Dolar

34,8731

Euro

36,7323

Altın

3.037,00

Bist

10.058,47

Oslo'da ne vaadedildiyse o proje oluyor

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ı savaş elçiliği yapmakla ve “Haçlı bakışı”na sahip olmakla suçladı.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-10-18 11:48:01

Oslo'da ne vaadedildiyse o proje oluyor
Büyükşehir belediyelerinin sınırlarının genişletilerek, belde belediyelerinin kapatılmasının federasyonun altyapı olduğunu söyleyen Bahçeli, “Hükümetin Oslo'da PKK'ya vaat ettiği ne varsa birer birer somut projeye dönüşmektedir” dedi.

Partisinin dünkü grup toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın üç gün önce yapılan İstanbul Küresel Forumu’nda, bütün çabalarına karşın Birleşmiş Milletler’in Suriye’ye müdahale etmediğini belirterek, “Kimse, Birleşmiş Milletler’in yapısının adil bir anlayış üzerine bina edildiğini söylemesin. BM’nin reforme edilmesi şart. BM acz içinde” diye sert bir biçimde eleştirmesine de değindi.


“TAM BİR TALİHSİZLİK VE YÜZ KARASI”

Erdoğan'ın ısrarla kendisini Esad rejiminin devrilmesine vakfettiğini ve siyasetini buna endekslediğini vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu:

“Başbakan Erdoğan’ın rahatsızlığı, BM'nin operasyon yapmaması ve Suriye ile savaşmamasıdır. Adeta sırf bu nedenlerle, BM'nin kötü ve adil olmayan bir yönetim ve organizasyona sahip olduğu bu kafa yapısı tarafından iddia edilmektedir. Bu ifadelerin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı tarafından seslendirilmesi tam bir talihsizlik ve yüz karasıdır.”


“HAÇLI BAKIŞI”

Hükümetin, Suriye’de “demokrasi ve özgürlük” maskesi altında savaş çıkarmaya çalıştığını ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünyanın neresinde demokrasi ve özgürlük propagandasının altına gizlenen savaş elçiliğine cevaz vardır? Başbakan Erdoğan'ın uluslararası siyasal ve ekonomik adaletsizlikleri hatırlaması için Ortadoğu'da kaos ve isyan dalgasının yükselmesi mi gerekmiştir? Halbuki BM, Suriye'ye müdahale etseydi ve Esad rejimini devirseydi, çok mu duyarlı ve insancıl olacaktı? Başbakan Erdoğan bu haçlı bakışına, bu zalimliği teşvik eden zihniyete nasıl sahip olmuş ve böylesi bir çıkmaza nasıl düşmüştür.”

Bu konudaki düşüncelerini partisinin Ankara il kongresi ile grup toplantısında daha önce açıkladığını anlatan Bahçeli, şunları söyledi:

“Gelin görün ki; bu uluslararası kuruluşa, sınır ötesindeki terör kamplarını koruma altında tutmasından ve PKK militanlarına dolaylı destek çıkmasından dolayı itiraz dahi edememiştir. Maalesef bu konu Başbakan'ın gündemine hiç gelmemiştir. BM'ye duyarlılık ve reform hatırlatması yapan Başbakan Erdoğan, bize göre bu duyarlılıktan önce kendisi nasiplenmeli ve düşüncelerine de bir an önce çeki düzen vermelidir. Yoksa Türk milleti AKP'ye bu gidişle yol verecek ve siyasetin karanlık dehlizlerinde ademe mahkum edecektir.”


“STRATEJİK KABUS FİLMİNİN ANA AKTÖRÜ”


İsim vermeden, önce “Türkiye isterse 3 saatte Şam’a girer” diyen, sonra fazla desteksiz attığını fark ederek, süreyi “9 saate” çıkaran AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın sözlerine değinen Bahçeli, şöyle konuştu:

“Üstelik Kandil'e bir saatte gitmeyi ağızlarına alamayan acizler, Şam'a üç saatte varılabileceğinin adeta müjdesini vermeye bile başlamışlardır. Türk milleti Şam'a değil, Kandil'in kalbine Türk bayrağının dikilmesini istemektedir. Artık AKP Hükümet'i tüm sınırları aşmış, dipsiz bir demagoji kuyusuna gömülmüştür. Laf çoktur, icraat yoktur ve hezeyan tarifsizdir. Bu zihniyetin suyu yokuşa akıtmakta, yalancı pehlivanlıkta ve yürüyen tekere çomak sokmakta üstüne rakip bulunmamaktadır. Stratejik kabus filminin ana aktörü haline dönüşen Türk dış politikası bunun ispatı ve her yönüyle de göstergesidir.”

Bahçeli, İran ve Irak'ın, bölgede Türkiye'nin gücünü ve politikalarını dengelemek maksadıyla askeri anlamda silahlanma yarışına girmesine de değindi. “PKK destekçisi” olarak nitelendirdiği Barzani'nin yönetiminin İsrail’le milyarlarca dolarlık silah alımı konusunda uzlaşmaya varmasının titizlikle takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, “Tavşana kaç tazıya tut diyen gizli İsrail müttefiki peşmerge bir tarafta sözde demokratik yolları işaret ederken, diğer tarafta silahın namlusuna elini uzatmakta bir beis görmemiştir” diye konuştu.


“OSLO’DA VAADETTİĞİ NE VARSA OLUYOR”


Yeni büyükşehir belediyelerinin kurulmasına ilişkin yasa tasarısını da eleştirerek, belde belediyelerin ortadan kaldırılmasının toplumsal çözülme ve sosyolojik ufalanmayı beraberinde getireceğini kaydeden Bahçeli, Türk idare yapısının bütünlüğünün bu yasayla bozulacağını, yüz yılı aşan Türk yönetim sisteminin dayandığı esaslar ve hukuki temellerin aşınıp tarumar olacağını, yönetimde birlik ve idarede bütünlüğün sakatlanma tehlikesiyle yüz yüze kalacağını söyledi.

Tasarının Türkiye'yi adım adım federasyona götürme emareleri taşıdığını belirten Bahçeli, şöyle konuştu:

“Hükümetin Oslo'da PKK'ya vaat ettiği ne varsa birer birer somut projeye dönüşmektedir. Anlaşılmaktadır ki, bu zihniyet bölünmeye, ayrılmaya, parçalanmaya ve idari anlamda taksimata çoktan razıdır. Hükümet için tek mahsur aziz milletimizin tepkisi ve bu çöküşe karşı göstereceği dirençte gizlidir. Bu nedenle kamuoyunun iknası için her yol denenmekte, her telkin ve yönlendirme fütursuzca yapılmaktadır. Demokrasi, özgürlük, barış ve insanlık sözleri Türkiye'nin çözülmesi için mermisi hiç bitmeyen cephanelik olarak kullanılmaktadır.”


“KARANLIĞIN DÖRT KÖŞESİ”


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hafta sonu yapılan BDP Kongresi'nde özerk bölge talebinin ileri sürüldüğünü belirterek, “Oldu olacak Türkiye Cumhuriyeti; kantonlara dönüşsün veya Mezopotamya şehir devletlerine gerilesin de AKP, CHP, BDP ve PKK rahatlasın ve derin bir soluk alarak amaçlarına ulaşmanın keyfini sürsünler” dedi.

BDP'nin hafta sonu yaptığı 2. Olağanüstü Kongre'yi de eleştiren Bahçeli, kongrede 12 ile 20 bölgeden oluşan özerk bölgeler talebinin dile getirildiğini anımsatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Merak ediyorum; BDP'nin acaba başka bir isteği ve derdi kalmış mıdır? Oldu olacak Türkiye Cumhuriyeti; kantonlara dönüşsün veya Mezopotamya şehir devletlerine gerilesin de AKP, CHP, BDP ve PKK rahatlasın ve derin bir soluk alarak amaçlarına ulaşmanın keyfini sürsünler. Karanlığın bu dört köşesi, bölücülüğün bu dört seyisi, çürümenin bu dört yolu, millet aleyhine kurulan kumar masasının bu dört kare ası Türkiye ve Türk milleti itlaf olmadan iflah olmayacaklardır."

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara