Mülteci kadınların yaşadığı dramı anlatan Fatma Ahmed: “Kendi hayatımızı çoktan unuttuk, çocuklarımızın gözlerimizin önünde erimeleri bizi öldürüyor.”
Irak'ın kuzeyindeki Dohuk kentine 15 kilometre mesafedeki 40 bine yakın Suriyeli mültecinin yaşadığı Domiz Mülteciler Kampı'nda kalan kadınların yaşadığı güçlüklerle çocuklarını hayatta tutmaya çalışan annelerin çaresizliği görenlerin yüreğini burkuyor.
AA ekibi, kara kışın hüküm sürdüğü Domiz Mülteci Kampı'nda karlar içinde yalın ayak dolaşan çocukları ve onları hayatta tutma mücadelesi veren annelerin göz yaşartan dramını görüntüledi.
Sabahın erken saatlerinden itibaren, ayaklarına geçirdikleri çizmelerle çamur içindeki kampta çadırlarının etrafında biriken karları temizleyen kadınlar, sıcak su buldukları zaman da plastik leğenlerde çamaşırlarını yıkıyor.
Bir yandan çocuklarının her geçen gün biraz daha imkansız hale gelen ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmakla, bir yandan da bastıran kışın olumsuz etkileri ile mücadele eden kadınlar, kendilerine bu hayatı yaşatan Beşşar Esed'in bir an önce gitmesini ve tekrar sıcak yuvalarına dönmeyi arzuladıklarını belirtti.
.jpg)
Ülkelerinde yaşanan korkunç olayları, Beşşar Esed taraftarlarının özellikle Şebbihaların halka yaşattığı zulümleri, halen Suriye'de bulunan yakınları zarar görür endişesiyle anlatmak istemediklerini dile getiren kadınlar, kampta güvende olduklarını ancak hayat şartlarının her geçen gün biraz daha güçleştiğini ifade ettiler.
Yaşadıkları bütün imkansızlıklara rağmen, çocuklarına sıcak bir ev ortamı sağlamak için çabalayan anneler, en çok çocuklarının yeterli beslenememekten zayıf düşmeleri nedeniyle çok çabuk hastalanmalarına üzüldüklerini ifade ettiler.
Kışın bastırması nedeniyle yaşadıkları olumsuzlukların çoğaldığını anlatan kadınlar, insani ihtiyaçlarını da karşılamakta çok zorlandıklarını vurguladı.
BULAŞIK YIKARKEN ELLERİMİZ DONUYOR, ÇAMAŞIR YIKAMAK İSE İŞKENCE
Kampta kalan anne Fatma Ahmet (50), AA muhabirine yaptığı açıklamada, kışın gelmesiyle durumlarının daha da kötüleştiğini, önceden imkansızlıklarla mücadele ettiklerini şimdi ise buna soğuğun eklendiğini söyledi.
Her geçen gün kampta yaşamanın daha da zorlaştığını kaydeden anne Fatma Ahmed, ''Başka çaremiz yok. Mecburen bu imkansızlıklar içinde hayata tutunmaya çalışıyoruz. Biz de istemezdik böyle yaşamayı ancak yapabileceğimiz bir şey yok'' dedi.
''Halimizi görüyorsunuz'' diyerek, kamptaki hayatlarını anlatan Fatma anne şöyle konuştu:
"Gece soğuktan uyuyabildiysek şayet, günün ilk ışıkları ile birlikte kalkıp işe koyuluyoruz. Kıt kanaat bulabildiğimiz ne ise onunla yemek yapıyoruz. Bulunduğumuz yerde su olmadığı için bidonları omuzlayıp su getiriyoruz. Yağan karı temizliyoruz. Yağmur ve eriyen karlar çadırların altına doluyor. Sabahtan akşama kadar çadırları temizliyoruz. Sıcak su bulmak bir yana çoğu zaman su bile yok. Bulaşık yıkarken ellerimiz donuyor. Diğer yandan çamaşır yıkamak çok büyük işkence. Hem soğuk hem de dışarıda kurumuyor, mecburen çadırın içerisine asıyoruz o zaman da çadır rutubet tutuyor. Bir kadının gerçekten dayanamayacağı bir haldeyiz, çok meşakkatli hayatımız var.''
ÇOCUKLARIN, GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE ERİMELERİ BİZİ ÖLDÜRÜYOR
Özellikle geceleri adeta buzdan bir çadırın içinde uyuduklarını dile getiren Fatma anne, ''Geceleri hava çok daha soğuk ve her taraf buz tutuyor. Çocuklarımız yere serdiğimiz sünger yataklarda adeta buz üstünde yatıyorlar. Çaresizce çocuklarımızın hastalanmasına şahit oluyoruz. Kendi hayatımızı çoktan unuttuk ama çocukların gözlerimizin önünde erimeleri bizi öldürüyor. Dayanamıyoruz ama ne yapabilirim, başka seçeneğimiz yok'' diye konuştu.
Her geçen gün savaştan ve yoksunluktan ötürü Suriye'den yeni insanların geldiğini bu yüzden yapılan yardımların yetmediğini kaydeden Fatma anne, imkanı olanların kampta hayat mücadelesi veren çaresiz insanları yalnız bırakmamasını istedi.
Suriye'de iken durumlarının iyi olduğunu, savaş yüzünden perişan olduklarını dile getiren Fatma anne, hayattaki tek isteğinin Beşşar Esed'in gitmesi ve çocuklarını tekrar sıcak yuvalarına götürmek olduğunu sözlerine ekledi. (AA)
