Mekke ve Medine'de buldozerlerle yıkılan türbe ve mezarların yerinde şimdi içinde Paris Hilton'ın mağazasını da içeren alışveriş merkezleri yükseliyor. Sözde ''hadim'ul-harameyn''ler, Hz. Peygamber ve ailesinin evlerini bile yıktılar. Arabistan'da yaşayan birçok insanın Mekke'nin Las Vegas'a benzemeye başladığından söz etmesi şaşırtıcı değil.
Vehhabi yönetiminin Mekke'de gerçekleştirdiği tarih katliamının en göze çarpan örnekleri ise şöyle:
* Sahabe mezarlarının olduğu tarihi mezarlık Cennet'ül-Baki, yalnız küçük bir tepecik kalacak şekilde yıkıldı.
* Mekke'ye hakim konumdaki Osmanlı kalesi, üstünde inşa edili olduğu bütün tepeyle birlikte yerle bir edilerek onun yerine ''Mekke Kraliyet Saat Kulesi'' adıyla bilinen ucube inşa edildi.
* Hz. Peygamber'in şu an kütüphane olarak kullanılan doğduğu ev hakkında yıkım kararı alındı.
* Hz. Peygamber'in eşi Hz. Hatice'nin evi ise geçenlerde yıkıldı ve yerine tuvalet yapıldı.
* Bunlara ek olarak, eski Abbasi ve Osmanlı sütunları, genişletme çalışmaları için yıkılacak.
Suudi yönetimi tarafından 2002 yılında yıkılan Osmanlı bakiyesi Ecyad Kalesi
Suudi yönetimi tarafından yıkılan Ecyad Kalesi yerine inşa edilen saat kulesi
Hacc Araştırma Merkezi Başkanı Sami Angavi, ''Kutsal bölgeyi ruhsuz bir makineye çevirecek şekilde tarihsiz, kimliksiz, kültürsüz ve doğal çevresi olmayan bir hale koydular. Tepeleri bile düzlediler.'' diyor.
Suudi yönetimi, sık sık, Mekke'ye gelen hacı adayı sayısındaki sürekli artışı bütün bu yıkım ve genişletme çalışmalarına gerekçe olarak gösterse de, hacı adaylarının kaldığı otellerin, anıtların korunması amacıyla Mekke'nin tarihi merkezinin dışına kurulması mümkündü.
Suudi rejimi, yıktığı tarihi eserlerin yerine gecesi 7 bin dolar olan beş yıldızlı oteller inşa etti. Dolayısıyla insanların zengin fakir ayrımı olmadan omuz omuza hacc yaptığı bir din olan İslam'ın adalet ilkeleri de görmezden gelindi. Üstelik rejimin yıktığı tarihi binalar Suudi hanedanına değil, bütün İslam dünyasına ait.
