Devletin yüksek faiz karşılığı borçlanarak açıkları kapadığı, özel sektörün yurtdışından borçlanarak büyümeye çalıştığı Türkiye'de, borçlular kervanının son halkası olan vatandaş da borç batağında yaşıyor. Bankalara olan borçlarını ödeyemeyenlerin "sarıldıkları yılan" ise isimleri değişse de, özünde aynı bela olan tefeciler.
Kredi kartı borçlularının içerisinde bulunduğu zorluktan faydalanan, finansal hizmet vermek için hiçbir yasal zemini olmayan şirketler, kart sahiplerine olmadık vaatlerde bulunuyor. Kredi kartı sahiplerinin çaresizliklerinden faydalanan bu şirketler, borca 36 aya kadar taksit yapıyor, talep edilirse kapıya kadar özel kurye bile gönderiyor ama kendi adreslerini sır gibi saklıyor.
Sayıları hızla artan bu şirketlerin büyük bir kısmı kredi kartı sahiplerine internet üzerinden ulaşıyor. Kredi kartı sahiplerinin borçlarını kapattıktan sonra üzerine kendi komisyonlarını da ekleyerek, aynı kredi kartına bir ürün satılmış gibi borcu yeniden 12-36 ay arası bir vadeyle taksitlendiriyor. Kredi kartının limitinin borca eklenen komisyon giderini de karşılaması durumunda, limitin üzerindeki farkı elden ödeme yoluyla tahsil edip, geri kalan borcu yine aynı kredi kartına taksitlendiriyor. Kartın limitinin yeterli gelmemesi durumunda da elden ödeme yöntemi devreye giriyor. Kredi kartı sahibinin bu şirketlere yasal durumlarını sormaları ihtimaline karşı borcunu taksitlendirmek için gelen müşteriden herhangi bir resmi belge talepleri de bulunmuyor.
Üçlü sacayağından kaçış yok!
Siyasi iktidarın "hayatın gerçeği" saydığı faiz belası, dokunduğu yerin bereketini kaçırıyor, aileleri perişan ediyor. "Ekonomi iyi" masallarına rağmen kredi kartları ve banka kredileriyle hayatlarını idame ettirebilenler, faizden para kazanan bankaları ve tefecileri zengin ediyor. Kredi kartlarını ve kredilerini ödeyemeyen vatandaşların sırtından kazanılan faiz geliri, bankaların kârlarını katlarken, bankalardan kaçmaya çalışanları da tefecilerin kucağına itiyor. Faiz işin içine girince, ne kazancın ne de ekonominin bereketi kalıyor.
Yeni tefeci "borç kapatılır A.Ş"ler
Finansal hizmet vermek için hiçbir yasal zemini olmadığı halde kredi kartı borçlularının içerisinde bulunduğu faiz batağından faydalanan bazı şirketler, kart borçlarını yüzde 16'ya varan oranlarda faizle yeniden taksitlendiriyor. Bankaların faiz tuzağından kaçmaya çalışan vatandaşların acziyetini fırsata çeviren bu şirketler, borca 36 aya kadar taksit yapıyor, talep edilirse kapıya kadar özel kurye bile gönderiyor ama kendi adreslerini sır gibi saklıyorlar.
Faiz, şehirden şehre değişiyor!
Kredi kartı taksitlendirmesi yapan ve danışmanlık firması adıyla çalışan bir şirket, internet sitesi üzerinden, 36 aya kadar kart taksitlendirme yapabildiklerini, müşterilerine gerekirse nakit avans da çektirebilecekleri vaadinde bulunuyor. Şirket, 10 bin liranın üstünde meblağlar için özel hizmet sunduklarını belirterek, özel telefon hatlarından kendilerine ulaşılabileceği bilgisini paylaşıyor. Yine bu şirket internet sitesinde, "Eğer isterseniz çalışanlarımızdan birini adresinize gönderebiliriz" ifadesi yer alıyor.
Bir başka şirketin Ankara yetkilisi de, 10 bin liralık borç için yaptıkları taksitlendirme tekliflerinin şehirden şehire değişiklik gösterdiğini kaydetti. Yetkili, "Eğer Ankara'da olsaydınız yüzde 12'ye hallederdik ama İstanbul'da oranlar biraz daha fazla, yüzde 15 gibi" dedi.
"Kağıt üstünde satış yapılıyor"
Bu işi yapan bir firmadan ismini vermek istemeyen müşteri temsilcisi, 10 bin liralık bir borcu nasıl taksitlendirdiklerini şöyle anlattı: "10 bin liralık borcunuzu üzerine bin 600 ekleyerek biz ödüyoruz. Daha sonra bunu bir satış yapmışız, bir elektronik mağazasından dizüstü almışsınız gibi, kartınızla anlaşmalı olduğumuz kurumdan taksitle yeniden çekim yapıyoruz. Aslında satılan mal ya da ürün yok." Müşteri temsilcilisi, adeta bir banka çalışanı gibi hareket ederek, "Borçlarınızı Şubat ayına erteleyebiliriz" diyor. İnternette yüzlerce benzeri olan şirketler bütün işlemlerinin yasal olduğunu iddia ediyor, ancak, bu şirketlerin adresine internet sitelerinde yer verilmiyor.
Sistem böyle işliyor
10 bin liranın üzerine bin 300 lira faiz eklenerek, limiti uygun olan karta borç muadili şirketler gibi yatırılıyor. Bu borç yeniden aynı karta ya da farklı kartlara çekiliyor. Yine sanki bir ürün satılmış gibi yapılırken, bir finans kurumu ile işlem yapılmadığı için kart sahibini koruyabilecek hiçbir yasal çerçeve bulunmuyor. Aslında bir ürün satışı da yapılmadığı için tüketici olarak gözükmeyen kart sahibi, tüketiciyi koruyucu hiçbir düzenlemeden faydalanamıyor.
Milli Gazete