Suriyeli mültecilerin ortak hayali
Sadece Ürdün'de 150 bin ile 200 bin arasında Suriyeli mülteci bulunuyor. Farklı yaşam koşullarına sahip olsa da hepsinin hayali aynı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-10-24 10:38:20
Yusuf 2 çocuk babası. Küçük kızı Rana 4, onun ablası Seher ise 6 yaşında. Yusuf, Şam’da kendisine babasından kalan dükkânında ısıtma sistemleri satıyormuş. Bu iş sayesinde her ay biraz para biriktirebiliyormuş, ta ki bir gün dükkânı, bir tank saldırısında harabeye dönene kadar.
O gün yaşadıklarını “Her yeri bombaladılar, pencereler paramparça oldu” diye anlatıyor küçük Seher. Yusuf ve ailesi şimdi Amman’da küçük ama derli toplu bir evde yaşıyor. Yusuf, Suriye’den Ürdün’e kara yoluyla geçip mülteci kampına gönderilmemek için sınır görevlilerine rüşvet vermiş. Böylece tüm aile Ürdün’e uçakla kaçabilmiş. Yusuf ailesine bir mülteci kampına göre daha normal yaşama imkânı sağlamayı başarmış. Yine de onlar da tıpkı mülteci kampındakiler gibi Suriye’deki anılarını ayakta tutmaya çalışıyor.
ÖLEN HAYALİ ARKADAŞ
Rana ve ablası aynı kıyafetleri giymiş. İkisinin üzerinde de beyaz ve çiçekli ayakkabılar, pembe pantolon ve beyaz elbise var. Rana’nın Suriye'de adı Tamim olan hayali bir arkadaşı varmış. Ona her şeyi anlatıyormuş. Ancak Ürdün’de geldiğinden bu yana onunla hiç konuşmamış. Rana, “Tamim artık öldü” diyormuş.
Abdülkadir de Amman’da kendine yeni bir hayat kurmaya çalışan Suriyelilerden. O, Suriye ordusundan kaçan bir asker. Aslında Ürdün'de ordudan firar eden askerler özel kamplarda tutuluyor. Suriyeli sivillerden tamamen ayrılıyorlar. Ancak bu askerlerin bir kısmı özel kamplarda hapsedilmek istemediği için kendilerini sivil olarak tanıtıyor. İşte Abdülkadir de onlardan biri.
BİR ASKERİN İŞKENCE ANILARI
21 yaşındaki Abdülkadir iri bir cüsseye sahip ama utangaç, dostça gülümsüyor. Suriye’deyken yüksek rütbeli bir subayın muhafızlığını yapıyormuş. Protesto gösterisi yapan gençlere ateş açması emredilince kaçmaya yeltenmiş ama başaramamış.
Abdülkadir, “Beni hapishaneye getirdikten sonra başıma çuval geçirdiler. İşkenceye başlamadan önce, beni çırılçıplak olana kadar soydular. Tam 15 gün işkence gördüm. İki günde bir, küflü ekmek ile bir bardak su verdiler. Hayatımın sonuna geldiğimden ve orada öleceğimden emindim” diye konuşuyor.
Abdülkadir aylar sonra Özgür Suriye Ordusunun yardımıyla Ürdün’e kaçmayı başarmış. Bugün ise ülkesine geri dönüp savaşmak istiyor. Abdülkadir, “Arkadaşlarımın çoğu isyancı. Benim bir pasaporta ihtiyacım var. Sonra Türkiye üzerinden Suriye’ye geçip arkadaşlarımla birlikte savaşmak istiyorum. Bana yapılanları asla affetmeyeceğim. Geri dönüp intikamımı almak ve onları öldürmek istiyorum” diyor. Abdülkadir bu sözlerin ardından sigarasını söndürüp sessizliğe gömülüyor...
SURİYE MİLLETVEKİLİ OLAN HATEM ALTHAHER
Suriye'den kaçanlardan Hatem Althaher de, ülkesinde yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Ben ülkemde, insanları isyancılara katılmaları için cesaretlendirdim. Bu durum ortaya çıkınca beni tutuklamak istediler. Beni uyardılar. Ben de hemen ülkeyi terk ettim.”
Bundan birkaç ay öncesine kadar Suriye milletvekili olan Hatem Althaher, karısı ve 5 çocuğu ile Dera üzerinden sınırı geçmiş. İyi dostlukları sayesinde Amman'da kendine bir daire tutmuş. Ancak Hatem Althaher'in aklı da Suriye'de kalan akrabalarında.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, yılsonuna kadar 700 bin Suriyelinin daha ülkeyi terk etmesini bekliyor. Ürdün'deki mülteciler, birbirinden farklı yaşam koşullarına sahip olsalar da hepsinin ortak bir hayali var. O da; yakında ülkelerinde geri dönüp normal bir yaşam sürmek. (DeutscheWelle)
Haber Ara