Eğitimde kalite mi çoğunluk mu ?
Her yıl olduğu gibi büyük bir hename ile yeni eğitim-öğretim yılı başladı. İlk defa bir Başbakan eğitim yılını imam-hatip lisesi açarak başlattı. Böyle olunca da imam hatip okulları ve dini eğitim, eğitim gündeminin ilk sırasına oturdu.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-09-25 13:28:14
Her yıl olduğu gibi büyük bir hename ile yeni eğitim-öğretim yılı başladı. İlk defa bir Başbakan eğitim yılını imam-hatip lisesi açarak başlattı. Böyle olunca da imam hatip okulları ve dini eğitim, eğitim gündeminin ilk sırasına oturdu.
Bilhassa büyük kentlerde imam hatibe olan aşırı talepten dolayı eğitim henüz başlayamadı. Başlayanlar ise 40-50 kişilik sınıflarda ya da sabahçı öğlenci olarak eğitimlerini sürdürüyor. Durum böyle olunca imam hatip okullarının başarısını ve kalitesini sorgulamak içimizden geçmeye başladı.
Katsayının kaldırılması ve 4+4+4 kademeli eğitim sistemine geçişle imam hatiplere hem 5. Sınıflar hem de 9. Sınıflar olmak üzere iki koldan kayıt geleceği bu kayıtlarla aşırı yoğunluğun olacağı biliniyordu. Buna rağmen İstanbul-Ankara-Bursa gibi büyük kentlerde imam hatiplere aşırı ilginin tahmin edilmesiyle yeni derslikler ve okullar açıldı. Fakat bu hazırlıklar yetmedi.
Bu olaya eleştirel bir gözle bakarsak Milli Eğitim Bakanlığı’nın pek hazırlık yapmadığı görülüyor.
İmam hatip liselerinde çocuğunu gönderen veliler, imam olsun ya da Kuran kursu öğretmeni olsun diye değil, ahlaklı, terbiyeli, manevi değerlere saygılı bir fert yetiştirmek için ( ‘hiç değilse öldükten sonra arkamızdan Kuran okuyanımız olsun’ düşüncesiyle ) gönderilen öğrencilerden ibarettir.
Mesleki açıdan bakarsak öğrenci velisinin %90’ı çocuğunun diyanette çalışmasını düşünmemekte, düşünenler ise ’hiçbir meslek edinemezse imam ve ya Kuran kursu öğretmeni olsun’ düşüncesiyle çocuğunu bu okullara göndermektedir.
Yukarıda çizdiğimiz tabloya bakarak imam hatip liselerinin eğitimini gözden geçirirsek, bu öğrencilere İslami bilgi ve terbiye vermenin mümkün olamayacağı aşikardır. Haftada 6 saat Kuran-ı Kerim dersi ile, 40-50 kişilik sınıflarda nasıl Kuran eğitimi verilecektir? 5 saatlik Arapça dersi ile nasıl bir dil eğitimi verilecektir?
Daha da vahim olanı ise İstanbul gibi büyük kentlerde birçok imam hatip lisesi sabahçı öğlenci olmuştur. Mesleki tatbikat olarak mescid ve camiiyi görmeden nasıl bir imam hatip eğitimi olacaktır? Som sınıfa gelen öğrencilerin imamlık ve vaizlik tatbikatları nerede ve nasıl icra edilecektir? Bu soruların cevabı meçhuldür.
Bazıları imam hatip öğrencisi imamlık yapmak zorunda değildir diyerek tatbikatı küçümseyebilir. Oysa mesleğini iyi icra eden, güzel Kuran okuyup vaaz veren diğer meslek sahiplerine takdir ile bakıldığı hatta özenildiği aşikardır. Hatta Başbakanımızın bile bir cenaze merasiminde Kuran okuması bizi fazlasıyla duygulandırmıştır.
İmam hatip mezunu bir kişinin bir dernekte, cemiyette veya merasimde Kuran okuyup dua edecek kadar donanıma sahip olması kaçınılmazdır. Fakat bugünkü şartlarda imam hatip öğrencilerinin %90’ının cemaat karşısında namaz kıldırması veya cemiyette vaaz vermesi mümkün değildir. Oysa bu yüzdelik oranın tam tersi olmalıdır.
İmam hatip okulları yalnızca imam değil her meslekten ve topluma yön veren, örnek olan kişilikler yetiştirilmelidir. Bunun içinde kemmiyet mi keyfiyet mi sorusunu kendi içimizde acilen sormamız gerekir. Zannımca da bir an evvel kaliteyi yükseltmek için bir şeylerin yapılması gerekir.
Bunun içinde mevcut imam hatip okullarının derslik sayısı acilen artırılmalı, yeni okulların yapımında devlet ve sosyal teşekküller el ele vermelidir. Aksi takdirde 40-50 kişilik sınıfta eğitim gören çocuk ya imam hatipten soğuyacak ya da Kuran okumayı dahi öğrenemeden mezun olacaktır. Toplumumuzun yumuşak karnı olan imam hatip okullarına bakış olumsuz etkilenecektir. Çünkü halkımızın gözünde imam hatiplinin yeri her zaman başkadır.
Kalitesiz eğitimle düzgün kuran okuyamayan hatta herhangi bir cemiyette yemek duası dahi yapamayan öğrenciler yetiştirirsek, imam hatip okullarını çoğaltarak sevap kazanacağımız yere vebal altına gireriz.
Halkın ihtiyacı olan Kuran eğitimi, 4+4+4 eğitim sistemindeki Kuran-ı Kerim ve siyer seçmeli dersi talebi ile Kuran öğrenme ihtiyacı giderilecektir. Çünkü gözlemlediğimiz kadarıyla düz-ortaokullarda Kuran dersine aşırı bir ilgi vardır.
Halkın imam hatiplerden beklentisi Kuran öğrenip dini bilgiler öğrenmekten ziyade topluma yön verecek önderlerin çıkması talep etmektir.
Hatta bazı veliler imam hatip liselerini ‘boyacı küpü’ zannetmekte, çocuğunu oraya verdiğinde hayatının %100 değişeceğini zannetmektedir.
Hiç olmazsa bu umutların bir kısmını boşa çıkarmamak ve kaliteyi daha da düşürmemek için açılan imam hatip liselerine el atılmalı, toplumumuzun ihtiyacına düzgün bir cevap verilmelidir.
Haber Ara