Tarihi kayıtlara göre, 1857 yılında Erzurum'da doğan Mehmet Şükrü Paşa, Erzincan ve Almanya'daki askeri eğitiminin ardından İstanbul'daki askeri okullarda talim ve terbiye, balistik ve matematik öğretmeni olarak görev yaptı. 36 yaşında tuğgeneralliğe yükselen Şükrü Paşa, 1905 yılında Selanik'e sürgüne gönderildi.
1908 yılında İstanbul'a dönen Şükrü Paşa'nın mareşalliğe yükseltilen rütbesi, 2. Meşrutiyet'in ilanının ardından yapılan düzenlemelerle korgeneralliğe düşürüldü. Redif müfettişliği, Çanakkale Boğazı Muhafızlığı görevlerinde bulunan Şükrü Paşa, 1912 yılında Balkan Savaşları'nda Edirne Müstahkem Mevkii Komutanı olarak atandı.
Kuşatmaya karşı Edirne'yi 40 gün savunması emri verilen Şükrü Paşa, kıtlığa, açlığa, hastalığa ve pek çok olumsuzluğa rağmen kenti 5 ay 5 gün boyunca savunarak, askerlerinin başarısıyla tarihe geçti.
"Etimi, itler ve kuşlar, çeke çeke yesinler..."
Şükrü Paşa'nın vasiyetinde şu ifadeler yer alıyor:
''Düşman, hatları geçtikten sonra ölürsem, kendimi şehit kabul etmiyorum, beni mezara koymayın. Etimi, itler ve kuşlar, çeke çeke yesinler. Fakat müdafaa hattımız bozulmadan şehit olursam, kefenim, lifim ve sabunum çantamdadır. Beni bu mahale gömeceksiniz. Ve gelen nesiller, üzerime bir abide dikeceklerdir.'' (AA)