Gazze yardım değil iş istiyor!
Eva Bartlett, Gazze’ye Özgürlük Hareketi’yle bölgeye giden ve İsrail’in 2008-2009 katliamından sonra kalmayı seçen az sayıdaki Batılı insan hakları aktivistlerinden ve gazetecilerinden biri. İngaza.wordpress.com adlı blogda yer alan yazısında Gazze'deki işsizlik sorunun nasıl çözüleceği yönünde önerilerde bulunuyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-10-03 14:25:46
“Çalıştığımız insanların büyük çoğunluğu bizlere ‘Yardım istemiyoruz! Çalışmak ve para kazanmak istiyoruz!’ diyor. Özellikle önceden düzgün bir işe sahip olup da son yıllarda işini kaybedenler, yardımdan önce size iş soruyor”.
Bu sözler İngiliz yardım kuruluş Oxfam GB’nin Gazze iletişim yetkilisi Karl Schembri’ye ait. Gazze’nin en fakir Filistinlileriyle sürekli iletişimde olan ve “fakirliğin kaçınılmaz” olduğunu belirten Schembri sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Gazze’ye insani bir durum denemez; (zira) hepsi insan-edimleri sonucudur. Alt-yapının var olduğu ve gelişmenin meydana geldiği önceki durumundan bir bozulma halidir” diyen yardım yetkilisi, Hamas’ın demokratik şekilde seçildiği ve İsrail’in Gazze Şeridi’ni boğucu kapatmasından önceki yıllara atıfta bulunuyor.
Schembri, “İsrail işgaline rağmen, Gazze’nin ekonomisi bir şekilde kendi ayaklarının üzerindeydi. Ta ki ihracatı engellenene dek. Gazze için en büyük pazarlar, Batı Şeria ve İsrail’di. Şimdilerde, Ürdün gibi bölgesel marketler gibi bunlar da yasaklı” diyor.
Ağustos 2012 tarihli “2020’nin Gazze’si: Yaşanabilir bir yer mi?” başlıklı rapor da aynı sonuca ulaşıyor: “Ekonominin 2000-öncesi seviyelere dönmesinin önündeki temel nedenlerden biri Gazze ablukasıdır”.
Tarım, mobilya, tekstil ve gıda ürünleri dahil herhangi bir şey ihraç etmesi yasak olan Gazze fabrikaların çoğunluğu kapanarak daha önce buralarda çalışan binlerce Filistinlinin hayatını etkiledi.
Filistin İnsan Hakları Merkezi’nin ekonomik ve sosyal haklar direktörü Halil Şahin, “Gazze’nin ekonomisi, 2008-2009 arasındaki İsrail saldırısında büyük ölçüde yok oldu. Buna fabrikaların ve iş yerlerinin yüzde 95’i dahil” diyor.
Şahin “İsrail’in hukuk-dışı Gazze’yi kapatması altında, hammaddelere yönelik toplu yasak bu fabrikaların yeninden işlemesini engelledi” diye açıklıyor. Bu fabrikaların yüzde 80’i ya kapalı ya da çok nadir çalışıyor.
Filistinli balıkçıların Gazze sahilinden 3 mil uzağa kadar balık avlamasına dair İsrail’in tek taraflı kararına atıfta bulunan Şahin “Balıkçılar, İsrail’in günlük saldırılarıyla karşı karşıyalar ve denize açılmaları bile engelleniyor” diyor. Şahin: “Ancak balıkçılar, sahilden 400 metre uzakta dahi saldırıya uğruyor. İsrailliler tüm Filistinli balıkçıların Gazze sularında avlanmasını engellemeye çalışıyor”.
Eylül 2012 BM raporu, gençler arasındaki işsizlik oranının yüzde 59 olarak veriyor. Bu şok edici istatistik, dramatik işsizlik seviyesinin yakın gelecekte düşmeyeceğinin de işaretini veriyor.
Şahin, “Yükselen işsizlik, Gazze işgücünü İsrail pazarından tamamen soyutlamak gibi İsrail politikalarının bir sonucudur” diyor. Filistinli işçilerin İsrail inşaat ve işlerinde çalıştığını söyleyen Şahin; “Filistinli işçiler, hür tür inşa işinde fazlasıyla yetkindir”.
Altı çocuk babası Cabir, yetkin olduğu her hangi bir işten yoksun. Cabir şunları kaydediyor: “10 yıl önce İsrail’de, çiftliklerde, inşaatlarda ve değişik işlerde tamirci olarak çalışırdım. Sınırlar kapatıldığı için sabit bir işim yok. Her tür garip işi yaptım fakat çocuklarıma bakmak için yeterli değil”.
Abluka altındaki Gazze’de kalan az sayıdaki işlerin birçoğu da fazlasıyla tehlike arz ediyor.
Şahin, “Tehlikeli olsa da tüneller, işsizler ve aileleri için bir gelir kapısı. Fakat artık günlük yevmiye 100 dolardan 10 dolara kadar düştü”.
Bu kadar az bir ücret için riskler ise muazzam. Sağlık görevlilerine göre 2006’dan beri 160 Filistinli tünellerde hayatını kaybetti.
Şahin, bunların çoğunluğunun İsrail bombalaması, tünelin çökmesi, havasızlık ya da elektrik verilmesiyle öldüklerini söylüyor.
Son geçen 2 ayda Mısırlı yetkililer tünelleri yok edip kapatıyor. Şahin 150 tünelin tamamen yok edildiğini ve 150 tanesinin de kapatıldığını söylüyor: “40 bin kişi o tünellerde çalışıyordu. Şimdi en fazla 5 bin kişidir.”
“Çocuklar dahil ailelerine yardımcı olmaya çalışıyor” diyen Şahin, “tüm Gazze şeridinde caddelerde çocuklar, çikolata, şeker ve incik boncuk satmaya çalışıyor” diye açıklıyor.
Daha da kötüsü bu çocuklar Gazze’nin sınır bölgesindeki yıkılmış evlerden moloz toplarken İsrail ateşi riski altına giriyorlar. Sürekli onlarca çocuk, inşaatlar için yeniden satmak için moloz toplarken İsrail askerlerinin açtığı ateşle yaralanıyor.
Sadece 26 Mart 2010’dan 27 Aralık 2011’a kadar Uluslararası Çocuk Koruma Birliği, “Sınır bölgelerinde çalışırken ya da inşaat malzemesi toplarken 30 çocuğun vurulduğunu” belgeledi.
Oxfam’dan Karl Schembri, işsizliğin sadece ailelerin alım güçlerini etkilemediğini aynı zamanda morallerini de bozduğunu kaydediyor. Schembri şunları söylüyor:
“Son geçen 5 senede, yeni bir fakir sınıfının ortaya çıktığını gördük. Bunlar İsrail’de ya da buradaki fabrikalarda çalışırken bir gece de işsiz kalan insanlar. Güzel ve saygın evleri vardı; aniden hiçbir gelirleri kalmadı. Bu onların öz saygılarına ve yaşama amaçlarına büyük bir darbe vurdu”.
Eylül 2012 başında Gazze Sahil Kampı’ndan genç birinin kendinin yakması, Müslüman Gazze’de daha önceden sık görülmeyen intihar konusuna gözleri çevirdi.
Şahin; “İntiharlar, Gazze’deki Filistinlilerin çok az bir umutla ve daha iyi bir gelecek inşası için çok az fırsatla yaşadıklarını gösteriyor. İşsizlik için tek bir çözüm var. Gazze’nin hukuk-dışı ablukasının nihayetlenmesi. Ve İsrail’in hukuksuz edimlerine karşı muafiyet sağlayan uluslararası ahlaksız sessizliğin sona ermesidir”.
Bu makale Oğuz Eser tarafından Timeturk.com için tercüme edilmiştir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara