Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Portekiz ziyareti büyük yankı topladı. Özellikle de gençler arasındaki işsizliğin %42'yi bulduğu Kuzey Portekiz'de.
Portekiz'in kuzey kesimlerinde ne sanayi var ne de Algarve ya da Lizbon'daki gibi turizmcilik. Kesintiler halkın belini büküyor. Portekiz'in ikinci büyük kenti Porto'daki öğrenciler de acınacak haldeler.
Catarina Lima Silva ve arkadaşları üniversitenin kafeteryasında bile her Sent'i düşünerek harcamak zorundalar. Üç arkadaş Porto'da uluslararası ilişkiler fakültesine devam ediyor.
.jpg)
"AB'NİN DİKTE ETMESİNE HAYIR!"
Catarina, “Hepimiz zor durumdayız. Hükümet kemerleri dozunu arttırarak sıkmaya devam ediyor. Paramızın değeri düştükçe düşüyor. Her gün daha az parayla geçinmek zorunda olmak çok feci bir şey” diyor.
Üniversitede ‘Güney Avrupa ülkelerinin ekonomik durumu' konulu bir konferans yapılıyor. Portekiz'in mali krizi ancak Brüksel'in yardımlarıyla atlatabileceğinin Catarina da farkında. Ama o, tasarruf politikasının Lizbon yönetimine AB troykası tarafından dikte edilmesine tepkili.Portekiz'den kriz manzaraları
Catarina, “Gönlüm buna razı değil. Daha fazla tasarruf etmemize troykanın karar vermesine aklım ermiyor. Politikacılar ve merkez bankası yetkilileri bile artık, sadece harcamaları kısmanın durumu daha da bozacağını söylüyorlar” diye konuşuyor.
Esnaf da krizi her gün daha fazla hissediyor. Ailesiyle birlikte Porto'da üç gözlükçü dükkanı işleten Berta Ferreira, çoğu Portekizli için lüks haline geldiğinden, gözlük satarak para kazanılamadığını söylüyor.
Berta Ferreira, “Halkın öfkesi büyüyor. Ben de kızgınım. Hükümet aniden çok sert kararlar aldı. Uzun zaman ayağımızı yorganımıza göre uzatmadık. Şimdi de günü kurtarmaya çalışıyoruz” diyor.
"SONUNDA BAŞARACAĞIZ"
Sadece Eduarda Costa gibi devamlı müşterileri kalmış. Müdirelik yapan Costa tasarrufun alternatifsiz olduğunu ve başka türlü krizden kurutalamayacaklarını söylüyor. Costa, “Ekonomik küçülmenin henüz başındayız. Ama, daha dört, beş yıl da alsa, sonunda başaracağız. Onun için hepimiz gayret etmeliyiz” şeklinde konuşuyor.
Üniversiteli genç Catarina feragat etmenin ne olduğunu her gün tecrübe ediyor. Harçlar zamlandığı için üstüne kıyafet alamıyor. Geleceği de belirsiz.
Catarina, “Ailem ve arkadaşlarım için ülkemde kalmak isterim. Ama burada iş bulamazsam, çeker giderim. Çok fena olur” diyor.
Geçen yıl 100 bin Portekizli ülkesini terk etti. Catarina da belki okulu bitirdikten sonra şansını dışarıda aramak zorunda kalacak. Şimdiden Almanca öğrenmeye başladı bile. (DeutscheWelle)
