu nedenle Lapid, Şas partisiyle koalisyon ortaklığına kesinlikle karşı çıkıyor.
Diğer bir sağ kanat partisi Yahudi Evi'nin lideri Naftali Bennett'in ise koalisyona girip giremeyeceği yönünde farklı iddialar bulunuyor. Naftali Bennett, geçen yılın sonlarında seçime az bir süre kala, Netanyahu'nun partisindeki üst seviye görevinden ayrılıp kendi partisini kurmuş ve kısa bir sürede önemli bir destek toplamayı başarmıştı.
Ancak Bennett'in Netanyahu'nun ofisinde çalışırken, partiye ilişkin bazı hassas bilgileri basına sızdırdığı gerekçesiyle aralarında kişisel bir husumetin olduğu iddiaları var. Bazı kaynaklar, Bennett'in koalisyona katılmasına, Netanyahu'nun eşinin karşı çıktığını iddia ediyor. Netanyahu'nun da uluslararası kamuoyundaki imajını düzeltmek için Filistinliler ile barış görüşmelerini yeniden başlatmak veya en azından başlatma isteği varmış izlenimi vermek istediği söylentiler arasında... Bu durumda, yerleşimcileri destekleyen ve Filistin Devleti'nin kurulmasına kesinlikle karşı çıkan Bennett'in koalisyonda yer alması da, Netanyahu'yu zor duruma düşürebilir.
Öte yandan Gelecek Var Partisi lideri Lapid'in diğer merkez-sol partilerle yaptığı pazarlıklar da gündemde... Zira Kadima veya Zipi Livni'nin Hareket partisiyle birleşmesi ve ardından mecliste Likud-beytanu birliğinin ayrılması durumunda Lapid meclisteki en büyük parti konumuna gelebilir. Bu senaryolar ışığında hem Netanyahu hem de Lapid, koalisyon ortaklığı konusunda ince hesaplar yapıyorlar.
FİLİSTİNLİLER'İN YORUMLARI
İsrail'de yaşanan bu sıcak gündeme Filistin'in yorumu ne? Ramallah'ta, Madar adlı İsrail bilimleri merkezinde düzenlenen seminerde Filistinli akademisyenler İsrail seçim sonuçlarını değerlendirdiler. Doç. Dr. Raif Zreyk, Lapid'in çıkışını olumlu bir gelişme olarak yorumladı. Madar merkezinin direktörü Dr. Huneyda Ghanim ise oluşan tablonun, Filistin konusunda olumlu gelişme sağlamaya yetmeyeceğini söyledi.
Dr. Huneyda Ghanim "seçim sonuçları kesinlikle değişiklik yansıtıyor. İsrail toplumu artık uzun bir zaman sonra en sağ kanada ve hatta faşist partilere yönelmenin İsrail için olumlu olmadığını anlamış görünüyor. Lapid'in çıkışı, İsrail hükümetinin önümüzdeki dönemde önceliğinin iç siyaset olacağını gösteriyor. Uluslararası baskıların artırılmaması durumunda, Filistin konusuyla hiç ilgilenmeyebilirler bile..." diyor.
Hayfa şehrinde Karmel Üniversitesi'nde sosyal bilimler departmanında görev yapan doç dr. Raif Zreyk ise fikrini "Lapid'i merkez olarak değil de ılımlı bir sağ parti olarak görebiliriz. İsrail son yıllarda yalnızca sağ kanada değil, faşist ideolojilere doğru yöneliyordu, en azından bu durumun artık geçerli olmadığını söyleyebiliriz. Şimdi en azından daha makul bir sağ partiyle yüz yüzeyiz. Filistin konusunda aniden büyük bir değişiklik beklemek doğru olmaz. Ama bu ölçülü de olsa, iyi yönde bir gelişme. Netanyahu sonunda gücünün sınırlarını hissetmeye başladı, bu da iyi bir işaret" diye açıklıyor.
Dr. Zreyk'e göre "yeni oluşturulacak koalisyon hükümetinde Filistin konusunda bazı adımların atılabilmesi için Naftali Bennett'in Yahudi evi partisi koalisyon dışında bırakılması" gerekiyor.
Filistin yönetiminde el Fetih partisinin üst düzey yetkililerinden, eski müzakere şefi ve şimdiki hükümet sözcülerinden dr. Nebil Şaat, "Netanyahu'nun bu kez çok daha zayıf bir konumda olduğunu ve bu dönemde gelecek dış baskının Filistin dâvâsına yönelik kayda değer bir adım atılmasını sağlayabileceğini" vurguladı.
Nebil Şaat "Filistin konusunda pek bir değişiklik beklemiyorum ama sonuçlar Netanyahu'nun kaybettiğini gösteriyor. Evet, yine Netanyahu başbakan olacak gibi görünüyor ama bu kez durumu çok farklı. Hükümet içinde eski gücü olmayacak. Dolayısıyla, Avrupa ve Amerika'nın baskısına karşı daha hassas bir Netanyahu olacak. Artık Netanyahu İsrail'in kralı değil ve artık İsrail'in hesap sorulmaz bu hali değişmeli. Ancak dış baskılar arttırılmadığı sürece köklü bir değişiklik olmaz. İsrail'e özellikle yerleşim yerleri konusunda baskı yapılmalı. Çünkü şu an güçlü olan hiçbir parti yerleşim yerlerini doğrudan hedef almıyor. Yerleşim yerlerine yönelik kesin ve tam bir dondurma kararı alınmadığı sürece barış görüşmelerine yönelmek mümkün değil...
Bence artık hem el Fetih hem de Hamas, İsrail'in atacağı bir sonraki adımı beklemenin ve bu ayrımı bu şekilde devam ettirmenin ne kadar beyhude olduğunu görüyor. Arap isyanlarının meydana getirdiği bu istikrarsızlık döneminde tarafların bir an önce anlaşmaya varması gerekir. Suriye'de, Lübnan'da, Irak'ta, Mısır'da hep istikrarsızlık sözkonusu ve bu durumda bizim bir birlik oluşturmamız gerekir" dedi.
Ancak Nebil Şaat uzun zamandır sonuçsuz kalan bu birlik çağrılarının somutlaşması yönünde topu yine Hamas tarafına atıyor. (KuzeyHaberAjansı)
SON VİDEO HABER
Haber Ara