Hilal Kaplan için imza kampanyası
Bir grup Müslüman aydın, Hilal Kaplan'ın kilisede çekilen fotoğraflarını yayımladığı Habervaktim'e karşı imza kampanyası başlattı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-17 13:14:56
Yeni Şafak gazetesi yazarlarından Hilal Kaplan'ın bir kilisede çekilen fotoğrafına yönelik olarak Habervaktim adlı internet sitesi tarafından başlatılan kampanya sonrası "Habervaktimdenberiyiz inisiyatifi" Habervaktim'e karşı imza kampanyası başlattı.
İnternet sitesinden yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Habervaktim websitesi tarafından yazar Hilal Kaplan'a karşı yürütülen karalama kampanyasını kınıyoruz. Müslümanlar olarak bu saldırıyı yapanlardan beri olduğumuzu ilan ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
Kampanyaya destek veren isimler ise şöyle:
Abdulhelim Almalı, Abdurrahim Boynukalın, Abdurrahman Kurt, Adem Çaylak, Adem Özköse, Adem Seleş, Ahmet Ay, Ali Öner, Ayşe Böhürler, Berat Özipek,Burhan Kavuncu, Cahit Koytak, Cemal Uşşak, Cihan Aktaş, Demet Tezcan, Emine Uçak,Erkam Tufan Aytav, Fatma Bostan Ünsal, Hakan Albayrak, Halime Kökçe, Halit Bekiroğlu, Hamza Türkmen, Hasan Postacı, Hülya Şekerci, İbrahim Gezer, İbrahim Sediyani, Leyla İpekçi, Metin Karabaşoğlu, Necla Koytak, Nevzat Çiçek, Nurcan Aktay, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Özden Sönmez, Rıdvan Kaya, Salih Tuna, Senai Demirci,Serdar Bülent Yılmaz, Taha Kılınç, Taner Ayaz, Tarık Beyhan, Tayyar Tercan, Ümit Şimşek, Üstün Bol, Yakup Köse, Yıldız Ramazanoğlu, Zehra Türkmen.
SÖZ KONUSU "HABER"
Habervaktim 5 Aralık'ta ""Hilal Kaplan'la ilgili ilginç fotoğraf" başlığıyla yayımladığı haberde, Kaplan'ı "Dinlerarası diyalog etkinliklerinin müdavimlerinden olan ve PKK'nın paravan kuruluşu DPI adlı Londra merkezli örgütün gizli toplantılarına katılan isimlerden Yeni Şafak Yazarı Hilal Kaplan'ın Ermeni soykırımı iddiaları ve terör sorunu konularındaki aykırı çıkışlarının ardından, zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi'ne karşı olduğunu belirterek, bu dersin insanları dinden soğuttuğunu ileri sürmesi sosyal paylaşım sitesi facebook'ta büyük tepki görüyor" ifadeleriyle tanıtmıştı.
Kimi facebook kullanıcılarının Kaplan'ın kilisede çekilen fotoğrafını paylaşarak yoğun tepki gösterdiğinin iddia edildiği haberde Kaplan'ın kilisede görüldüğü, iki elini birleştirmiş, dua eder gibi poz verdiği belirtilerek, önünde kocaman bir haç; sağ ve solunda iki şamdan durduğu ifade ediliyor.
KAPLAN NE DEMİŞTİ?
Hilal Kaplan ise Yeni Şafak gazetesinde 12 Aralık Çarşamba günü yayımlanan "Hedefteki ben ve cevaplar" başlıklı yazısında özetle şunları söyledi:
"Nefret üretmeyi, yalan söylemeyi ve hedef göstermeyi meslek edinenler karşısında sanık sandalyesine oturmak, ancak onları tasdik etmek ve onlara sahip olduklarından daha fazla kıymet atfetmek anlamına gelebilirdi. O yüzden kendimle ilgili söz almadan evvel, bu yaklaşımın kamu vicdanında mahkûm edilmesini bekledim. Çok şükür ki öyle de oldu. "Habervaktim sitesindeki 'haber'de, zorunlu din dersi üzerine bir açıklamama çarpıtılarak yer verilmiş ve üzerine bir kilisede çekilmiş fotoğrafımı yerleştirilmişti. Fotoğrafın beni 'karalamak' için yeterli olmayacağını düşünmüş olsalar gerek, bir de mum yaktığım yalanını eklemişlerdi.
"Söz konusu fotoğraf, üç sene önceki bir yurt dışı gezisinde gittiğimiz grupla ziyaret ettiğimiz bir kilisede çekilmişti. Arkadaşlarımla Hz. İsa dönemindeki dua etme şeklinin bu olduğu üzerine sohbet ederken öyle bir poz vermişim. Döndüğümde bu fotoğrafı da, diğer fotoğraflarla birlikte sadece arkadaşlarımın görmesine imkân sağlayan facebook sayfamda paylaşmıştım.
"Bir fotoğraf üzerinden, hem kiliseye gitmenin kendisi menfi bir şeymiş gibi gösterildi, hem de alt metinde aslında Müslüman olmadığım ima ederek imanımı sorgulamaya cüret edildi.
"habervaktim'in yayınlarının, ulusalcı derin odaklara benzerliği pek çok kişinin dikkatini çekmiştir. Bu fotoğraf üzerinden yaptıkları yayın da geçtiğimiz sene Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Hanım'ın bir Süryani kilisesini ziyaret ederken mum yakıp kameralara poz vermesi üzerinden kopartılan yaygaraya oldukça benziyor.
"Ya da 'operasyonel' kitaplarıyla tanınan ve hâlen Ergenekon davasında yargılanan, "Musa'nın Çocukları" ve "Musa'nın Gülü" kitaplarından nefret dilini tanıdığımız Ergün Poyraz'ın çalışmalarına çok benziyor.
Yazılan metinlerde, ısrarla PKK toplantılarına katıldığım iddia ediliyor ki bunu Demokratik Gelişim Enstitüsü (DPI) adlı sivil toplum kuruluşunun faaliyetlerine katılmaya başladığım geçen yıldan beri yapıyorlar.
"Ancak nedense 'PKK toplantısı' adını verdikleri bu faaliyetlerde hepsinde meclisteki üç partiden milletvekillerinin olduğunu belirtmiyorlar. Hâlbuki bir 'PKK toplantısı'na gazetecilerden çok milletvekillerinin katılımı haber değeri taşır.
"Katıldığım bir programda din dersinin zorunlu olmasına karşı olduğumu beyan ettiğim, bu dersin seçmeli hale getirilmesinin doğru olduğunu düşündüğüm halde benim 'din dersine karşı' olarak sunulmam da ayrı bir çarpıtma örneğini oluşturuyor." (Bianet)
SON VİDEO HABER
Haber Ara