İlk bakışta Bodrum yakınlarındaki Sultan Beach Hotel diğer plaj oteller gibi fazla dikkat çekmeyebilir. Otel yüzme havuzları, şezlonglarda güneşlenen ve soğuk içeceklerini yudumlayan müşterilerle dolu. Biraz dikkatle bakıldığındaysa, havuz başında bir kadın bulunmadığı ve bu otellerin müşterilerine alkollü içki vermediği fark ediliyor.
İSLAMİ DEĞİL, 'ALTERNATİF' TURİZM
Otelin sahibi Ali Bıçakçı, otelini tanımlarken “İslami” kelimesinin yerine “alternatif” sözünü kullanmayı tercih ediyor. Otelin yeni bir ihtiyaca hizmet edeceğini kaydeden Bıçakçı, muhafazakar insanların tatil yapma ihtiyacı oluştuğu için kendilerinin de alternatif bir konsept sunduğunu söylüyor. Şimdilik üç yıldızlı otelle başladıklarını belirten Bıçakçı, beş yıldızlı otel de yapmak istediklerini belirtiyor.
Ege kıyısındaki Bodrum Türklerin en popüler tatil mekanlarından. Bodrum meşhur geceleri, çılgın partileriyle ünlü. Türkçe’de “Bodrum’da aşk başkadır” sözü, İngilizce’ye farklı biçimde geçmiş. Bodrum kelimesi, İngilizce yatak odasıyla özdeşleştirilerek “Bedroom Bodrum” deniyor. Bu ifadeler, Bodrum’u ziyaret eden milyonlarca turistin ağzına sakız olmuş.
Ancak Sultan Beach Hotel’in sunduğu dini doku, kadınların yüzme havuzunu ayırıyor. Otel bir mescide de sahip. Alkol kesinlikle yasak ve bu yasak burada müşteri çekmenin anahtarı.
Otel müşterilerinden biri, Bodrum’da çevrelerinde içki içen insanlar görseler de rahatsızlık duymadıklarını belirtiyor. Ancak bu müşteri herkesin kendi seçimi olsa da, böyle bir ortamı ailesi için uygun bulmuyor.
ZENGİNLEŞEN MUHAFAZAKAR ORTA SINIF
On yılını Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı altında geçiren Türkiye, büyük bir ekonomik patlama yaşadı. Ancak gözlemciler, gelişen ekonomiden yalnızca partinin muhafazakar destekçilerinin yararlandığını savunuyor.
Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Kenan Çayır’a göre bu durum, parasını kendi talepleri doğrultusunda harcamak isteyen varlıklı bir muhafazakar orta sınıfın doğmasına yol açtı. Çayır, “İslami grupların ekonomik başarısı, İslami koşullara uygun bir tatile gitme sonucunu doğurdu. Bundan dolayı yeni İslami oteller görüyoruz ve 2000 yılından bu yana bu otellerin sayısı büyük bir hızla arttı. İslami yaşam tarzı bir düşey hareketlilik oluşturmuş durumda,” diye konuşuyor.
Muhafazakar ve laik kesimler arasında kutuplaşmış Türkiye’de bu tarz İslami otellerin artması kuşkuyla karşılanıyor.
Bodrum’da bir kafede konuştuğum Cumhuriyet Halk Partili Okan Özsu, İslami otelleri kuşkuyla karşılayanlardan ve bunların ardında siyasi bir gündem olduğunu savunuyor.
Bodrum’un AKP’nin en zayıf olduğu yer olduğunun altını çizen Özsu, “Bu insanlar kendi yaşam tarzlarını da bu bölgeye getiriyor” diye konuşuyor. Okan Özsu’ya göre bu kişiler, kadınlarla erkeklerin ayrı tutulduğu mekanları ve muhafazakar giyim tarzını bu bölgelerde de zorlamaya çalışıyor.
.jpg)
Malezya'da İslami moda festivalinde modacı Aktif Bestari'nin dizayn ettiği haşemaları giyen mankenler
HAŞEMA BİKİNİYE KARŞI
İslami turizmin en belirgin özelliği plajlarda göze çarpıyor. Kadınlar mayo değil ama, ama yüzleri, elleri ve ayakları dışında her yerlerini kapatan “haşemalar” giyiyorlar.
Bodrum’da bir kumsalda bulunan barda oturan laik turistler, bikini ve mayo görüntülerine alışık, ama İslami tarzda plaj kıyafeti bazıları için tam bir kültür şoku olmuş. Yerli turistlerden biri, “Bizim haşemalı insanlarla işimiz olmadı, olmaması lazım, biz rahatız” diyerek laik bir ülkede İslami otelleri yadırgadığına işaret ediyor. Bir kadın müşteri de herkesin tercihine saygı duyduğunu belirtse de denizde haşemalarla yüzmenin zor olacağını belirtiyor.
AK Parti’nin on yılı bulan iktidarı boyunca laiklik ve din tartışmaları yaşandı. Bu tartışmanın Türkiye’nin plajlarına da ulaşması kimseyi şaşırtmamalı.(Amerika’nınSesi)
