Peşmerge'yle Irak Ordusu çatıştı: 12 ölü
Irak Ordusu tarafından oluşturularak Kerkük ve Diyala'ya yerleştirilen Dicle Operasyon Gücü ile Kürt yönetimine bağlı peşmergeler arasında çatışma çıktı. Bölgedeki gerilimin tırmandığı kaydediliyor. Tikrit kentinde çatışma çıktı. Çatışmada bir sivilin yanısıra 12 Irak askerinin yaşamını yitirdiği bildirildi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-11-19 23:59:09
Irak'ta petrol, özerklik ve arazi yüzünden çıkan kavgalar gittikçe dramatik bir hal alıyor. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile Irak merkezi yönetimi arasında petrol alanlarının hakimiyeti açısından henüz bir anlaşmaya varılamaması bir yana, kısa bir süre önce oluşturulan Dicle Operasyon Gücü ile ilgili çatışmaya varan gerginlik taraflar arasındaki egemenlik kavgasının yeni bir boyuta sıçradığı gözleniyor.
Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile Irak merkezi hükümeti arasındaki gerilim, ABD birliklerinin geçtiğimiz yılın Aralık ayında Irak'tan çekilmesiyle yükselmişti. Irak güvenlik güçleri ile bölgesel Kürt yönetimi arasındaki soğukluk bu yılın başlarından itibaren çatışmaya kadar giden olaylara neden oldu. İki taraf arasındaki ilişkiler, sınır anlaşmazlığı bulunan bölgede yapılacak operasyonları yürütmek adına Irak güvenlik güçleri için yeni bir komuta merkezi oluşturulmasının ardından iyice gerildi.
En son Irak güvenlik güçleri ve Kürt gruplar arasında, Duz Harmato olarak adlandırılan bölgede geçtiğimiz gün erken saatlerde silahlı çatışma meydana gelmişti. Bölgedeki peşmerge güçlerinin komutanı Galip Muhammed'in verdiği bilgiye göre, çatışmada bir peşmerge ile bir sivil öldü. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin lideri olduğu Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin kentteki şubesi önünde yaşandığı belirtilen çatışmanın Dicle Operasyon Gücü tarafından başlatıldığı iddia edilirken her iki taraftan toplam 10 asker yaralandı.
Askeri çatışmanın eşiğinde
Dicle Operasyon Gücü altında Irak Ordusu birliklerinin Kerkük kentinde konuşlandırılmasına Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin cevabı ise binlerce peşmergenin kente sevk edilmesi oldu. Peşmerge Bakanlığı medya yetkilisinin verdiği bilgiye göre Peşmerge Bakanı ve yardımcısı kentte peşmergelerle bir araya gelirken, peşmergelerin Dicle Operasyon Gücü tarafından yapılacak herhangi bir harekete müdahale için hazırlık yaptıkları öğrenildi.
İki tarafla da görüşmelerde bulunduğu bildirilen Kürdistan Komünist Partisi yetkilisi Ebu Karwan ise Rudaw'a yaptığı açıklamada, taraflar arasında şimdiye dek herhangi bir müzakerenin gerçekleşmediğini belirtirken, askeri bir karşı karşıya gelişin beklendiğini belirtti.
Dicle Operasyon Gücü ile peşmergeler arasından meydana gelen çatışmadan bir gün sonra konu hakkında açıklama yapan Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı, Irak merkezi yönetimini suçlayarak, "bölgede yaşayan Kürtler ve Araplar arasındaki dostane ilişkilerin bozulmaya çalışıldığı"nı söyledi.
"Diyala, Tikrit, Musul, Kerkük ve Erbil'in etrafını ağır silahlı 100 bin Irak askeri çevirdi"
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin lideri olduğu Kürdistan Demokrat Partisi'nin Dış İlişkiler Sorumlusu Hemin Havrami, Kürt yönetimi ile Irak ordusu arasındaki gerilime dikkati çekti.
Havrami, "Diyala, Tikrit, Musul, Kerkük ve Erbil'in etrafını ağır silahlı 100 bin Irak askeri çevirdi" dedi.
Havrami, Irak'ın Selahattin vilayetinin Tuzhurmatu ilçesi ile Kerkük vilayetinde IKBY güçleri (Peşmerge) ile Irak ordusu arasında tırmanan gerilimi AA'ya değerlendirdi.
IKBY Başkanı Barzani'nin, Irak ordusu ile gerilim yaşayan Peşmerge güçlerinin olası çatışmalara karşı hazırlıklı olması yönündeki talimatının hatırlatılması üzerine Havrami, "(Bağdat) Sorunlu bölgeler konusunda siyasi değil askeri tutum sergilerse bu dille karşılık verilecektir, bu gayet doğaldır" dedi.
"ONUN NİYETLERİNİ ÇOK İYİ BİLİYORUZ"
IKBY'nin fiilen kontrol ettiği ancak resmen Kürt yönetimi sınırları içinde kabul edilmeyen, bu nedenle de tartışmalı bölge olarak adlandırılan bölgelerin Irak ordusu tarafından çembere alındığını söyleyen Havrami, Başbakan Maliki'nin talimatıyla göreve başlayan Dicle Operasyonları Komutanlığı'nın işlevine dikkati çekti. Havrami, şunları söyledi:
"Dicle gücünde Irak ordusunun ağır silahlı tanklı birlikleri toplandı. Bu durum bizleri, söz konusu gücün kullanılacağı düşüncesine sevk ediyor. Diyala, Tikrit, Musul, Kerkük ve Erbil'in etrafını ağır silahlı 100 bin Irak askeri çevirdi. Birliklerin tankları ve topları var. Maliki, 'Ben terörle savaşıyorum; diyor. Acaba teröristi 155 milimetrelik topla mı vuracak. Onun niyetlerini çok iyi biliyoruz. (İhtilaflı bölgelerin statüsüne ilişkin) 140. maddede tespit edilen durumu değiştirmek istiyor ve yeni bir oyunun kurallarını o bölgelerde uygulamak istiyor. Biz Saddam döneminde bunu kabul etmedik, şimdi mi kabul edeceğiz."
Erbil ile Bağdat arasındaki krizin temel sebebinin Bağdat hükümetinin Irak anayasasındaki 140. maddeyi uygulamaması olduğunu savunan Havrami, sorunu savaşla çözmekten yana olmadıklarını söyledi. Havrami şöyle devam etti:
"Bağdat hükümetinin anlaşmalara bağlı kalmaması, demokrasinin yok edilmesinin bir kanıtıdır. Kürtler her zaman Irak'ta değişimin olması için çabaladı ve herkesin yaşayabileceği bir Irak oluşturmak istedi ve siyasi kültürel değişiminde büyük rol oynadı. Vatan herkesin vatanıdır anlayışını taşıdı. Anayasa hakem olsun istedi. Anayasaya bağlı kalarak sorunu çözmek mümkündür ve biz tartışmaya hazırız. Ama bu bölgelerde herhangi bir askeri varlığa karşıyız."
"MALİKİ YÜZÜNDEN BAĞDAT'I TERK ETMEYİZ"
Kürt yetkililerin "Bağdat'a karşı Kürtlerin başka alternatifleri var" şeklindeki açıklamalarının ne anlama geldiği sorulan Havrami, şu açıklamayı yaptı:
"Biz kesinlikle Bağdat'ı Maliki'ye bırakmayacağız. Maliki yüzünden Bağdat'ı terk etmeyiz. Siyasi katılımımızı başkasına bırakmayız. Irak halkının yüzde 80'inin oy verdiği anayasa da tüm tarafların Irak'ın toprak bütünlüğüne bağlı kalmaları gerektiğini söylüyor. Maliki, Kürt ittifakı ile imzaladığı 18 maddelik anlaşmaya da Dava Partisi ile KDP arasındaki anlaşmaya da bağlı kalmadı. Oysa bu iki anlaşma şimdiki hükümeti doğurdu. Biz Bağdat'taki siyasi faaliyetleri ve alanı onlara bırakmayız. Maliki'nin politikasını değiştirmek için bir sürü yol ve çalışma var. Biz de onları deniyoruz."
Sorunların parlamento çatısı altında çözülmesinin mümkün olduğunu dile getiren Havrami, "Kötümser değiliz. Diyalogdan başka bir alternatif yok. Mademki Kürtler, Arapların Şiilerin, Sünnilerin Irak'ta beraber yaşamaktan başka yolu yok o zaman önümüzde diyalogdan başka yol da yok. Iraklı siyasi taraflar sorunları demokratik ve anayasal çerçevede barışçıl yollarla çözmeye çalıştığı müddetçe biz de siyasi çalışmalara katılacağız. Ancak bölgemize herhangi bir askeri saldırı o zaman gereken cevap verilecek" dedi.
"ÖSO İLE KÜRTLERİN ÇATIŞMASINI İSTEMİYORUZ"
Erbil-Bağdat arasındaki sorunlardan birinin de Irak'ın Suriye politikası olduğunu söyleyen KDP Dış İlişkiler Sorumlusu Havrami, 2003'ten sonra Irak'ın resmi dış politikasının halkların özgürlüğüne kavuşturulması olduğunu ancak Maliki'nin buna aykırı tutum sergilediğini savundu.
Suriye konusunda Havrami, "Biz Kürtlerin ne kendi aralarında ne de Araplarla savaşmasını istiyoruz. Özgür Suriye Ordusu ile Kürtlerin çatışmasını arzu etmiyoruz. Bu bizim temel politikamız ve hedefimizdir. Bizim için önemli
olan Suriye muhalefetinin Doha'da belirlenen amaçlarıdır. Ancak Irak hükümetinin Suriye konusundaki tutumu istenilen şekilde değildir. Irak hükümeti, halkların özgürlüğüne kavuşturulmasından ve bu yerlere demokrasinin gelmesinden yana olmalı" diye konuştu.
Kürtler ve Türkmenler Dicle Operasyon Gücü'nden rahatsız
Dicle Operasyon Gücü, merkezi Irak Ordusu birliklerinden oluşturularak Kerkük ve Diyala'da konuşlandırıldı. Irak Başbakanı Nuri El Maliki amacın, "Kerkük, Selahaddin ve Diyala'da terörizmin son kalıntılarının ortadan kaldırılması" olduğunu açıklamıştı. Fakat beklendiği üzere büyük bir tartışmayı başlatan Dicle Operasyon Gücü, Kürtler tarafından, Irak merkezi yönetimi ile Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi arasında ihtilafa neden olan toprakların kontrolünün ele geçirilmesi için merkezi hükümet tarafından başlatılan bir operasyon olarak görülüyor. Türkmenlerin de Kürtlerle aynı tarafta olduğu tartışma devam ediyor.
Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, Dicle Operasyon Gücü'nde, Irak Ordu birliklerinden başka Peşmergelerin ve Kürt polis gücünün de yer almasını istiyor.
Kerkük Vilayet Meclisi toplantısında, Irak merkezi yönetimi tarafından oluşturulan Dicle Operasyon Gücü oy çokluğuyla reddedilirken, Türkmenler de bu oluşum yerine Kerkük Operasyonları Bürosu adı altında sadece Kerkük'teki güvenlik güçlerinden oluşacak ve etnik dengeye sahip bir askeri güç oluşturulmasını istediler. Türkmen Cephesi sözcüsü Ali Haşim Muhtar, Dicle Güvenlik Gücü'nün bir tarafın lehine etnik dengesizlik yarattığını ve bu durumun aslında daha çok politik bir içeriğinin olduğunu vurgulayarak, "Kerkük ve Diyala arasında bir güvenlik gücü oluşturulmasına karşıyız. Kerkük'te şehrin bütün güvenlik güçlerinden katılımla oluşan özel bir kuvvet oluşturulmasını talep ediyoruz. Diyala güvenlik güçlerinin Kerkük'e müdahil olması kabul edilemez" şeklinde konuştu.
Kerkük Vilayet Meclisi'nde bulunan Araplar ise, Kürtlerin ve Türkmenlerin Dicle Operasyon Gücü yerine yeni bir kuvvet oluşturulması taleplerine karşı olduklarını belirterek, Dicle Operasyon Gücü'nün yerine başka bir kuvvet oluşumu üzerine başlatılan tartışmanın gereksiz olduğunu belirtti.
Peşmerge'ye 'savaş pozisyonuna geç' emri
Irak ordusu Kürdistan bölgesine doğru çok sayıda ağır silah ve tankla yola çıktı. Bunun üzerine peşmerge güçlerine savaş pozisyonuna geç emri verildi. Maliki'nin 'Irak anayasası'nın ilgili maddelerini hiçe sayarak Kürdistan bölgesine Özel Operasyon Güçleri Komutanlığı kurması ve bunu harekete geçirmesi üzerine Kürdistan Bölge hükümeti anayasadan doğan haklarını korumak ve sivil vandaşların can güvenliğini sağlamak amacıyla bölgeye takviye güç günderdi.
En son cuma günü Peşmerge ile Irak Federal polisi arasında çıkan çatışmada bir peşrmerge yaralanırken bir sivil hayatını kaybetmişti.
Yaşanan bu gerilimin merkezinde olan Kerkük Asayiş müdürü, Irak’ın bölgeye tank, ağır silah göndermesi ve Dijle Operasyon güçlerinin kırmızı alarma geçirilmesi sonrası Kerkük’teki durumu anlattı.
Asayiş Müdürü Helo Necad PNA'ya yaptığı açıklamada “Bağdat’tan tank ve takviye güçlerinin bölgeye doğru yola çıktıklarına dair elimizde kesin bilgi var. Bu güçler Diyalaya bağlı Xalis bölgesi sınırda konuşlandırılmış durumda.” dedi.
Tankların hedeflerinin neresi olduğuna dair ellerinde kesin bilgi olmadığını belirten Asayiş Müdürü “dün akşam Kerkük ve diğer bölgelerinde yer alan peşmerge birliklerine en üst düzey alarm seviyesine geçme emri verildi.” dedi.((Birleşikbasın-Timetürk-Peyamner)
SON VİDEO HABER
Haber Ara