Heniye: Üçüncü intifada başladı
Filistin Başbakanı İsmail Heniye, İsrail'in son saldırısıyla üçüncü intifadanın başladığını söyledi. Yeni Şafak'ın sorularını cevaplayan Heniye, 'Bizi güçsüz sanıyorlardı. Fakat savaş formülleri alt üst oldu' dedi
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-11-28 08:57:27
Ateşkes sonrası halkta büyük bir coşku vardı. Siz savaş sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz, Filistin ve Kudüs özgürlüğüne kavuşana dek kanımızı dökmeye devam edeceğiz. Bu 8 günlük savaş 2 çağın arasında geçmiş bir savaştı. Önceden yenilgi ve zillet içerisindeydik ama artık güç bizde. İsrail bize haddimizi bildirmeye geldi ama bu kez biz onlara hadlerini bildirdik. Bundan sonra İsrail böyle bir adım atamayacak. Buna eminiz. Artık misyonumuz sadece bulunduğumuz toprakları korumak değil, İsrail'in işgal ettiği 48 topraklarını da özgürleştirmek. Refah'tan Nalara'ya kadar, denizden nehire kadar bu topraklar Filistin'dir. Artık korkmuyoruz ve Filistin'i tek bir devlet yapacağız. Yahudilerin abluka altında bıraktığı Gazze artık eskisi gibi değil. İsrail burada yaptığı suikastlerin Filistinlileri yıkacağını düşünüyordu ama yanıldı.
Ahmed el Caberi, Gazze için kilit isimlerdendi. Suikast sizi nasıl etkiledi?
Evet, Caberi şehit edildi ama yeni askerler yetişiyor. Caberi suikasti üçüncü intifadanın başlangıcı oldu. Artık Kassam askerlerinin başarısı da ortaya kondu. Biz gördük ki İsrail'in istihbaratı artık eskisi gibi değil. Gazze'yi güçsüz zannediyorlardı ama bu savaşla birlikte buradaki tüm savaş formülleri alt üst oldu. Bu halk hep savaşla yaşadı. Hep güçlüdür, direnir ve karşı gelir. Bu suikast onların inancında bir eksiltme oluşturmadı. Bunun haricinde yüz altmış beş tane şehidimiz var ama bu bizi üzmüyor. Çünkü biz inananlar biliyoruz ki onlar cennete gittiler. Ölmediler, halen aramızdalar. İman gücüyle savaştık ve Allah da bu zaferi bize bahşetti.
Sessiz bir savaş vardı Gazze'de bu kez. Ama bu ateşkesi sustuk ve geri adım gibi attık diye düşünenler yanılıyor. Tam tersine biz kazandık ve şimdi bir sonraki savaş için hazırlık yapıyoruz. Bir önceki savaşta vatandaşlarımız direnişçilerin yenildiğini düşündü. Hayır bu doğru değil! Biz yer altında gizli olarak çalışıyorduk.
Savaş sonrası Ehud Barak'ın istifası haberi geldi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu istifa savaşın bir başarısı gibi algılanabilir. Barak, 'Ben artık bu direnen halkla başa çıkamadım. Bırakıyorum' dedi. Bu onların topraklarımızdan geri çekileceğine dair bize umut verdi. Tabii ki bu, savaşın bittiği manasına gelmez. Filistin'in özgürleşmesi için yapacağımız savaşın hazırlığındayız şu anda.
Bu savaşta Arap ülkelerinin Gazze'ye desteği öncekilerden farklıydı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Arap ülkeleri kendi içlerinde çeşitli sorunlarla mücadele etmelerine rağmen bu kez Gazze'yi yalnız bırakmadı. Dışişleri bakanlarının buraya gelmesiyle siyasi abluka kırıldı. Arap ülkeleri de bu anlamda bir uyanışa geçti. Bütün sorunlarını bir kenara bırakıp kuşatma altındaki Gazze'yi desteklediler. Filistin davası bütün İslam aleminin merkezi sorunudur. Ve tarih boyunca da İslam alemini birleştirmiştir. Zaten bu zafer yalnız Gazze ve Filistin için değildir. Bütün İslam aleminin zaferidir.
İsrail zayıflığını gördü
Ateşkese dair değerlendirmeniz neler?
Bu ateşkes sürekli değil. Günler, aylar, seneler de sürebilir ama geçici olduğunu unutmamak lazım. Bu geçen süreçte biz özgürlük savaşımız için hazırlanacağız. Bu ateşkes sürecini nefes almak ve dinlenme süreci gibi görüyor ve öyle hareket ediyoruz. Birinci ve ikinci intifadada Filistin halkı yalnızdı. Ama bundan sonra yalnız olmadığımızı gördük. İsrail'e karşı direniş stratejimiz artık daha farklı olacak. Ateşkes sürecinde Obama, üç kez Mursi'yi aradı, ateşkesi yapın diye. Çünkü İsrail zayıflığını gördü ve bastırdı. Savaşın sürdüğü 8 gün boyunca Filistin'in özgürlüğü için çok çağrı yapıldı. Suriye ve Lübnan'daki mülteciler bile çağrı yaptılar ve ateşkes sağlandı. Bundan sonrası birlik için çağrının yetmediğinin de farkındayız. Stratejik bir çizgiye ihtiyacımız var.
Haber Ara