Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Nişanyan’dan ahlaksız nefret suçu açıklaması!

İkinci bir Selman Rüşdi vakası ile karşı karşıyayız. Müslümanların Masumiyeti filmine yönelik dünyanın dört bir yanında gösterilen tepkilere karşı Sevan Nişanyan ahlaksız bir yazı yazmış.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-10-01 23:50:53

Nişanyan’dan ahlaksız nefret suçu açıklaması!
TİMETÜRK / Efadil Fırat

Batı'da Müslümanlara yönelik nefret suçlarına her gün bir yenisi ekleniyor.  Bu nefret suçlarına yönelik Müslümanların gösterdiği tepki üzerine birçok şey söylendi / yazıldı ve tartışıldı.  Hatta bu ahlaksız saldırıları ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirenlerin, düşünce/ İfade özgürlüğü üzerinden   “İslam karşıtı” bilinçaltlarını yansıttıklarını görmek gerekiyor.

Buna örnek olarak Almanya’da İslamı tercih eden bay ve bayanların fotoğraflarını ‘kayıp aranıyor’ ilanları vererek psikolojik linç girişimleri ya da ve Müslümanların en kıymetlisi olan Hz Muhammed’e yönelik ucuz kalitesiz senaryolar ile hakaret etme çabaları vs.

Antisemitizmin nefret suçu sayılıp İslamafobi’nin ise ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi, Batı’nın İslam karşıtı politikalarını ve çifte standardını açık ifade ediyordur sanırım.

Batı’da uygulanan bu çifte standardı bir şekilde İslam karşıtlığı ve islamafobi ile yorumlamak mümkün. Fakat bugün, kendi yaşadığı toplumun hassasiyetlerini bildiği halde İslam’a ve Müslümanlara hakaret etmeyi ifade özgürlüğü sayan ve bunu sadece klişeler ile detaylandıran yaklaşıma tahammül etmek mümkün değil!

Bu ahlaksız tutum yazdığı Şeytan Ayetleri kitabında Allah’a ve Kur’an’a hakaret ettiği için ‘Ölüm Fetvası’ verilen Selman Rüşdi’yi hatırlatıyor bize. İfade özgürlüğü kısıtlandığı gerekçesi ile Batı tarafından koruma altına alınan Selman Ruşdi’nin bu fetvayı Batı'da pazarlayarak kemikleşmiş bir İslam düşmanlığını genelleyip şaşaalı partilerin vazgeçilmez davetlisi olarak keyfini sürdüğünü biliyoruz.

Bugün bir benzer durumla yine karşı karşıyayız. Sevan Nişanyan’ın, Selman Ruşdi’yi aratmayacak bir İslam ve Müslümanlara hakaret içeren “Nefret suçlarıyla mücadele etmeli” başlıklı yazısı bu ahlaksız tutumun amacının Müslümanları kışkırtıp sonrada ifade özgürlüğüm kısıtlanıyor yaygarası yapma arayışı olduğu açık.  Müslümanların en kıymetlisi olan Hz. Muhammed’e ve İslam’a yönelik böylesine alaycı ifadelere karşı tavır sergilemek her izzetli Müslümanın görevi olmalı.

Yazdığı yazıda Hz Muhammed’e hakaret filmine karşı gösterilen tepkiyi anlamsız olarak yorumlayan Nişanyan, filmden yer alan hakaretleri aratmayacak ifadeler kullanıyor.

İşte Nişanyan'ın yazısından bir bölüm:

“Yüzlerce yıl önce Allah’la kontak kurduğunu iddia edip bundan siyasi, mali ve cinsel menfaat temin etmiş bir Arap lideriyle dalga geçmek nefret suçu değildir. “İfade özgürlüğü” denilen şeyin, adeta anaokulu seviyesindeki bir test örneğidir” içeriği.


Böylesine ahlaksız bir uslup ile sözde ifade özgürlüğü savunuculuğu yapan bu arkadaşların söz konusu İslam olunca nasıl kinci ve nefret dolu ifadeler kullandıklarına şahid oluyoruz. Müslümanları tahammülsüzlükle suçlayan ve kırmızıçizgilerini tartışmadıklarını ifade ederek bu hakaretleri savunan sözde ifade özgürlüğü savunucularının esas amaçlar Müslümanların hakaretlere karşı gösterdiği bu izzetli tavırları mahkum etmek olduğunu görmek gerekiyor.

Ayrıca yılladır ülkemizde azınlıklara ve diğer etnik gruplara karşı uygulanan nefret suçlarına yönelik olabildiğince tahammülsüz olan bu arkadaşların İslam ve Müslümanlar hakkında neden aynı tutarlılığı sergilemediklerini sormak gerekiyor.

Açıkcası böylesine spekülatif yaklaşımlar bizlere bu insanların aslında ne kadar yobaz, tahammülsüz ve düşük olduklarını gösteriyor.

Haber Ara