Dolar

34,9440

Euro

36,6106

Altın

3.015,82

Bist

9.992,76

Belki de Türkiye'de maden çıkmaması hayırlıdır

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Türkiye ekmeğini taştan çıkaran bir ülke. Komşulara oranla yer altı zenginliklerimizin olmaması belki hayırlı bir sonuçtur' dedi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-09-28 22:15:03

Belki de Türkiye'de maden çıkmaması hayırlıdır
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Türkiye ekmeğini taştan çıkaran bir ülke. Komşulara oranla yer altı zenginliklerimizin olmaması belki hayırlı bir sonuçtur. Belki bu nedenle Türkiye şu an bölgesindeki tüm dezavantajlara rağmen çok önemli siyasal ve ekonomik aktör haline geliyor'' dedi.

Süleyman Demirel Üniversitesi'nin 2012-2013 akademik yılı açılış törenine katılan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, üniversitenin oda orkestrasının konserini dinledi.

Şimşek, konserin ardından yaptığı konuşmada, 2013 yılı bütçesini 17 Ekim'e kadar Meclise göndereceklerini, bu yüzden yoğun bir çalışma dönemi yaşadıklarını söyledi.

Türkiye'nin geçen sene petrol ve doğal gaz ithalatına 54 milyar dolar ödediğini belirten Şimşek, bu rakamın bu dönem 60 milyar dolara ulaşabileceğini kaydetti. Türkiye'nin zoru başarmak için yola çıkmış bir ülke olduğunu vurgulayan Şimşek, ''Türkiye ekmeğini taştan çıkaran bir ülke. Komşulara oranla yer altı zenginliklerimizin olmaması belki hayırlı bir sonuçtur. Belki bu nedenle Türkiye şu an bölgesindeki tüm dezavantajlara rağmen çok önemli siyasal ve ekonomik aktör haline geliyor'' dedi.

Son 60 yılın en kötü küresel krizinin yaşandığına değinen Şimşek, Türkiye'nin bu krizi de hızlı bir şekilde atlattığını ifade etti.

Küresel krizin dünya ekonomisinin geleceğini etkilediğini vurgulayan Bakan Şimşek, şöyle konuştu:

''ABD'de krizle borcun milli gelire oranı yüzde 67 iken bu oran yüzde 117'ye çıktı. Avro bölgesinde yüzde 90'lara çıktı. 2007 yılından bu yana ABD'de 419 banka battı. 'İşsizlik niye azalmıyor' diye sorarsanız, arka planda bu var. Ülkeler bu defa para politikalarına yüklendiler. ABD Merkez Bankası 2 trilyon dolarlık para bastı ve basmaya da devam ediyor. En son 2. parasal gelişme kararını çıkardı. Bu Avrupa'da da var. 'Ben para basmam' diyorlardı ama 2.5 trilyon dolar para basmışlar. Japonya 1 trilyon dolarlık para basmış durumda. İngiltere de 650 milyar dolarlık para basmış durumda. Bunlar merkez bankalarının 2007'den sonra bastıkları para.''

Küresel krizin etkisiyle batan bankaların borçlarını devletlerin üstlendiğini, bu nedenle kamu borçlarının hızlı arttığını ifade eden Şimşek, merkez bankalarının bu nedenle yoğun şekilde para bastığını söyledi.

Merkez bankalarının yürüttükleri para politikalarının işe yaramadığını belirten Şimşek, ''Para basıyorsunuz, ama krediye dönüşmüyor. Çünkü şirketler yatırım yapmak istemiyor, borç ödemek istiyor. Hane halkı elde ettiğini harcamak istemiyor, borçlarını ödemek istiyor'' diye konuştu.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''2008-2009 döneminde Türkiye'nin krize katkısı yok, kriz Türkiye eksenli değil, fakat Türkiye tabi ki etkilendi. O zaman bizim işimiz Türkiye'de kalıcı tahribatı önlemekti. Çünkü daha sonradan da görüldüğü gibi aslında birçok dünya ülkesinde kalıcı tahribat yaşandı. Türkiye'de geçici bir etkilenme oldu ama kalıcı bir tahribat yaşanmaması önemliydi'' dedi. Süleyman Demirel Üniversitesi'nin (SDÜ) 2012-2013 akademik yılı açılış törenine katılan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 1929 yılında dünya ekonomisinin büyük bir çöküntü yaşadığını, yaşanan küresel kriz sonucu 10 bin bankanın battığını söyledi.

O dönemde para ve maliye politikalarının sıkıştırıldığını, gevşetilmediğini belirten Şimşek, ''Küresel anlamda bir işbirliği yoktu, rekabet vardı. Krizin faturası ağır oldu. 27 milyona yakın insan işini kaybetti. Borç her yerde arttı. Çok ciddi sosyal bunalımlar yaşandı. Kriz sosyal adaletin bozulmasına neden oldu'' diye konuştu.

Türkiye'nin 2008 yılında ilk defa kendi iç dinamiklerinden kaynaklanmayan, kendisinin yaratmadığı bir krizle karşılaştığını anlatan Şimşek, şöyle konuştu:

''2008-2009 döneminde Türkiye'nin krize katkısı yok, kriz Türkiye eksenli değil, fakat Türkiye tabi ki etkilendi. O zaman bizim işimiz Türkiye'de kalıcı tahribatı önlemekti. Çünkü daha sonradan da görüldüğü gibi aslında birçok dünya ülkesinde kalıcı tahribat yaşandı. Türkiye'de geçici bir etkilenme oldu ama kalıcı bir tahribat yaşanmaması önemliydi. Türkiye'nin bir avantajı vardı. Siyasi istikrarla bu dönemde Türkiye'nin birçok sorunu masaya yatırıldı. Birçok sorununa el atıldı. Her şey çözüldü gibi bir iddiam yok, ama 2007'ye kadar Türkiye'nin temelleri sağlamlaştırıldı. Bunun başında siyasi istikrar var.''

Yürütülen çalışmalar kapsamında önce bütçe açıklarının azaltıldığını, büyük bir reformdan geçen bankacılık sektörünün sağlam bir yapıya kavuşturulduğunu ifade eden Şimşek, ayrıca hane halkı bilançosunda risklerin azaltıldığını ve makro politikalar uygulandığını kaydetti. Şimşek, başarının en önemli etkenlerden birinin Türkiye'nin mali disipline verdiği önem olduğunu vurguladı.

-''Krizi nasıl yönettik''-

Krizi nasıl yönettiklerine de değinen Bakan Mehmet Şimşek, o dönem Türkiye'nin kendi şartlarıyla IMF ile anlaşma yapmak istediğini söyledi. Mehmet Şimşek, ''Biz IMF'ye dedik ki, 'Biz Türkiye ekonomisini sizden daha iyi biliyoruz, daha iyi tanıyoruz ama bizim sizin desteğinize ihtiyacımız var, bizim programı destekleyin, program yapalım' dedik. Onlar da, 'yok' dediler. İlla kendi programlarında ısrarcı oldular. En sonunda biz de tabi ki bir program yapmadık'' diye konuştu.

IMF ile program yapan ülkelerin tamamında ekonomik daralmanın çok daha büyük, krizden çıkışın çok daha yavaş olduğunu vurgulayan Şimşek, kendilerinin ise durumu IMF'siz idare ettiklerini kaydetti.

O dönem dünya ekonomisinin daraldığını ve bu durumun büyük sorun olduğunu ifade eden Şimşek, dünya ticaretinin ise son 80 yılın en büyük daralmasını yaşadığını anlattı. Bu durum karşısında kendilerinin hemen bir kısa çalışma ödeneği çıkarttıklarını dile getiren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Fabrikalara dedik ki, 'Çalışanlarınız sizin için değerlidir. Onları kapı önüne koymayın. Biz maaşlarını ödeyelim. Sabredin, idare edin, onları kapı önüne koymayın. Türkiye'nin temeli sağlam, büyüyecek.' Ve hakikaten bu çok iyi çalıştı. 2009 yılında dahi dünyada milyonlarca kişi işini kaybederken, Türkiye93 bin yeni iş imkanı oluşturdu. Her yıl 200 binin üzerinde vatandaşa meslek kazandırarak garantili iş bulundu.''

Şimşek, 2008 yılında kaynak ihtiyacı üzerine ''Varlık Barışı''nı uygulamaya koyduklarını anlatarak, ''Bu sayede yurt dışından Türkiye'ye yaklaşık 28 milyar lira karşılığı döviz girdi. Yurt içinde yastık altından ekonomiye yaklaşık 20 milyar lira girdi. Cüzi de olsa, 1,6 milyar lira da vergi topladık. Hakikaten önemli bir enstrümandı ve o dönem Türkiye bunu uygulayan nadir ülkelerden bir tanesi'' diye konuştu.

-''Türkiye'nin temelleri sağlamdı''-

Mehmet Şimşek, Türkiye'nin krizden hızlı çıktığını belirterek, ''Türkiye'nin temelleri sağlamdı. Makro ekonomik temelleri sağlamdı. Ama bu etkilenmeyeceğimiz anlamına gelmiyordu. Etkilendik, ama kalıcı tahribat yaşanmadı. Krizden çıkış çok güçlü oldu'' dedi.

Dünyada 26-27 milyon kişinin işini kaybettiğini, Avrupa'nın 17 ülkesinin ise her yıl 2 milyon istihdam kaybettiğine dikkati çeken Şimşek, Türkiye'de ise 2007 yılından bu yana 3,9 milyon vatandaşın iş bulduğunu kaydetti. Şimşek, Türkiye'nin, krizin yaralarını sarmakla kalmadığını, kriz öncesine çok hızlı bir şekilde vararak, krizin öncesini geride bıraktığını ve büyük bir performans gösterdiğini söyledi.

Bakan Şimşek, 2007-2012 yılları arası ABD'de 419 bankanın battığını ifade ederek, bu dönemde Türkiye'deki bankaların ise her sene yüzde 20 kar ettiğini vurguladı.

Törende Mehmet Şimşek, 2011 yılında bilim, sanat ve teknoloji alanındaki çalışmalarıyla ödül almaya hak kazanan akademisyenlere ödüllerini verdi.

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu da Bakan Şimşek'e fahri doktora payesi ve üzerinde Bakan Şimşek'in portresinin bulunduğu halı tablo hediye etti.

AA

Haber Ara