El Aksa'nın ümmete şikayeti

TİMETÜRK / Paul Larudee

Evvel zaman için bazı kişiler, Kudüs’teki El-Aksa Cami’nin yıkmak istemiş. Cami de dostlarına “El-Aksa’yı kurtarmaya yardım eder misin?” diye sormuş: “Bin yıldan fazla tarihimiz var; yardım edin”.

“Biz edemeyiz” demiş Kudüs’te yaşayan Filistinliler: “Kendi evlerimizi ve toprağımızı korumaya çalışıyoruz”?

“Biz edemeyiz” demiş İsrail vatandaşı Filistinliler: “Biz zaten İsrail’de zulmedilen bir azınlığız”.

“Biz edemeyiz” demiş Batı Şeria’daki Filistinliler: “Elimizde olanı korumaya çalışıyoruz”.

“Biz edemeyiz” demiş Gazzeliler: “Başka bir İsrail pogromu istemiyoruz”.

“Biz edemeyiz” demiş Filistinli Müslümanlar: “Terörist diye adlandırılmak istemiyoruz”.

“Biz edemeyiz” demiş Filistinli Hıristiyanlar: “Kiliselerimiz aynı kişilerce pisletiliyor ve yakılıyor. Bizim kendi sorunlarımız var”.

“Biz edemeyiz” demiş STK’lar: “Biz sadece sosyal yardım sağlarız”.

“Biz edemeyiz” demiş diasporadaki Filistinliler: “Filistinli olduğumuzu insanlardan gizlemek için yeterince zorluk çekiyoruz”.

“Biz edemeyiz” demiş Batılı liberaller: “Anti-Semitikleri hareketin dışında tutma konusunda daha fazla endişeliyiz.”

“Biz edemeyiz” demiş Batılı kiliseler: “Yahudi erkek ve kız kardeşlerimizle iyi ilişkilerimizi korumamız gerek”.

“Biz edemeyiz” demiş Araplar: “Kendi özgürlük hareketlerimizle meşgulüz”.

“Biz edemeyzi” demişler Müslüman olmayan ülkelerde yaşayan Müslüman toplumlar: “Ülkelerimizin bizim iyi vatandaşlar olarak düşünmesini istiyoruz”.

“Biz edemeyiz” demiş Müslüman ülkelerdeki Müslümanlar: “Sana zulmedenleri kınayacağız fakat oruç tutarak, namaz kılarak, hacca giderek, fakirlere yardım ederek ve şehadet ederek iyi Müslümanlar olarak kalacağız seni savunarak değil”.

“Biz edemeyiz” demiş dünyanın geri kalanı: “Holocaust’un bedelini ödemek zorundayız”.

Böylece El-Aksa Cami, bir şeylerin olmasını beklemiş. Ve olmuş da.

İlk önce İsrail, Filistin ve Kudüs’teki halkın yarısının sürgün etmiş. Sonra İsrail, Filistin’in ve Kudüs’ün geri kalanını ele geçirmiş. Ardından İsrail Müslüman ve Hıristiyan Filistinlileri sürgün etmeye başlamış. Kalan Filistinlileri de Kudüs’e gelmesini engellemiş.

Kısa süre sonra her gün daha az Filistinli Müslüman El-Aksa Cami’ne ve Kutsal Gömüt Kilisesi’ne daha az Filistinli Hıristiyan gelmeye başlamış. Ve İsrail, El-Aksa Cami’ni kendisinin gibi kullanan Yahudileri göndermiş.

Nihayet İsrail şöyle demiş: “El-Aksa Cami, boş ve Yahudileştirme programımız sayesinde bu bir Yahudi toplumu. Bizim bir camiye ihtiyacımız yok. Biz El-Aksa Cami’ni yıkacağız ve yerine güzel yeni bir Yahudi tapınağı yağacağız. Size bir zarar gelmesini istemiyoruz. Öyleyse lütfen eşyalarınızı toplayın ve tüm kalan Filistinlilerle beraber buradan gidin”.

İşte El-Aksa Cami de diğer Filistinliler gibi bu şekilde bir mülteci haline gelmiş.

International Solidarity Movement’ta çalışan ve Free Gaza Movement’ın kurucularından Larudee, Mavi Marmara’da 9 Türk vatandaşının katledildiğinde diğer gemideydi. Suya atlayarak direndi. 1,5 saat su içinde kaldı. Hiçbir kağıdı imzalamadığı için İsraillerden işkence gördü.