Dün, Ertuğrul Özkök, Uğur Dündar ve Melih Aşık gibi birçok ünlü isim ile beraber Silivri Cezaevine giden Ayşenur Arslan, tutuklu gazeteciler Soner Yalçın, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Hikmet Çiçek, Deniz Yıldırım ve Turhan Özlü'yle görüşmüştü.
Arslan, CNN Türk'teki canlı yayını sonrasında gidebildiği için geciktiğini ve Balbay ile herkesten ayrı olarak tek başına görüştüğünü anlattığı programda ilginç ayrıntılara da yer verdi.
İşte Mahallenin Ayşenur Ablası'nın o ziyaretten izlenimleri ve canlı yayın partneri Akif Beki'nin yorumları:
Ayşenur Arslan: Bugün tahliye olacak bile olsak, en küçük bir cezaya razı değiliz. Bize verilecek cezalar siyasidir, hiç bir cezaya razı değiliz, bu deliller ile mahkeme yapılamaz dediler. Çok soğuktu...
Akif Beki:Isıtma çalışmıyor mu?
Ayşenur Arslan: Yeterli değil. Bir de su sayaçları takılacakmış. Kullandıkları suyun parası alınacakmış.
Akif Beki:Ben tecrübeli değilim bilmiyorum, su ve elektrikten para alınır mı?
Ayşenur Arslan: Elektrikten para alınıyormuş. Şemdin Sakık parası olmadığı için elektiriğin kesildiğini vantilatörün çalışmadını yazmıştı yazın.
Akif Beki: Bana da enteresen geldi.
Ayşenur Arslan: Öyle bir salonda oturduk ki pinokyo salıncakta sallanıyor, filan. Moralleri iyiydi. Neden yattıklarını biliyorlar, örgüt üyesi olsak onu haykırırdık ama biz bir başka nedenle buradayız dediler.
Her birinin bizi kahkahadan gülüp geçirdiği hikayeler oldu. Ben utanarak gittim... Çaylar da gelince biz kahvehanede buluşmuş sohbet ediyormuşuz gibi oldu.
Balbay'ın hakkındaki iddianamede şöyle deniliyor: Düşük tirajlı bir gazetenin ankara temsilcisi cumhurbaşkanı'ndan randevu alamayacağına göre terör örgütü ile randevu alınmış deniliyor.
Akif Beki: Buna şiddetle itirazım var. Kim yazdıysa saçmalamış.
(Gazeteciler)
Bu video Adobe Flash Player'ın son sürümünü gerektirmektedir.