Adana Amerikan Konsolosu John L.Espinoza, Türkiye'de yapılan anket sonuçlarında, halkın önemli bölümünün ülkesi Amerika'yı ülkeleri için tehdit olarak görmesine çok şaşırdığını ve buna anlam veremediğini söyledi. ABD Adana Konsolosu John L.Espinoza, basın temsilcileri ile evinde bir sohbet toplantısı yaptı. Kültür ve Basın Ateşesi Susan A. Wilson'un da hazır bulunduğu sohbette konsolosluk olarak faaliyetlerini anlatan Espinoza, ülkesinin geçmişten bugüne Türkiye'nin güçlü bir müttefiki ve destekçisi olduğunu söyledi.
Buna rağmen anketlerde Türk halkının önemli bölümünün ülkesini Türkiye için bir tehdit olarak düşünüyor olmasına çok şaşırdığını ve anlam veremediğini söyledi. Konsolosluk olarak bölgedeki yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve gazetecilerle görüşerek fikir alışverişinde bulunduklarını, Türk halkının perspektifini öğrenmelerinin kendileri açısından önemli olduğunu anlattı. Amerika'nın, Suriye'deki iç savaşın sonuçlanması ve demokratik ve bütünleşik bir rejimin ortaya çıkmasını istediğini, bunun için de aktif çaba içinde olduğunu anlatan Espinoza, "Sadece politika olarak değil insani yardım olarak da çok aktifiz.
Kış hazırlıkları konusunda da aktif olarak çalıştık. 132 milyon dolar insani yardımda bulunduk. Birleşik, demokratik bir Suriye oluşmasına temel olacak gruplarla görüşmek için çalıştık. Bu görüşmelerde halkın meşru temsilcilerini ve yönetimde etkili olabilecekleri tercih ettik" dedi.
Sevmemiz için bir tek sebep söyle
Adana Amerikan Konsolosu Espinoza, Türk halkının Amerika'yı sevmemesine ve Türkiye için tehdit görmesine çok şaşırdığını söyledi. Yaşadığı dünyadan haberi olmayan sayın konsolosa sormak gerek: Sevilmemeniniz için çok sayıda neden sayabiliriz ama bizim Amerika'yı sevmemiz için bize bir tek neden gösterebilir misiniz?
Dünyanın en cahil, tarihi, manevi ve kültürel açıdan en fakir toplumu, özellikle de İngiltere ve İspanya'nın artığı olan, Kızırderililerin kanıyla çaldıkları topraklarda bir eşkıya devleti olarak kurulan, yüzyıllar içerisinde kapitalist, emperyalist ve sömürücülük mantığıyla zenginleşerek yalnızca maddi açıdan güçlenen Amerika'yı niye mi sevmiyoruz? Maden zengini Afrika'yı sömürürken çocuklarını öldüren, öldürmediklerini ülkelerine götürüp köle yapan, İsrail'in kurulmasına ön ayak olan Siyonist Yahudileri besleyerek tüm insanlığı soyma tekniği olan 'modern' bankacılığın kurulmasını sağlayan, İsrail'in Ortadoğu'da Filistinlilerin topraklarını gasp edip bir karış toprakla koskoca bir coğrafyayı kana bulamasına ön ayak ve destek olan, kurulduğu günden bu yana Siyonistlere koşulsuz destek veren ABD'yi niye mi sevmiyoruz?
Kendisinden başka hiçbir ülkenin güçlenmesini istemeyen, üzerine oturduğu petrol kaynaklarıyla zenginleşen, her ülkeyi siyasi ve ekonomik olarak güdümünde tutmak isteyen, İslam coğrafyasını kana bulayıp dalga geçercesine demokrasi çığırtkanlığı yapan ABD'yi niye mi sevmiyoruz?
Devletiniz her gün binlerce insanı öldürürken başkanlarınızın çıkıp yapay ve şova yönelik uzun, duygusal konuşmalar yapmasını, dünyanın en mazlum halkıymış gibi davranmanızı, size muhalefet eden herkesi terörist ilan etmenizi mi sevelim? Kapitalist mağazalar zincirini dünyanın dört bir yanına salıp dünyayı tüketim çılgınlığına hapsederek onlardan kazandıklarınızla masum insanları öldürmenizi, çektiğiniz filmlerle kendinizi dünyanın koruyucusu ve dünyanın kalanını da 'sinsi düşman ya da ilkel kabile' olarak göstermenizi mi sevelim?
Afganistan'ı, Irak'ı işgal eden, Suriye'de iç savaşı kızıştıran, Türkiye'yi Suriye ile savaş noktasına getiren, Arap Baharı'ndan istifade ederek Arap ülkelerini güdümünde tutmak için fırsat kollayan, Filistin zulmüne destek veren, Orta Asya'yı karıştıran, Afrika'yı açlığa mahkûm eden, gittikçe güçlenen İran'la sırf Müslüman diye soğuk savaş yürüten bu zulüm imparatorluğunu niye mi sevmiyoruz?
Cahil ve zalimi niye sevelim!
Kendi yaşadığı eyaletten başka dünyanın hiçbir ülkesinin haritada yerini bile gösteremeyecek kadar cahil halkıyla bilgiçlik taslayan Amerika'nın nesini sevelim Sayın Konsolos? Millî bir tarihi, hikâyesi hatta efsanesi bile olmayan, epi topu üç yüz yıllık tarihinde yalnızca vampir hikâyeleri ve hayali çizgi roman karakterleri bulunan bu köksüz toplumun eşkıya devletinin nesini sevelim?
Sizi Ruslar mı, Çinliler mi, Japonlar mı, Almanlar mı, İngilizler mi, Araplar mı, Afrikalılar mı, Latinler mi seviyor ki Türkler sevsin? Hem sizin gibi zalim bir toplumu aklı başında bir Müslümanın sevmesini nasıl beklersiniz?
Türkiye'yi hep kontrol altında tutmak için sinsi planlarına bir gün bile ara vermeyen, kapitalist ve emperyalist düzenine alet etmek için çabalayan ABD'yi niye sevelim?
Sayın Konsolos, açıkça söylüyoruz ABD'yi sevmiyoruz. Değil sevmek, nefret ediyoruz. Yetmezse İngilizce söyleyelim: WE HATE USA!
Şimdi biz sizden rica ediyoruz. Siz bize Amerika'yı sevmemiz için bir tek neden gösterebilir misiniz?
Niye şaşırıyorsun?
Adana Amerikan Konsolosu John l. Espinoza, Türkiye'de yapılan anketlerde vatandaşın önemli bölümünün Amerika'yı ülkeleri için bir tehdit olarak görmesine çok şaşırdığını söyledi. Dünyadaki pek çok zulmün, çatışmanın ve savaşın bir numaralı faili olan ve 11 Eylül olaylarını bahane ederek İslam alemini üzerine kan kusan ABD'nin, "bizi nasıl sevmezsiniz?" tavrına şaşmamak elde değil.
ABD'de her yol var!
Gerek ekonomik gerekse de siyasi olarak dünyanın jandarmalığına soyunan ve kendi çıkarları için dünyanın her yerinde hakkı ve hukuku hiçe sayarak at oynatan ABD, ne savaştan geri duruyor ne de kan akıtmaktan. Ülkeleri iç karışıklığa sürüklemekten askeri darbelere, iç savaşlardan bölgesel çatışmalara kadar her türlü tezgahı düzenliyor. Dünyanın gözü önünde "teröre destek" yalanıyla Afganistan'ı ve "kitle imha silahı" yalanıyla da Irak'ı işgal ediyor, bu ülkelerin bugünkü perişan hallerine sebep oluyor. Petrol uğruna, enerji kaynakları uğruna, İsrail uğruna, kendi iğrenç çıkarları uğruna dünyanın iğfal edilmemiş köşesini bırakmıyor.
Nasıl sevelim ki?
11 Eylül olaylarını bahane ederek İslam'a ve Müslümanlara karşı alçakça saldırılara girişen ve milyonlarca insanın kanına giren, evinden yurdundan eden ABD'nin kirli icraatları, "Ortadoğu'nun bağrındaki hançer" İsrail'e verdiği destekle doruğa çıkıyor.
ABD, kayıtsız şartsız desteklediği terör devleti İsrail'i şımarttıkça şımartırken, İslam ülkelerinde insanların canlarını, mallarını, huzurlarını gasp ediyor, kirli çıkarları uğruna tüm dünyaya bela saçıyor. Ekonomik olarak "kapitalizm" illetiyle milyarlarca insanı sömürmeye devam ederken, mazlumların bir avuç lokmasına, bir içimlik suyuna göz dikmekten utanmıyor. Bu dünyanın zulme uğrayan insanları sizi nasıl sevsin ki!
Milli Gazete
