Rektör: Okuyana, sevişene laf mı edilmiş?
Söylet yeniden adaylığını açıklarken üniversitede polis olmasını böyle savundu.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-09-26 01:24:17
Fatih Sultan Mehmet’in emriyle fethin ertesi günü 30 Mayıs 1453’te kurulan Sahn-ı Seman medreselerinin ve Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ilk Avrupa tarzı üniversite olarak kabul edilen Darülfünun’un devamı sayılan İstanbul Üniversitesi, yıl sonunda yeni rektörünü seçmek için sandık başına gidecek.
”Okuyana, yazana, oynayana, sevişene laf mı edilmiş?”
Okuldaki polis varlığına yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine Söylet, bu eleştirilere ”gülümseyerek baktığını” ifade ederek, şöyle dedi:
”Burada bin tane polis olsa ve de herkes adam gibi öğrenimini yapsa, polisin kime ne zararı var? Sivil polis, batıyor mu bana, ya da öğrenciye bir şey mi yapıyor? Kurallara uyana, okuyana, yazana, oynayana, sevişene laf mı edilmiş? Edilmedi, edilmeyecek de. Burada yüz tane polis olsa ne yazar, bin tane olsa ne yazar? Kime ne? Ne kadar çok olsa, onlar her şeyin normal akışını sağlasa, bizim
onlara teşekkür etmemiz gerekmiyor mu? Sivil polisler katillerden mi seçiliyor? Biz, sivil ya da resmi görev yapan polise çok şey borçluyuz. Niye böyle bir algı
var? Bizim görevimiz burada öğrencileri okutmak değil mi?
Burada sürekli çocuklar bir birlerini boğazlasalar bana nasıl bakarsınız? ’Vay beceriksiz adam, bir üniversiteyi yönetemedi!’ denmez mi? 90 binin üzerinde; genç, delikanlı, heyecanlı öğrencinin, kolay mı bunların barış ortamı içinde
öğrenim yapmaları? Hiç kolay değil.”
2011 yılında, "Dünyanın en iyi 500 üniversitesi" sıralamasına Türkiye’den giren tek üniversite olan tarihi üniversitesinin rektörü Söylet, AA muhabirine, aralık ayında yapılacak rektör adaylığı belirleme seçimleri öncesinde, resmen aday olduğunu bildirdi.
Mayıs ayında YÖK üyeliğinden ayrıldığını hatırlatan Rektör Söylet, ”İlk aday olduğumda da, hem rektör hem de YÖK üyesi olarak görev yapan deneyimli arkadaşlarıma, YÖK’teki görevimle ilgili durumumu sormuştum. ’Seçim takvimi
belirlendiği gün YÖK’teki görevinden ayrılırsan iyi bir jest olur’ karşılığını vermişlerdi. Bu kez, bu teamülden de önce, rakiplerim benim YÖK üyeliğimden dolayı avantaj sağladığımı düşünmesin diye, bu zırhtan ayrılmam gerektiğini düşündüm ve YÖK’teki görevimden istifa ettim. Aday olmayı düşündüğümü soranlara söylüyordum ama resmen aday olduğumu ilk kez AA’ya açıklıyorum” dedi.
İlk seçildiğinde de, hazırladığı projeleri hayata geçirmek için aday olduğunu dile getiren Prof. Dr. Söylet, sözlerini şöyle sürdürdü:
”İlk 2 yıl aslında önceden hazırlıklı olmama rağmen alışma dönemi, karşılıklı biraz, flört etme, sonra üslup yavaş yavaş yayılıyor... Kurum kültürü istediğimiz yönde değişmeye başlıyor. Başladığımız 80’in üzerinde proje var. Bu projeleri tamamlamak ya da en azından tamamlanmaya yaklaştığını görmek için yeniden adayım.”
Prof. Dr. Yunus Söylet, seçim sloganlarının ”Girişimci, yenilikçi üniversite” olacağını dile getirerek, ”Yeni dönemde tüm fiziksel alt yapımızı yenilemeye devam edeceğiz. Üniversitemizin kaynaklarını artırmak için iç ve dış paydaşlarımızla, yakın ilişki içinde olacağız” diye konuştu.
Üniversitelerin araştırma ve bilgi üretimi, bilgiyi güncel hayata dönüştürme görevi olduğunu ve bunun da özgür bir ortam üniversite ortamıyla olabileceğini kaydeden Prof. Dr. Söylet, ”Şimdi 4. senem bitiyor. Bunu sağladığımı çok açık bir dille söyleyebiliyorum. Öğretim üyelerinin de bu konuda
bana karşı farklı, eleştirel hiçbir yaklaşımının olmadığını ve olamayacağını da biliyorum. Bunu hep konuşuyoruz çeşitli, anketlerle de soruyoruz. Onların üretebilecekleri, özgür bir akademik ortam sağladık.”
Prof. Dr. Söylet, İstanbul Üniversitesi’nin sahibi olduğu mülklerin tapularının alınması, yapıların güçlendirilmesi, restorasyonlarının yapılması, teknolojik altyapının yenilenmesi konularına büyük önem verdiklerini ve tüm bunları yaparken insana yatırımın birinci felsefe olarak benimsediklerini dile getirdi.
”İnsicamı sağlamak beni yordu ama”
Prof. Dr. Yunus Söylet, seçildiğinde, yönetim kadrosunda her siyasi görüşün ve farklılığın temsil edilmesini özellikle istediğini, bu yönetim anlayışının bundan sonra da süreceğini dile getirerek, şöyle dedi:
”Üniversitede mutlaka farklılıklar olacak. Tek tip asla olmaması gereken bir kurum. ’Bu farklılıkların temsil edildiği bir yönetim olamalı’ diye düşündük. Türkiye’de siyasi görüşler çok önemseniyor. Hangi dernek, kurumla ilgilenirseniz ilgilenin insanlar, siyasi görüşlerine göre çatışıyorlar. Bunu engellemek için her görüşten insan var yönetimimizde. Bu insicamı sağlamak beni çok yordu. Çok
eleştiri aldım ama şimdi işin yürüdüğünü görüyorum ve her görüşten insanın temsil edilmesi bana çok büyük kolaylık sağladı. Yeni dönemde de buna devam edeceğim.”
”Üniversitedeki disiplin cezaları azaldı”
Prof. Dr. Söylet, yansıtılanın aksine, üniversitelerinde uygulanan disiplin ve okuldan uzaklaştırma cezalarının kendi döneminde yüzde 50 azaldığını söyledi.
”Yılda 35-40 uzaklaştırma cezamız bir önceki döneme göre yüzde 50 azalmış vaziyette. Ben geldikten sonra artmadı, azaldı. Disiplin cezaları da genel olarak azaldı” diyen Söylet sözlerine şöyle devam etti:
”Ben, 90 binin üzerindeki öğrencinin öğrenim özgürlüğünden sorumluyum. Hakaret ve şiddete başvuranı asla affetmem. Hangi görüşte olursa olsun affetmem. Her görüşe de böyle yaklaştığımız için, sesler fazla çıkıyor. Çünkü birini
sustursaydım, yarısı bu eleştirilerin giderdi. İstatistikler ortada, çok daha az ceza vermişiz. Tavrımız bu konuda çok net: Hakaret ve şiddeti, diğer öğrencilerin, öğrenim özgürlüğünün engellenmesini asla affetmeyiz. Şiddet söz konusuysa görüş ayırt etmeyiz.”
”Kuzuyu güden kurdu görür”
Sosyal medyayı etkin kullanmaya çalıştığını da ifade eden Söylet, kendisine yönelik hakaretamiz ifadelerle de karşı karşıya kalabildiğini belirterek, ”Kuzuyu güden kurdu görür. Eğer sosyal medyaya giriyorsan, hakareti de göze alacaksın. Sinirlenmeyeceksin. Oradan dava falan açılmaz. Ne hakaretler ediyorlar... Bazen çok kızıyorum ve bir iki gün yazmıyorum, küsüyorum ama hep sabırla cevap veriyorum. Kolay kolay hakaret etmem. Ancak belli bir iki grup var.
O gruplara çok güzel laf yetiştiririm. Morallerini bozarım. İmdat dedirtirim” şeklinde konuştu.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara