İşte 11 yaşındaki Suriyeli Menar’ın Yazgısı

TIMETURK / Mevlüt Yutseven

“ Bir insan öldüren insanlığı öldürmüş gibidir.”

Suriye’de ki mevcut durum ayaklanma ( uprising ) iç savaş ( civil war ) veya silahlı çatışma (armed conflict ) olarak isimlendirilebilir. Bu tanımlamalar haber ve siyaset dilidir. Bulunduğunuz tarafa göre olayı tanımlarsınız. Olayları tanımlamak anlatmak için seçtiğiniz kullandığınız kelimeler durumu anlatsa da hakikatı anlatmaz. Haber ve politik dili takip etmek yaşananları anlamadan anlatmaya yöneltir bizi . Dolayısıyla yanılmaya. İçinde insanın olmadığı menfaatlerin ve tarafgirliğin olduğu dili kullanmaya başlarız . Böylece hakikatı bulmak çıktığımız yolun sonunda geldiğimiz yer merhametin içinde olmadığı bir dil kullanmak olur.

Menar 11 yaşında Suriyeli bir kız çocuğu. Babası bir okulda çalışıyor. 1 ay önce Halepin doğusundaki Sefire isimli yerleşim yerinde sabah saat 10 sularında Suriye ordusu tarafından yapılan 30 kişinin öldüğü bir hava saldırısında 17 yaşında bir ablasını ve 4 yaşında kardeşini kaybetmiş. Sağ ayağından yaralanmış . 20 gün Suriye de 10 günde Gaziantep’te bir hastanede kalmış. İHH tarafından İstanbul’a getirildi. Şu anda İstanbul da bir hastanede. Sağ ayağının kesilmemesi için bir dizi operasyon geçirmesi gerekiyor. Yaklaşık bir ay hastanede kalacak . Refakatcisi babası annesi ve diğer kardeşleri Suriye’de. Menar ışık saçan aydınlık veren demekmiş Arapça’da. Hastaneye geldiği gün 1 aydır banyo görmeyen Menar hemşireler tarafından yıkandı saçları tarandı yeni kıyafetler giydirildi. O bir çocuk ama Menar yeni kıyafetleri ile bir çocuk gibi gülmüyor. Ne firavun Esedi ne Amerikayı ne de direniş cephesini biliyor. Kendi ordusunun bombaları ile yaralanmış bir çocuk. Artık Menar ışık saçmıyor.
Menar Suriye’de yaşayan çocuklardan sadece biri . Belki en şanslı olanlardan biri. Şimdi Suriye’de yaşananları tanımlamak için söylenecek hangi kelime Menar’ı anlatabilir hangi kelime savaş uçakları ile 11 yaşında bir çocuğu vurmayı tanımlayabilir. Böyle bir kelime yok en azından insanlık dilinde yok. Bu olayı duyanlar Menar için üzülecekler. Ama diyecekler. İşte o ama merhametsiz bir dile işaret ediyor. Komplo teorileri ile yüklü gündemimizin insansız diline. Firavuna anlatsalar o da üzüldüm diyecek muhtemelen üzülecek fakat pişman olmayacak ama diyecek. Kendisinden öncekilerin yaptığı gibi iktidarını korumak için çocukları öldürecek ve öldürmeye devam edecek.

Bu Menar’ın değil bizim imtihanımız . O masum ve Allah katında bir mesuliyeti yok. Başka bir ülkede oldu diye bizim mesuliyetimiz yok mu ? Bu zulme diyecek ve ya buna karşı yapacak birşeylerimiz yok mu ? Önce siyaset dilini bırakmalıyız . Menar’ı ve diğer muhacirleri yaralıları ziyaret edip rahatsızlık duymalıyız . Be zalim nasıl kıydın demeliyiz . Dua etmeliyiz. En azından bunu yapabiliriz.

Eğer hala Firavun Esedi destekliyorsanız ve işlenen kıyım ve zulüm karşısında ama diyorsanız ne diyeyim Allah sizi Esed’le haşreylesin.

Teşekkür
Muhaliflerin elindeki 48 İranlı esirle Suriye hapishanelerinde olan 2190 kadın ve erkek tutuklunun insani diplomasi ile değişimini sağlayan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım’a ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu zor zamanda insan olarak islam olarak merhamet sahibi iyi insanların olduğunu bize gösterdiği ve umut verdiği için. Bülent Yıldırım esir değişimi yapmamıştır. Toplam 2438 kardeşimizin hürriyetlerine kavuşmasına vesile olmuştur