TIMETURK / Haber Merkezi
Tüm kurucular, Amerika’nın gibi sevgiyle hatırlanmaz. Belovezhskaya ormanındaki Stalin’in av kulübesinde Sovyetler Birliği’ni kuran 3 adam bugün yeni düzenin aşılayıcıları olarak saygı görmüyor. Cumartesi günü yüzde 64’le geçen Mısır’ın anayasasının da zor bir doğumu oldu. Sonuç düşük katılımla elde edildi ve seçim hilesi iddiaları vardı. Kriz, İslamcı Başkan Muhammed Mursi kendisine üzerinde uzlaşılmamış bir taslağı kabul ettirme erkini vermesi ve arkasından gelen istifalar seliyle başladı. Anayasa mahkemesinin tüm çalışmaları geçersiz saymasının önüne geçmek için olduğunu söyledi ancak sonuç olarak tüm yargı ayaklandı. Rakip silahlı gruplar arasındaki çatışmalar bunu izledi. 2 milyona yakın Hıristiyan referandumun aleyhine oy verdi ve bazı liderler başkanın azledilmesini istedi. Eğer bu bir zaferse, çok pahalı bir zaferdir. Tahrir Meydanı’nda seyreden görüne devrimci birlik parçalanmıştır.
Mursi, askeri bir diktatör gibi davranmakla suçlandı ancak bu anayasa savaşını kazanmasının ironisi, bundan daha zayıf yetkilerle çıkmış olmasıdır. Yeni anayasaya göre yargı atamalarına müdahale edemeyecek sadece kendisine önerilen isimleri imzalayacak. Yasama yetkileri, yasama meclisi seçimlerini bekleyen ayan meclisi Şura Konseyi’ne geçecek. Bu İslamcıların lehinedir ve Mursi, temsiliyeti artırmak için, pazar günü yaptığı gibi, Kıpti, Katolik ve Protestan Kiliselerinden daha fazla ismi aday göstermek için mücadele edecek. Eğer siyasi partiler arasında bir uzlaşı sağlanırsa meclisin ilk oturumunda anayasanın tartışmalı maddelerine değişiklik yapılacağına da söz verdi.
Yeni düzeni hızla yerleştirme isteğiyle Mursi, tehlikeli zamanlarda işin kolayına kaçtı. Tüm yargı denetimini geçersiz kılan geçici yasası çok genişti. Başkanlık sarayının dışındaki çadırlar dağıtıldığında sözel şiddet hızla fiziksel şiddet dönüştü. Muhalefet dövüldüklerini, tutuklandıklarını ve işkence gördüklerini iddia etti. Müslüman Kardeşler, saatler sonra vurulduklarında ısrarcı oldu. Bu sahneler, sadece İslamcı Mısır değil tüm Mısır’ı temsil etmeye yemin eden bir başkan için felaketti.
Kutuplaşma bu sonuçlarla azalacak gibi görünmüyor. Düşük katılıma rağmen İhvan, bunun kesin bir zafer olduğunu iddia edecek. Mursi, başkanlık seçiminde rakibi Ahmet Şefik’e oy veren bazı bölgelerde oylarının yükseldiğini gördü. Laik ve liberal muhalefet ile dış birçok gözlemciye göre, en anlamlı istatistik düşük katılımdı. Bu, yeni Mısır’ın büyük kurucu metninin 5 seçmenden sadece 1’i tarafından desteklendiği anlamına geliyor. İmamların kendilerini tuttuğu bir zamanda Mısır Kıpti Kilisesi’nin oy vermeme çağrısı kararı, derin gerilimlerin bir işaretidir. Böylesi bir kararın ardından, kutuplaşmayı dini olarak nitelendirmek çok daha kolaydır. Bu sonuç çatışmanın İslamcı anayasayla ilgili değil toplumun birbirinden çok farklı iki vizyonuyla ilgili olduğu düşüncesini güçlendirdi: Daha İslamcı bir Mısır görmek için tanımlanmış kimlik-tabanlı bir proje ve çoklu kimliklerle daha çoğulcu demokrasi vizyonu. Kimse daha çoğulcu bir toplum inşası istiyormuş gibi davranmadı. Uzlaşma sanatı hiç görünmedi. Mursi, azınlıkları dahil edecek daha geniş bir çatı yaratma niyetiyle başladı ancak bu yaklaşım aynı zamanda herkesi o çatı altında tutma yeteneğine dayanıyordu. Son aylar bunun artan bir şekilde zor hale getirdi. Yegane umut bu sonucun her iki tarafın da meclis seçimleri için mücadeleye teşvik etmesidir.
Başkan Mursi’nin ödevi açıktır. Bölünmeyi yerleştirmek değil Hıristiyan ya da Müslüman, laik ya da dindar, liberal ya da muhafazakar tüm Mısır’a ulaşmaktır. Mursi ancak bu olduğu zaman adına yakışır müesses bir anayasaya sahip olacaktır.
Bu makale Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.
