Dolar

34,9494

Euro

36,6308

Altın

3.003,71

Bist

10.007,77

Irak’ı Maliki’den kurtarmak

El-Hayat yazarı Maliki’nin “baskıcı ve mezhepçi politikalarının Irak’ın unsurlarıyla çatışmaya” götürdüğünü belirtti.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-01-08 13:15:07

Irak’ı Maliki’den kurtarmak


TİMETÜRK / Abdullah İskender

Irak başbakanı Nuri Maliki, hükümetinin icraatlarını protesto edenin yanı sıra ülkedeki dengesizliğinin düzeltilmesini talep eden hareketten paçasını sıyırma manevraları tükenmeyecek. Yine de birliği son meclis seçimlerinde çoğunluğu kazanan rakibi Ayad Allavi’den başbakanlık koltuğunu ele geçirmeyi başardığından bu yana en ciddi meydan okumayla karşı karşıya olduğunu bilmelidir.

Maliki’nin koltuğu kendilerine münhasır nedenlerle Birleşik Devletler ile İran’ın üzerinde anlaşmasıyla elde ettiği bir sır değildir. Irak başbakanı, eski rejimin çöküşünden sonra başlayan sürecin asli anlamını yok ederek hem kişisel hem de mezhepsel düzeydeki tekel ile özdeşleşen bir hakimiyet kurmak için bu anlaşmaya güvendi. Sünni siyasi rakiplerine yönelik sayısız yasal süreci atlamasına izin veren terörizm suçlamalarıyla uydurulmuş davaların yanında, Maliki, İran’dan gelen baskı Şii partilerin belirli noktalarda onu destekleseler de yerel Şiiler arasında bir konsensüs oluşturamadı. Bu yüzden git gide Suriye’deki krizin ve İran’ın Şam’daki müttefikine etkili bir tehdidin ortaya çıkmasıyla yeni bir boyut kazanan İran stratejisine yapışmak zorunda kaldı. Başta Suriye’deki protesto hareketine sempatisini saklamayan eyalet başkanı Mesut Barzani olmak üzere Kürdistan eyaletiyle şiddetli bir kriz patlak verdi. Öte yandan Cumhurbaşkanı Celal Talabani, İran’a etki alanının yakınlığı noktasında farklı düşüncelere sahipti. Aslında Maliki Talabani’nin düşüncelerini kendisini Meclis’teki güvensizlik oylamasından kurtarmak için kullandı.

Buna rağmen, bölgedeki İran stratejisi şemsiyesi altında Irak hükümetini tutmaya yönelik İran’ın sürekli baskısında bir değişim olmasa da geçmişte Maliki’nin çıkarlarına olan etmenlerde bir değişim meydana geldi.

Maliki’nin mezhepsel ideolojiye sahip bir siyasi partinin liderliğini yaptığı ve onun da bu temelde bir kariyer inşa ettiği doğrudur. Yine de hiçbir zaman Şiilerin tek temsilcisi konumuna yükselememiştir zira bu tür bir temsil için rekabet eden başka Şii partiler de mevcuttur. Bu nedenle özellikle Sadr ve Hakim aileleri gibi köklü dini ailelerden gelen liderlerle yüzleşirken kendisinin sahip olmadığı dini meşruiyet peşinde koşan biri gibi göründü ve bir yandan devletteki konumunu Şiileri çekmek için kullanırken öte yandan rakiplerine karşı güç ile intikam uyguladı. Bu onun baskıcı ve diktatör eğilimlerini pekiştirdi ve bu onu Irak’ın tüm unsurları fiili bir çatışma içine soktu.

Bu nedenle temelde politikalarının en ağır külfetini çeken Sünniler arasında olsa da mevcut protesto ve talep hareketi Maliki’nin politikalarından zarar gören tüm kesimleri ilgilendirdiği için yeni ve eşsiz bir boyut kazandı.

Iraklılar arasında mevcut hükümete ve politikalarına karşı oybirliğine-yakın bir zeminde Tahran, bölgesel ve ulusal spektrumda artan muhalefete rağmen kendisine sadık kalan Maliki’ye sarılmak ile orta-yol çözümleriyle kurtarabileceğini kurtarmaya çalışmak arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır. 

Aslında beklenen meclis seçimleriyle ilgili mevcut konuşmalar, bu türden çabaların çerçevesi içinde yer alabilir. Bu türden bir adım zaman kazandırabilecek, kartları yeniden karıp İran’ın çıkarlarını koruyacak şekilde yeniden dağıtabilir. Sorun da geri dönüştürülür ve kriz de sonraki bir zamana bırakılabilir.

Mevcut kriz Maliki’nin adıyla bağıntılı olsa da özünde Irak’taki siyasi sürecin idaresinin şekliyle ilgilidir. Böylesi bir sürecin Mezopotamya ülkesinin tüm unsurlarına, dışlanma ya da tekel olmadan, Maliki’nin politikalarının yürürlükten kaldırdığı eşit haklar ve yükümlülükler sağlamayı amaçlamalıydı. Eğer mevcut krizin üstesinden gelinme olasılığı var ise bu sürecin özüne dönülmesinde yatmaktadır. Önümüzdeki seçim bu özün açık bir ifadesi olacaktır. Bu süreç caddelerdeki hareketin baskısıyla o ya da bu şekilde alınacak –bazıları Maliki’nin ellerinin neticesi olan adaletsizliği kaldırsa dahi– yüzeysel önlemlerle kurtarılamayacaktır.

 El-Hayat’taki bu makale Oğuz Eser tarafından Timeturk.com için tercüme edilmiştir

Haber Ara