Kartal Demirağ: Beni subaylar eğitti
Merhum Özal'ın 'Kimin yaptırdığını biliyorum ama bende kalsın' diyerek sakladığı sırrı suikastın tetikçisi Kartal Demirağ anlattı. Pişman olduğunu söyleyen Demirağ, 'Suikastı tek başıma gerçekleştirdim. Emekli subaylardan komando eğitimi aldım. Öğretmenlik yıllarımda ve hapisteyken istihbaratçılarla temasım oldu' diyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-11-27 08:08:41
Hapis yattığı İzmir F Tipi Cezaevi'nden gönderdiği mektup aracılığıyla gazetemize önemli açıklamalarda bulunan Kartal Demirağ, suikast olayından dolayı çok pişman, “hayatımın en kötü hatasıydı” diyor. Gençlik yıllarında çeşitli kamplarda subaylar tarafından eğitildiğini ve öğretmenlik yaptığı yıllarda bazı istihbarat görevlileri ile temasları olduğunu belirten Demirağ, suikasti ise tek başına gerçekleştirdiğini iddia ediyor. Özal'ın zehirlenerek öldürüldüğü iddialarına da inanmıyor. Demirağ'ın ilk sözleri pişmanlık üzerine kurulu. Pişmanlığını şöyle dile getiriyor: “Geriye baktığımızda neler kaybettik neler. Suikast olayı hayatımın en kötü hatasıydı. Şimdiki aklım olsa, o olayı asla yapmazdım. Pişmanım tabii ki ama pişman olsam ne fayda. Zindanlarda geçti 19 yılım. Yaşanacak en güzel günleri bu mapushanelerde çürüttük.”
Bir dönem öldürmeye çalıştığı Özal'dan övgüyle bahseden Demirağ “Rahmetli güzel insandı; imanlı, merhametli, vefalı. Bilindiği üzere beni de affetti. Aramızda kul hakkı kalmadı. Rahmetlinin ülkemize pek çok faydası oldu. Onun için dua ediyorum bol bol. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun” diyor. Kartal Demirağ suikast eyleminde ise yalnız olduğunu belirtiyor: “Suikast olayı tamamen kendi kararımdı. Ne yönlendiren, ne de ikna eden oldu. Ben her zaman tektim. Yine tekim. Hani derler ya 'Kargalar sürü ile, kartallar yalnız uçar.' Suikastı tek başıma gerçekleştirdim. Bu açık seçik belli, ama bazıları dananın karnında buzağı arıyorlar.”
Suikast eyleminde yalnız olduğunu söyleyen Kartal Demirağ askerler tarafından eğitildiğini ise gizlemiyor. “Gençlik yıllarımda, Denizli Güney ilçesi Kanlı Göl civarında ilk eğitimimizi aldık.” diyen Demirağ “Daha sonraları bazı illerimizde komando kamplarına gönderildim. Subaylar tarafından bize komando eğitimi verildi. Bilindiği üzere o zaman komünizm tehlikesi vardı. Ülkemizi bu tehlikeden korumak için ve terörist saldırılardan korumak amacıyla genellikle emekli subaylar bizlere eğitim verdiler” açıklamasında bulunuyor.
Herhangi bir istihbarat örgütüyle ilişkisi olmadığını kaydeden Demirağ “Ancak, öğretmenlik yaptığım yıllarda istihbaratta görevli bazı arkadaşlarla dostluğum oldu. Yine zindanlarda yatarken bazı dostlarım vardı devlet görevlisi” ifadelerini kullanıyor.
Kartal Demirağ şu aralar gündemde olan zehirlenme iddialarına ise inanmadığını belirtiyor: “Rahmetli Özal'ın ölümünü şüpheli bulmuyorum. Zehirlenip öldürüldüğüne hiçbir zaman inanmadım. Rahmetlinin kalbindeki rahatsızlıktan dolayı öldüğünü düşünüyorum. Bilindiği üzere rahmetlinin yakınları onun zehirlenerek öldürülme ihtimalinden söz ettiler, ısrarla bu konu üzerine gittiler. Sonunda da devlet yetkilileri mezarının açılıp naaşının incelenmesine karar verdi. Mezarı açıldı ve görüldü ki cesedi dahi çürümemiş. Daha önce de söylediğim gibi rahmetli Özal güzel insandı. Mert, cesur, imanlı, vefalı, merhametli. Rahmetli zehirlenerek öldürülmedi. Kalbindeki rahatsızlık sonucu vefat etti. Son sözü adli tıp söyleyecek. Bu günlerde adli tıp yetkilileri rahmetlinin cesedinde zehirli ilaç bulguları olduğunu söylediler. Ancak bu zehir bulguları hepimizde var. Yediğimiz meyveler, sebzeler hep tarımsal ilaçlarla dolu.”
Özel Harp elemanı mı?
1956 Afyon Dazkırı doğumlu olan Kartal Demirağ'ın adını Türkiye, Özal suikasti ile duydu. Daha önce Dazkırı Kaymakamı Tuncer Ergüler'e yönelik silahlı saldırı eylemde adı gündeme gelmişti. 18 Haziran 1988 tarihinde dönemin Başbakanı Turgut Özal'a ANAP kongresinde tabanca ile iki el ateş ederek suikast girişiminde bulundu. İfadesinde Emlakbank'ı 90 milyar TL dolandırdığı iddia edilen Kemal Horzum ve bazı kişilere af çıkarmadığı ve Emlakbank davasıyla ilgilendiği için Turgut Özal'a karşı kin beslediğini savundu. Özal suikastini soruşturan savcının Demirağ'ın özel harp bağlantılarını tespit ettiği ancak soruşturmaya devam edemediği iddia edildi. Yargılama sonucunda 27 Ocak 1989'da 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sonradan Cumhurbaşkanı seçilen Özal tarafından affedilerek 16 Nisan 1992'de şartlı tahliye yasasından yararlandırılarak salıverildi. Daha sonra başka suçlardan tekrar cezaevine konuldu.
Türkiye Gazetesi
SON VİDEO HABER
Haber Ara