Son yıllarda artan antibiyotik direnci, özellikle tıp pratiğinde hastane enfeksiyonları başta olmak üzere toplum kökenli enfeksiyonlarda da tedavisi imkansız durumlara sebebiyet veriyor. Günümüzde halen dünya genelindeki ölümlerin yüzde 25’i enfeksiyonlara bağlı olurken, direnç gelişimi bu oranın artmasını beraberinde getiriyor. Uzmanlar direnç arttıkça toplumda enfeksiyon hastalıklarının daha uzun sürdüğünü, yayıldığını ve ölüm riskinin arttığını bildirdi. İnsan hayatında olduğu gibi hayvancılıkta da bilinçsiz antibiyotik kullanımı, direnç gelişiminin yanında antibiyotiklere dirençli gıda kökenli enfeksiyon riski de oluşturuyor.
Bursa’da ‘Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü’ çerçevesinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından ‘Veteriner hekimliğinde alarm. Antimikrobiyel direnç’ konulu panel düzenlendi. Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji ABD Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Cengiz, antibiyotik kullanımındaki yanlışlıklardan bahsetti. Antimikrobiyal direncin küresel bir problem olduğu için oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Cengiz, bakterilere karşı en önemli savunma araçları olan antibiyotiklerin çok yakın bir gelecekte etkinliklerini yitirebileceğini kaydetti.
Bütün çabanın mevcut durumun daha kötüye gitmesine engel olmak olduğunu belirten Cengiz, “Yeni birtakım stratejilerle direncin üstesinden gelmeye çalışmalıyız. Şu an ülke olarak bu işin çok başındayız. İlaç direnci bakımından insan ve hayvan ayrımı yapmıyoruz. Elinizdeki en önemli savunma araçlarıyla çözüm üretemiyorsanız ve elinizde başka seçeneğiniz yoksa çok basit enfeksiyonlardan insanların ve hayvanların hayatını kaybetmesi söz konusu olabilir” dedi.
“ELİMİZDEKİ VERİLER YETERSİZ”
Türkiye’de bu konuyla ilgili olarak ulusal izleme programı oluşturulmaya çalışıldığını söyleyen Cengiz, “Datalarımız henüz yetersiz. Özellikle veteriner hekimlerdeki anti mikrobiyal ilaçların kullanım rakamları konusunda büyük eksikliğimiz var. Bu rakam bize klinik değerlendirme yapmadan ne kadar ilaç kullandığımızı gösteriyor. Bu datadan da yoksunuz. Bu konuda kapsamlı verilere sahip değiliz. Bu konuda yol haritası oluşturulmalı. Anti mikrobiyal kemoterapi yaparken felsefesine uygun hareket etmeliyiz. Kullandığımız antibiyotiklere karşı korunmaya çalıştığımız ajanların duyarlı olup olmadığının araştırılması gerekiyor. Aksi halde kullandığımız dozların bakteriyi elemine etmekte başarısız olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.
"ANTİBİYOTİKTE DOZA DİKKAT"
Direniş artışındaki en büyük sebebin antibiyotik tüketimindeki artış olduğuna dikkat çeken Uzman Veteriner Hekim Dr. Figen Tavukçuoğlu, “Bilinçsiz ve aşırı kullanım sonucunda bugün gelinen noktada birçok mikroorganizmanın geliştirdiği ‘çoklu direnç’ daha karmaşık ve ciddi bir problem olarak karşımıza çıkıyor. ‘Gizli tehdit’ veya ‘gizli salgın’ olarak adlandırılan bu mesele Dünya Sağlık Örgütü'nün öncelikli gündemi haline geldi. Hayvanlarda aşırı ve bilinçsiz antibiyotik kullanımı direnç gelişimini yanında antibiyotiklere dirençli gıda kökenli enfeksiyon riski de oluşuyor. Veteriner hekimlikte hayvanlara yönelik uygun dozda, uygun sürede, uygun yoldan antibiyotik kullanımına özen gösterilmeli. Bunun veteriner kontrolünde yapılması lazım” dedi.
Halk sağlığı açısından da önemi düşünülerek kullanılacak ilaçlarda arınma sürelerine dikkat edilmesini isteyen Tavukçuoğlu, “Antibiyotik kullanımını azaltmanın bir başka yolu da hayvani üretim yapılan işletmelerde uygun barınma ve hijyen şartlarının sağlanmasıdır” diye konuştu.