'Kitle iletişimci peygamber' ve oryantalist bakış açısı

TIMETURK / Mevlüt Yurtseven

Müslüman/muhafazakar/dindar entelektüel sosyolog yazar Ali Bulaç geçen hafta içinde bir yazı yazdı.

Yazdığı bu yazı ciddiye alınmış olmalı ki sadece köşe yazarlarından değil bakan seviyesinde siyasetçilerden de bazı tepkiler aldı. Aile ve sosyal politikalar bakanı Sayın Fatma Şahin bazı köşe yazarları ile eşzamanlı tepki verdi. Bana göre Ali Bulaç yazmaması gereken biri, hadi yazdı okunmamalı hadi okundu ciddiye alınıp tepki gösterilmemeli. Çünkü yazılarını kendini gündeme oturtmak için yazıyor bilinirliğini devam ettiriyor ve hayatta kalmaya çabalıyor.Bir çeşit halkla ilişkiler çalışması. Eğer yazmaz ise bizim için kabus olmaktan çıkıp tatlı bir hatıra olarak kalacak. Bu nedenlerden dolayı yazısını okumadım. Ama verilen tepkilerden yola çıkarak anladığım kadarı ile Müslüman/Dindar/Muhafazakar kadınların toplumdaki yeni yerinden rahatsız ve bu durumu kendine göre yorumluyor ve çözümler üretiyor. Burada Ali Bulaç’ı tartışmayacağımız için yazısını anlatmamıza gerek yok. Bizim tartışacağımız verilen bazı tepkiler.

Bakan Fatma Şahin bir toplantı sonrasında gazetecilerin hatırlatması üzerine Ali Bulaç’ı aradığını söylüyor ve “ Eğitim seviyesi yükseldikçe ve kadınlar istihdamın içine girdikçe şiddet azalıyor. Biz bu verileri kendisiyle de paylaştık. Eğer burada Ali Bey'in söylediği bakış açısı, bunu kendisiyle de paylaştım, istihdamda, kadının iş dünyasında olmasında İslam ve kadın üzerine bir bakış açısı koyuyorsa, o zaman Hz. Hatice'yi, Hz. Ayşe'yi nereye koyacağız dedim.” diyor ve ilave ediyor Hz. Hatice'nin, döneminin lojistiğinin başı olduğunu vurgulayarak “Şu anda ülkemizdeki en güçlü kadın dediğimiz kadın kimse, ondan çok daha güçlü. 1400 yıl önce kervanları ve lojistiği olan ve bunları yöneten bir kadın. Hz. Ayşe'ye baktığınız zaman da Peygamber Efendimizden gelen hadisleri en çok günümüze taşıyan kadın, bir ilim kadını. Dolayısıyla bizim burada cinsiyetçi bakış açısını başkasına göre değil, baktığımız kaynağa göre, baktığımız eğer Kur'an-ı Kerim'se, burada tam bir eşitlik var” diye devam ediyor.

Bir yazara cevap vermek için Hz Hatice’den bir işkadını ( busineswoman ) Hz Ayşe den de hadis ilminde yetkin bir akademisyen çıkarmak. Bu kadarı oryantalistlerin bile aklına gelmemiştir. Bahsedilen iki kadında peygamberimizin temiz eşlerinden ve kuran onlar için müminlerin anneleri diyor. Hz Hatice sadece bir eş değil aynı zamanda efendimize çocuk doğuran anne onun sadece karısı değil koruyucusu ve ilk iman edenlerden. Vefatından sonra bile diğer hanımları arasında yeri farklı olan bir insan. Hz Ayşe ise eşleri arasında efendimize en yakın olan. Vefatında dizlerine başını koyduğu insan. Onların faziletleri hakkında benim bir şey söylemeye hakkım ve yetkim yok. Kaynaklarda her şey açık ve net.

Sayın bakanın iyi niyetinden bir şüphemiz yok. Fakat verilen bu örnekte ahkamı tuttursa da adabında sıkıntı var . Hz Hatice ticaret yapmış kervanlar çıkarmış bunların başında efendimizi göndermiş . Hz Ayşe hadis nakletmiş ders vermiş hatta siyasete girmiş Hz Ali’ye muhalif olmuş. Bunlar tarihi olaylar. Bu olaylardan çıkacakaracağımız sonuç uyguladığımız liberal kapitalist piyasa ekonomisine destek olmamalı. Muhafazakar demokrat bir parti olarak aile değerlerini önemseyebilirsiniz. İyi bir eş iyi bir anne iyi bir kariyer örnekleri de bulabilirsiniz ( bunlar sayın bakanın ifadeleridir ) Hükümet olarak kadınları daha fazla istihdam etmek gibi programlarınız olabilir ( ki istihdam daha çok banka ve perakende sektöründe ) Bunları meşrulaştırmak ve bir gazete yazarına cevap vermek için bu örneklerle yola çıkarsanız holding patronu Hz Hatice veya hadis kürsüsü başkanı Prof. Dr. Hz Ayşe sonucuna varırsınız. Bu çıkış noktası ile yaptığımız benzetmeler bizi onlara yabancılaştırır ve onları sıradanlaştırır. Gökteki yıldızlar gibi hangisini takip etsek yolumuzu bulacağımız rehberler olmazlar. Bu bizi meditasyon gibi bir namaz hijyenik bir abdest kitle iletişiminde uzman bir peygamber algısına götürür. Hac ve umre inanç turizmi oldu zaten . Kabe manzaralı odalarda 5 yıldızlı umreler ve hacları kanıksadık. Kredi kartına taksitli umrelerden sonra harameyn isimli bir kredi kartı da hayatımıza girdi.

Daha fazlasını benim yüreğim kaldırmıyor . Midem bulanıyor . Korkarım gelinecek son nokta halık değil kreatör olarak tanımlanan bir tanrı olacak.