Bunlar kimin savaşçısı sahi?
Mali'de 22 Mart 2012'deki darbenin ardından doğan boşluğu önce milliyetçi ve laik Azavad Kurtuluş Hareketi ardından da Selefiler doldurdu...
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-01-20 09:57:41
TIMETURK / Haber Merkezi
Mali’nin başkenti Bamako’da kavurucu güneşin altında anayolun kenarında tezgâhtaki kadının fotoğrafını çekmek için izin istedim. Başıyla onayladı, tam deklanşöre basacakken bitişiğinde ayakkabı tamiri yapan eşi elindeki çekiçle fırlayıp üzerime yöneldi. Çekemedim, zehroldu güzelim kare. Çekip de çekici yemek de vardı! Ekimin 25’iydi. Ülkenin kuzeyini ele geçiren İslamcı örgütlere müdahale senaryolarının konuşulduğu günlerdi. Adam Thiam’ı bekliyordum. Le Republicain’ın başyazarı, laik ve muhalif. Ülke nüfusunun yüzde 95’i Müslüman. Sömürgeci güç Fransa ’nın etkisiyle siyasal iklim laik. Dini iklime ise yüzyıllardır sufizmin iki kolu Kadiriye ve Ticaniye hâkimdi.
Kuzeyde tarihi kent Timbuktu’da sufi liderlere ait türbeler hedef alınınca Selefiliğin ıssız bucaksız çölde son 20 yılda nasıl kök saldığı bir kez daha görüldü. Adam Thiam Selefiliğin nasıl geldiğini anlatmıştı: “Sufilik üstünlüğünü Selefilere kaptırmaya başladı. Timbuktu’da 300 Sufi türbesi var, çoğunu Selefiler yıktı. Kalanlar da Timbuktu dışında olanlardır. (Selefilerin türbe yıkımı, el kesme ve recm gibi icraatlarının çok abartıldığını söyleyen Malililere de rastladım-FT) Selefiler iki koldan geldi. Suudi Arabistan’a gidip dönenler beraberinde Vahhabiliği getirdi. Cezayir’de 1992’deki darbeden kaçanlar da selefiliği getirdi. Kimse Cezayirlilere kim olduklarını sormadı. Çünkü misafirdiler ve sorun teşkil etmiyorlardı. Selefilerin lideri Muhtar Belmuhtar da ikinci ismi Ebu Zeyd de Cezayirli. Kaide’nin en önemli liderleri Cezayirli. Ne kadar dini eğitimleri olursa olsun Cezayirli olmayanların Kaide liderliğine yükselmesi zor. (Selefi figürlerden) Abdurrezzak ‘El Para’ ve Hasan Hatip de Cezayir ordusundaydı.”
Ocak 2012’den itibaren Mali’nin kuzeyini ele geçiren asiler ya da İslamcılar yekpare değil.
Laik ve İslamcı Tuaregler
Yerli asi güç olarak Azavad bölgesinin bağımsızlığı için mücadele eden Tuareg halkının örgütlerinden Azavad Ulusal Kurtuluş Hareketi (MNLA) milliyetçi ve laik. Fransa bir yere kadar MNLA’nın hamisi sayılır. İkinci Tuareg örgütü Ensar Dine (Ensaruddin) ise İslamcı. Ensar Dine’nin kurucusu İyad Aggal, MNLA’nın laik damarıyla anlaşamayıp ayrılmış bir isim. Aslen Mali’yi Suudi Arabistan’da temsil etmiş eski bir diplomat. 5 ülkeye dağılmış Tuareglerin 1916’dan beri bu altıncı isyanı. Ensar Dine ile güçbirliği yapan ‘Batı Afrika’da Tevhid ve Cihad Hareketi’ (MUJAO) ise ağırlıklı olarak Cezayir, Moritanya ve Malililerden oluşan çok milletli bir örgüt. Kaide’den ayrılsa da tamamen kopmuş değil. Bölgede giderek güç kazanan dördüncü örgüt ise Kaide’nin Afrika kolu ‘İslami Mağrip’teki El Kaide’. (AQIM).
Suriye ve Libya’da ‘özgürlük savaşçısı’, Afrika’da ‘terörist’
Çokuluslu AQIM’in Cezayir’den Nijer ve Nijerya’ya, Tunus’tan Libya’ya kadar Afrika’nın birçok kentinde kampları var. Bu örgütlerin Libya’da Muammer Kaddafi’ye karşı Fransızlarla birlikte savaşan ya da şimdilerde Suriye’de ‘özgürlük savaşçısı’ diye göklere çıkartılan Selefi gruplarla ideolojik olarak bir farkı yok. Hatta Kaddafi’yi deviren isyanın belkemiğini oluşturan Abdulhakim Belhac’ın Cemaat-ul İslamiye el Mukatele örgütü Kaide’nin Libya uzantısı. 2011’de Kaddafi düşünce Libya ordusundan ayrılıp silahlarıyla Mali’ye dönenlerin sadece Muhammed el Necm liderliğindeki milliyetçi Tuaregler olduğu sanılmasın. Kaide militanları da gerek Libya ordusundan ganimet olarak ele geçirdikleri gerek Batılı-Arap ittifakının Kaddafi’ye karşı kendilerine sağladığı silahları Mali’ye taşıdı. İşte Libya kaynaklı silahlarla önce Tuaregler, Bamako yönetimine isyan bayrağını çekti. Ardından daha savaşçı, daha organize ve korkusuz olan İslamcılar milliyetçileri saf dışı bırakıp bölgede şeriat ilan etti.
Fransa’nın sorumluluğu
Sahra ve Sahil’de Selefizmin kök salmasında sömürge artığı yönetimler kadar Fransa’nın da sorumluluğu var. 1992’de Cezayir’de demokratik seçimin ilk turunu kazanan İslami Kurtuluş Cephesi’nin iktidara gelmesini önlemek için darbe yapıp sandığın ikinci turunu iptal eden ordunun arkasında Fransa vardı. O müdahale Afrika’da radikalizmin kök salmasında bir dönüm noktası oldu. İslamcı hareket silahlı sürece sürüklendi. Cezayir ordusunun yürüttüğü operasyonlardan kaçanlar da Mali’nin korunaklı çöllerinde sığınak buldu.
Cezayir şimdi Mali’ye müdahalenin kendi sınırlarını da ısındıracağını bildiği için Ensar Dine’yi Kaide ile ilişkili örgütlerden ayrı tutup sorunu müzakereyle çözmek istiyor. Ama Fransa başından beri Burkina Faso’nun arabuluculuğunda başlayan müzakereye karşı çıkıp müdahaleden yanaydı. Ama askeri çözüm olmadığını da herkes kabul ediyor.
Çölün Tora Borası
20 yılda çölün efendisi kesilmiş bu grupları tamamen yok etmek mümkün değil. Yıllardır ABD’nin teknik desteğiyle İslamcılara karşı mücadele eden Cezayir ve Moritanya’nın yapabildiği, sorunu Mali’ye ihraç etmek oldu. Geçmişte sadece İslamcılar değil asi Tuaregler de Cezayir ve Moritanya’nın baskısından kaçıp Mali’yı sığınmıştı. Mali’den çıkartılanların da komşu ülkelere kayması zor olmayacak. Mali’nin komşularındaki tedirginliğin kaynağı da bu. Adam Thiam’a dış müdahale sonuç getirir mi diye sorduğumda yanıtı şu olmuştu: “Kaide’yi buradan çıkartırlarsa Kidal bölgesine gidebilir. Bu da çok çıkmaz bir durum. Çünkü orası Mali’nin Tora Borası sayılır. Kidal’da savaş yıllar alabilir.”
Çölün savaş ağaları
Mali krizinde adını en çok duyduğumuz isimlerden biri Muhtar Belmuhtar. Nam-ı diğer ‘Bay Marlboro’. Lakabını Sahra’daki sigara kaçakçılığına borçlu. 1989’da 19 yaşında gittiği Afganistan’da Kaide’den gerilla eğitimi almış ve çatışmada bir gözünü kaybetmiş bir Cezayirli. 1993’te döndüğünde Fransız destekli Cezayir ordusu, seçimi kazanan İslami Selamet Cephesi’nin iktidarını önlemek için darbe yapınca ülke çatışma ortamına sürüklenmişti. Cephe deneyimiyle Silahlı İslami Grup’ta (GIA) öne çıktı. O gün bugündür Sahra ve Sahil’de hem ideolojik hem de adam kaçırma-kaçakçılık gibi kriminal işlerde başı çekiyor. Fransız istihbaratından 2002’de ‘Yakalanamaz’ lakabını kazandı. Cezayir asıllı Hasan Hatip’in kurduğu ‘Selefi Davet ve Savaş Cemaati’nin (GSPC) ‘İslami Mağrip’te El Kaide’ (AQIM) ile birleşmesi ardından Kaide’nin Afrika ayağında özellikle silah temin eden kişi olarak yer edindi. Bir Tuareg kızıyla evlenip Mali’nin kuzeyinde adeta dokunulmazlık kazandı. Genelde İslamcı Tuareglerden oluşan ‘Birlik ve Cihad Hareketi’ geçen yıl Goa’yı ele geçirince Belmuhtar da kent yönetiminde yer aldı. Birkaç ay önce AQIM liderleriyle sorunları nedeniyle örgütle yolunu ayırıp Kanla İmza Atanlar Tugayı’nı kurdu. Tugay, Cezayir’de rehine kriziyle sahne aldı.
Mali’deki krizin kronolojisi
22 Mart 2012
Devlet Başkanı Touré, Tuareg isyanı ile mücadele etmediği iddiasıyla Yüzbaşı Sanago’ya bağlı askerlerce devrildi.
30 Mart 2012
İsyancılar hızla ilerleyerek Kidal, Gao ve Timbuktu gibi stratejik ve tarihi önemdeki şehirleri ele geçirdi.
6 Nisan 2012
MNLA, mart sonunda ele geçirdiği ve ‘Azavad’ diye adlandırdıkları bölgede bağımsızlık ilan etti.
26 Mayıs 2012
Kuzeye hâkim olan MNLA ile Ensar Dine birleşerek bölgede İslam Devleti’nin kuruluşunu ilan etti.
11 Aralık 2012
Cunta Paris’e giderken tutukladığı Başbakan Mobido Diarra’yı istifaya zorladı. Yerine Diango Cissoko getirildi.
20 Aralık 2012
BM, Mali’ye Afrika öncülüğünde Uluslararası Destek Misyonu (AFİSMA) konuşlandırılması kararı aldı.
4 Ocak 2013
Ensar Dine’nin aralıkta hükümetle başlayan görüşmelerden çekilme kararı alması üzerine ateşkes bozuldu.
11 Ocak 2013
İslamcı gruplar güneye ilerleyip Konna’yı ele geçirince Fransa, isyancı hedeflerine hava saldırılarına başladı.
(Radikal)
Haber Ara