Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen silahlı saldırıda aralarında PKK'nin kurucularından Sakine Cansız ile Fidan Doğan ve Leyla Söylemez adlı genç kadın hayatını kaybetti. İlk bilgilere göre kimliği belirsiz kişi ya da kişiler, Gare du Nord’da bulunan Kürdistan Enformasyon Bürosu’na girerek saldırıda bulundu. İçerde bulunan Sakine Cansız, ile Fidan Doğan ile Leyla Söylemez 3 kişi öldürüldü. Olay yerinde inceleme yapan polis Cansız ve Doğan'ın başlarından, Söylemez'in ise karnından vurulduğu açıkladı. Polis saldırıda susturuculu silah kullanılmış olacağını ifade etti. Olay yerindeki Özgür Politika gazetesi muhabiri Selma Akkaya, Fidan Doğan'dan saatlerce haber alınamaması üzerine, arkadaşlarının gece saat 01.00 sıralarında binaya geldiklerinde kapı önünde kan izleri görünce kapıyı kırıp içeri girdiklerini söyledi.
Fransa Kürt Dernekleri Fedederasyonu Başkanı Mehmet Ülker de, "Bir iki arkadaş kapıda kan izleri görüyor. Kapıyı kırıp içeri girdiklerinde, üç kadının infaz edilmiş olduğunu görüyorlar" dedi.Büronun birinci katta bulunduğu ve işlek bir caddede yer aldığına işaret eden Ülker, katliamın 9 Ocak akşamı saat 18.00 ya da 19.00 civarı işlenmiş olabileceğini söyledi. Ülker, çok profesyonelce yapılmış bir cinayet olduğunu söyledi.
SAKİNE CANSIZ KİMDİR?
"Sara" kod adlı Sakine Cansız, PKK'nın kuruluş çalışmasında bulundu. Daha sonra Tunceli'de grubun kuruluş çalışmalarına katıldı. Elazığ ve Bingöl’de çalışmalarını sürdürdü. Yakalanınca Diyarbakır cezaevine götürüldü. Burada direnişlere katıldı. ve PKK içerisnde efsane olarak dışarı çıktı. Bekaa vadisine geldi. Burada Öcalan tarafından Mehmet Şener meselesi nedeniyle itibarsızlaştırıldı. Son olarak Karayılan tarafından Almanya temsilcisi olarak atandı.PKK'nın kadın örgütlenmesi içerisinde çok aktif olarak yer alıyordu
BDP AÇIKLAMA YAPTI
Üç Kürt kadın siyasetçinin katledilmesini nefretle kınıyoruz
Dün akşam saatlerinde Fransa’nın başkenti Paris’te Kürt Enformasyon bürosunda bulunan Kürt kadın siyasetçiler; Sakine Cansız, KNK Paris temsilcisi Fidan Doğan ile Leyla Söylemez’in vahşice katledilmiş olmasını nefretle kınıyoruz.
Bütün Kürt halkına başsağlığı diliyoruz. Fransa hükümetinin bu katliamı hiç bir tereddüde yer bırakmayacak şekilde derhal aydınlatmasını bekliyoruz. Paris’in en işlek bölgesinde alenen işlenen bu suikastların üstünün örtülemeyeceğinin bilinmesini istiyoruz.
Dünyanın her yerinde Kürde sadece ölümü reva görenler bilmelidir ki, halkımızın özgürlüğünün bedeli ne olursa olsun bunu ödemekten çekinmeyeceğiz. Hayatını halkının geleceğine adamış bu üç değerli Kürt kadın siyasetçinin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Kadın özgürlük mücadelesinin de neferleri olan arkadaşlarımızın katillerinin gizlenmemesi, cinayetin üstünün örtülmemesi için halkımızı bulunduğu her yerde protesto gösterileriyle bu katliamı lanetlemeye ve Kürt halkının şehitlerini sahiplenmeye çağırıyoruz.
KAPIYI KENDİLERİ Mİ AÇTI
Fransa’nın önde gelen gazetesi Le Monde, suikastta örgüt içi hesaplaşma olasılığını artıracak bir iddiaya yer verdi. Haberde Paris Kürt Enstitüsü Direktörü Leon Edart’ın “Kurbanlar katillerine kapıyı açmış olmalılar” açıklamasına yer verildi.
Fransız Le Figaro gazetesinin internet sitesinde yer alan haberdeyse, İçişleri Bakanı’nın olayı “müsamaha gösterilemez” şeklinde nitelediği ayrıntısına yer verildi.
Paris'teki suikast, BBC'nin internet sitesinde de manşetten duyuruldu. Haberde, "Paris'teki Kürt Enstitüsü'nde başlarından vurulmuş üç Kürt kadın aktivist ölü olarak bulundu. Kadınlardan birinin PKK'nın kurucularından olduğu belirtildi" ifadesi kullanıldı.
AFP'nin "Üç Kürt kadın başından vurularak öldürüldü" başlığıyla geçtiği haberde ise ajansa konuşan bir polis kaynağının açıklamalarına yer verildi. Polis kaynağı, "Olay yeri infaz izlenimi veriyor. Ancak kesin durum incelemelerin ardından belirlenecek" dedi.
Paris Kürt Enstitüsü Başkanı: Aşırı uçtakiler olabilir
Paris Kürt Enstitüsü başkanı Kendal Nezan, Fransız BFM TV 'ye açıklamalarda bulundu. Nezan, "Her şeyden önce olay duyulduğundan beri haberler geçiyor ve bir bilgi yanlış onu düzeltmek istiyorum. Olayın Kürt Enstitüsü binasında olduğu haberi doğru değil, aynı cadde üzerinde olmakla birlikte Kürdistan Enformasyon Merkezi'nde oldu bu olay, Paris Kürt Enstitüsü kültürel bir kurum. Siyasi cinayetler olduğunu düşündüğümüz bir suikast, bizi çok üzdü. Olayın Türkiye ile Abdullah Öcalan ile görüşmelere başladığı bir dönemde olması dikkat çekici. İki olay arasında bir ilişki olup olmadığı sorusu geliyor insanın aklına. Her iki taraftan (hem Türk hem Kürt) bu işi (barış görüşmelerini) istemeyen aşırı uçtakilerin yapmış olma ihtimali var" dedi.
Fransa İçişleri Bakanı: Saldırı kabul edilemez
Fransa İçişleri Bakanı Manuel Valls, Paris'te aralarında PKK kurucularından Sakine Cansız'ın da bulunduğu 3 kadının öldürülmesiyle ilgili, cinayetin işlendiği Kürt Enstitüsü'nde bu sabah incelemelerde bulundu.
Cinayetlerin işlendiği haberini alır almaz normal programında değişiklik yapan Valls, Kürt Enstitüsü'nde saldırıları soruşturan yetkililerden bilgi aldı.
Valls, basına yaptığı açıklamada, saldırıları “kabul edilemez ve tahammmül edilemez” olarak değerlendirdi.
Valls, saldırıların sorumlularının bulunması için gerekli bütün çabanın gösterileceğini ifade etti ve terörle mücadele savcılığının gerekli soruşturmayı derhal başlattığını hatırlattı.
Cenazeler binadan çıkarıldı
Paris'te öldürülen PKK'nın Almanya sorumlusu Sakine Cansız, Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Paris temsilcisi Fidan Doğan ile Leyla Söylemez'in cenazeleri yapılan araştırmanın ardından binadan çıkarıldı. Paris'teki Gare du Nord'da bulunan Kürdistan Enformasyon Bürosu'ndan çıkarılan cenazeler sloganlar eşliğinde götürüldü.
Kışanak: Katil köstebek olsa yerin dibinde bulacağız
Kışanak özetle şunları söyledi:
“Cellatlar alçaktı, korkaktı. Sakine Cansız Kürt kadınının Rosa Luxemburg’uydu. İdolüydü. Diyarbakır zindanında Esat Oktay’ın yüzüne tükürecek kadar cesurdu.Yürü üstüne üstüne tükür yüzüne yüzüne şarkısı sanki onun için söylenmişti. Başı dik onurlu dik şekilde yaşadı.
Özgürlükten korkan köstebekler tarafından katledildi. O köstebekler yerin kaç altına girseler de hesabını verecek. Bu sıradan bir katliam değil. Açıkça siyasi bir cinayet. Kürt sorunun çözümünü istemeyenler tarafından işlenmiş bir cinayet. Kimi bunu gerekçelendirmeye çalışırsa katil olur. Kim ortada gerekçe yokken bu ‘örgüt içi cinayet’ ya katildir ya katilleri biliyor ya da katilleri saklıyordur. Katileri mi korumaya çalışıyorsunuz? Neyi örtmeye çalışıyorsunuz? Herkes haddini bilsin. Hüseyin Çelik katilleri korumak mı istiyor?
Şunu iyi bilsinler ki bu cinayetin üstü kapatılamayacak. Fare olup yerin dibine girseler bulup çıkartacağız. Kürt halkı bunun hesabını soracak kadar güçlüdür. Acımızı yüreğimize gömeceğiz. Herkes ayağını denk alsın. Hem görüşürüm hem katliam yaparım diyorlarsa bunun bedelini çok acı olur. Bu zihniyet bize kan kusturuyor biz de onlara bu katliamı kusturacağız. Sakine Munzur kadar cesurdu, bize onurlu davranışı öğretti. Kürt kadınlarınlarını eylem yapmaya davet ediyorum. Susarsak katiller cesaret alır.
Medya basın mensupları, kendilerine gazeteci diyenler bir cinayeti örtbas etmeye yönelik cümleler kurmasınlar. Gazeteciler psikolojik savaşın medyası mıdır? Sakine kadınların özgürlüğü için çalışıyordu. Bu kadar mı unutunuz kalemin şerefini? Bu katliam nasıl işlendi Fransız polisine sorun, üstünü kapatmak için uğraşmayın. Bu dil bizi yaralıyor.
Mücadele yolunda ölmek kadar güzel bir şey yoktur. Gerekirse hepimiz öleceğiz ama özgürlüğümüzden vazgeçmeyeceğiz. Bugünler yalanları dinleme günü değil. Suikast hepimizin yüreğini dağladı. Ama bu yolda yoldaşlarımızın anısına çok daha direneceğiz . Mücadelelerini çok daha görkemli yürütme sözü veriyoruz. Tüm Kürt halkına insanım diyen herkese bu katliam karşında insanlığını hatırlayan herkese başsağlığı diliyorum."
'Komşu saat 18.00'de patlama duymuş'
Türkiye'nin Paris Büyükelçisi, 3 PKK'lının öldürüldüğü dairenin kapısının kitli olduğunu ve polisin kapıyı kırarak içeri girebildiğini söyledi. Komşuları polise saat 18.00'de patlama duyduğunu anlattı.
ARINÇ: VAHŞİCE ÜZÜNTÜ DUYDUK
Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 10 Ocak Çalışanlar Gazeteciler Günü'nü kutladı. Gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, Paris'teki cinayetlerle ilgili soruya,''3 kadının böylesine sorgusuz sualsiz, başlarına ateş edilmek suretiyle öldürülmesi, kimlikleri, kişilikleri, üzerine atılı suçlar ne olursa olsun hiçbir zaman tasvip edilecek bir olay değil. Çok kötü bir olay. Gerçekten üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim'' diye konuştu.
Arınç, ''Yargısız infazla böylesine bir vahşetin işlenmiş olmasını telin ediyorum. Bu çok yanlış bir olay. Bu olayla Türkiye'de yeni başlayan sürecin ilgisi olabilir mi? O konuda hiçbir bilgiye sahip değilim. Niçin bunlar öldürüldü, neden böyle bir yol seçildi, bunun üzerinde çok farklı ihtimaller konuşulabilir. Ama o farklı ihtimalleri dillendirecek kadar da bilgi sahibi değilim. Türkiye'de yeni başlayan süreci hem içeride hem dışarıda etkilemeye yönelik bazı girişimler olabilir mi derseniz bu da bir ihtimaldir. Ama her türlü ihtimal konuşuluyor ben onları dillendirmek istemiyorum. Çünkü onların üzerinde bir tartışma başlayabilir. Kötü bir olay, üzüntülerimizi ifade ediyorum'' diye konuştu.
MİT'in inisiyatifiyle gelişen bir durum olduğunu belirten Arınç, ''Biz Hükümet olarak, siyaset kurum olarak bu sürecin içinde şu anda değiliz. İstihbarat örgütü Türkiye'de terörün sonlanması, silah bırakılması, çatışmasızlık sürecinin bir an önce başlaması konusunda bir inisiyatif geliştirdi'' dedi.
BİNAYA ANCAK ŞİFREYLE GİRİLEBİLİYORDU
Paris'te aralarında PKK'nın kurucularından da olan Sakine Cansız'ın da bulunduğu üç kadın ın öldürülmesinin ardından, Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu, Fransa makamlarından "ek koruma tedbirleri istediklerini" söyledi.
Öte yandan “Örgüt içi hesaplaşma mı?” teorisini güçlendirecek bilgiye göre, suikastın gerçekleştiği binanın birinci katına ancak şifreli bir sistemle girilebiliyordu.
Büyükelçi Burcuoğlu yaptığı açıklamada, suikast konusunda da kilit bir bilgi verdi:
"Saldırganlar, olaydan sonra kapıyı kilitleyip çıkmışlar. Polis, kapıyı kırarak içeri girmek zorunda kalmış."
Türkiye'den dün döndüğünü, olay konusunda da sabaha karşı bilgisinin olduğunu anlatan Burcuoğlu, saldırının ilk haberlerde yer aldığı gibi "Kürt Enstitüsünde" değil, "Kürt enformasyon merkezinde" gerçekleştiğini söyledi.
Burcuoğlu, "ikisi karıştırılıyor, ancak aynı şey değil" diye konuştu.
"İNFAZ OLDUĞU ANLAŞILIYOR"
İki kişinin başından vurulduğunu, üçüncü kişide ise iki kurşun yarası bulunduğunu söyleyen Burcuoğlu, "infaz olduğu anlaşılıyor" dedi.
Burcuoğlu, Kürt Enformasyon Merkezi yetkililerinin olayın, Türkiye'de devam eden görüşme sürecini baltalamak amacını taşıyan "provokasyon" olduğu yönünde açıklamalar yaptıklarını da anlatarak, "Ancak şu anda neden belli değil değil, hesaplaşma mı, başka birşey mi, haraç mı, kara para mı, bunları henüz bilmiyoruz" diye konuştu.
Olayın Fransa'da da büyük yankı yarattığını kaydeden Büyükelçi, "Fransa İçişleri Bakanı'nın da bizzat olay yerine gitmesi Fransa açısından da olayın önemini gösteriyor" dedi.
Binadaki komşuların saat 18 gibi patlama sesi duyduklarını söyledikleri, polisin ise yapılan ihbar üzerine saat 01.45 gibi olay yerine girdiğini kaydeden Büyükelçi Burcuoğlu, "Kim yapmışsa, ardından kapıyı kilitleyerek çıkmış. Polis, kapıyı kırarak içeri girmiş" dedi.
"SADECE BİRİ FRANSA'DA İKAMET EDİYOR, İKİSİ MİSAFİR OLARAK GELMİŞ"
Büyükelçi Burcuoğlu, olayda ölen kadınlardan sadece Fidan Doğan'ın Fransa'da ikamet ettiğini, diğer iki kişinin ise, "misafireten bulunduklarını" söyledi.
Başta Paris'teki Türkiye Büyükelçiliği olmak üzere, Fransa'daki tüm Türkiye temsilcilikleri için ilave güvenlik önlemi istediklerini de söyleyen Burcuoğlu, Büyükelçilik önündeki polis sayısının da arttığını kaydetti. Hürriyet'in haberine göre, Burcuoğlu, Fransa'nın Büyükelçilik aracılığıyla öldürülen kişiler hakkında bilgi isteyip istemediği sorusuna ise, "şu ana kadar bizden bilgi istenmedi. ancak biliyorsunuz, istihsarat birimlerinin, güvenlik birimlerinin arasında da kendi iletişim kanalları var. Onlardan istenmiş olabilir" dedi.
ÖLDÜRÜLEN 3 KADIN
Sakine Cansız: PKK'nın kurucu üyelerinden ve örgütün ilk önde gelen kadın üyesi; cezaevinde olduğu dönemde 1980'ler boyunca Kürt muhalif akımının öncülüğünü yaptı; serbest kaldıktan sonra Abdullah Öcalan ile Suriye'de birlikte çalıştı; Kuzey Irak'taki silahlı grubun komutanlarından biri oldu; daha sonra da PKK'nın Avrupa kadın sorumlusu oldu.
Fidan Doğan: Brüksel merkezli Kürdistan Ulusal Kongresi KNK'nın Paris temsilciliğini yürütüyordu; KNK'nın Avrupa Birliği ve ülkelerin diplomatları nezdindeki kulis çalışmalarından sorumluydu.
Leyla Söylemez: PKK'daki kadın gruplaşmasının kıdemli bir temsilcisi olarak diplomatik ilişkiler alanında çalışıyordu.
.jpg)
