Galatasaray Üniversitesi göz göre göre yandı
Galatasaray Üniversitesi'nde çıkan yangın hem paniğe hem de soru işaretlerine sebep oldu.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-01-22 23:55:31
Üniversitenin Ortaköy'deki kampüsünde, öğretim üyelerinin odaları ve sekretaryanın bulunduğu tarihi ahşap binada henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın başladı.Kısa sürede büyüyen yangın, binanın çatısına sıçradı. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine gelen Sarıyer, Beşiktaş, Şişli ve Beyoğlu itfaiyesi ekipleri, su ve köpükle yangına müdahale ederken, binanın yanan çatısında çökme meydana geldi.Rüzgarın etkisiyle binayı saran yangın, itfaiyenin yaklaşık 2,5 saatlik çalışması sonucu kısmen kontrol altına alındı. Dumandan etkilenen bazı itfaiye erlerine de olay yerinde bekletilen sağlık ekiplerince müdahale edildi.
Yangın sırasında kampüse gelen çok sayıda öğretim üyesi ve üniversite öğrencisi söndürme çalışmalarını izlerken, polis olay yerine güvenlik şeridi çekerek vatandaşları bölgeden uzaklaştırdı.
ORTAYLI: "YANGINLAR DÜŞÜNDÜRÜCÜ"
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Galatasaray Üniversitesi'ndeki yangınla ilgili olarak tarihi binanın büyük hasar gördüğünü belirterek, "Boğazdaki bu tarihi binaların, okul olanlarının böyle ardı ardına yanması çok düşündürüyor. Bunların tekrardan okul olması lazım" dedi.Prof. Ortaylı, yanan binadaki kütüphaneye altıbin kitap bağışladığını belirterek, bazı kitapların bulunabileceğini ama bazılarının bulunmasının zor olduğunu söyledi.
Ortaylı şunları söyledi:
"Allah beterinden saklasın. Üç fakültenin bulunduğu bina. Dolmabahçe Sarayı'nın büyük müştemilatı. Bu yanan binada derslik yok, hocaların odaları var. Öğrenci işlerinin kayıtları var. Kayıtların dolayısıyla kopyaları mevcut. Şimdi benim orada ikinci katta hukuk fakültesinde kurduğum kütüphane var. Oradaki 6 bin kitabı da ben bağışlamıştım. Bazı kitaplar bulunabilecek belki ama bazılarının bulunması çok zor. Envanteri var elimizde, bilmiyorum bu sulama işinde, söndürme işinde ne kadarı sağlam çıkacak onu bilemiyorum. Çok, çok üzgünüz. Binanın da gayet müzeyyen işleri var kalem işi. Artık o bitti. Bu bir ahşap bina değil aslında. Bu kagir olarak yapılmış bina. Bunların ara katları ahşaptır. Çöktü zaten bina. Çok üzücü bir şey. Boğazdaki bu tarihi binaların okul olanların bilhassa böyle ardı ardına yanması çok düşündürüyor. Tekrardan okul olması lazım. "
Yangın sırasında binada olan Doçent Doktor Özlem Yüce, yangın anını canlı yayında anlattı. Yüce şunları söyledi: "3. katta öğretim üyelerinin odaların bulunduğu katta, bir öğretim üyemizin odasından dumanlar yükseldi. Dumanları görünce binayı tahliye ettik. 5-6 dakika içerisinde itfaiye ekipleri geldi. Soğutma çalışmaları yaptıklarını düşünürken, bina birden alev aldı. Tahmin edersiniz ki ahşap bina ve içerisinde kitaplar var. Binada bulunan az sayıdaki öğrenci de tahliye edildi. Panik yaşanmadı, düzgün bir şekilde tahliye işlemleri yapıldı. Yangının elektrik kontağından çıktığı tahmin ediliyor. Maalesef binamızın yanışını hüzünle izliyoruz."
'DOLMABAHÇE DE TEHLİKEDE'
NTV Tarih Yayın Kurulu Üyesi Necdet Sakaoğlu ise başka bir tehlikeye işaret etti.
Dolmabahçe Sarayı'nın da bu tür bir yangınla karşılaşma riskine işaret eden Sakaoğlu, şunları dile getirdi:
"Bu tür yangınlar bizim eski saraylarımızda veya sarayken başka amaçla kullanılan binalarımızda her an, hergün beklenebilir. Yarın başkasının haberini alabiliriz. Bunlar yangından gereği gibi korunamıyor. Korunması da mümkün değil. Hergün yüzlerce öğrencinin girip çıktığı, faal biçimde kullanılan binaların ahşap yapısı ve tarihi dokusu dikkate alınmıyor, alınamaz da...
ERDOĞAN TEZİÇ: 'TELAFİSİ ÇOK ZOR'
Üniversitenin eski rektörlerinden Erdoğan Teziç arşivde bulunan kitaplara dikkat çekti. Binanın onarımı için Galatasaray kurumu mensuplarına büyük iş düştüğünü söyleyen Teziç, "Bina bir şekilde restore edilebilir. Ancak çok zengin bir kitap malzemesi vardı orada. Ben 50 yıllık kitaplarımı oraya bağışlamıştım. Başka yerlerde bulunma imkanı olmayan nadide eserler bulunuyordu. Bunların hepsi heralde kullanılamayacak hale geldi. Bunların telefisi çok zor" diye konuştu.
ALTAYLI: İTFAİYE REZALETİ
Fatih Altaylı, Teke Tek programı sırasında Galatasaray Üniversitesi yangını ile ilgili şunları söyledi: "Yine bir itfaiye rezaleti ile karşı karşıyayız aslında. Biliyorsunuz birkaç hafta önce yine aynı şekilde Cağaloğlu'ndaki İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nin tarihi binası yandı. Aynen bu şekilde yandı. Okul yöneticileri ile konuştum. İtfaiye geliyor yangın başlangıcı var. Bir müdahalede bulunuyor 'yangın söndü' diye zabıt tutup çıkarlarken; yangın yeniden başlıyor. Aynen İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde de itafiye gidip müdahale etmemişti, ardından da yangın büyüdükten sonra müdahale etmişler ve bina kül olmuştu. Aynısı Galatasaray Üniversitesi'nde oldu. İstanbul İtfaiyesi'nin yetkinliğini tartışmanın zamanı geldi diye düşünüyorum. İki kez aynı hata. İkisi de tarihi bina, ikisinde de itfaiye gidiyor; 'yangın yok' diyor ve arkasından bina yanarak yok oluyor. İstanbul İtfaiyesi'nin herhalde bununla ilgili söyleyeceği bir cümle, bir lakırtı vardır ya da yoktur. Umarım itfaiye ile ilgili bir soruşturma başlatılır. Birileri, 'Kardeşim siz itfaiye misiniz yoksa kundakçı mısınız' diye bunlara sorar diye umuyoruz. "
BİNANIN TARİHÇESİ
Resmi adı İbrahim Tevfik Efendi Sahilsarayı olan bina, Sultan Abdülaziz döneminde 1871 yılında inşa edildi.Uzun yıllar Galatasaray Lisesi'nin kız bölümü dersliği ve yatakhanesi olarak kullanıldıktan sonra Galatasaray İlkokulu'na tahsis edilen bina, 1992 yılından bu yana Galatasaray Üniversitesi'ne ev sahipliği yapıyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara