Karaman: Bu meal gerçekten Akif’e mi aittir?
Hayrettin Karaman Mehmet Akif'in meali üzerinden başlayan yakılmalıydı/yayınlanmalıydı tartışması üzerine bir yazı kaleme aldı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-09-16 14:56:00
Mütefekkir, şair, islamcı, ahlak abidesi Mehmed Akif Ersoy merhumun yıllardır özlenen mealinin bir kısmı (üçte biri) bulundu ve iki değerli araştırmacının tashih, tertip, karşılaştırma gibi çalışmalarıyla yayınlandı. Bekleneceği gibi iki farklı tepki verildi: Sevinen, tebrik eden, keşke diğer kısmı da bulunsa da yayınlansa diyenlerin tepkileri. Öfkelenen, azarlayan, din kurallarını (vasiyet meselesi) hatırlatan, sahte olduğunu iddia edenlerin tepkileri.
Bazı kimseler var; yalnız kendilerinin dini bilip onunla amel ettiklerini sanıyor ve başkalarına dönük olarak ‘din bekçiliği’ yapıyorlar. Onlara kardeşçe tavsiyem her an din aynasına bakıp kendilerini görmeye çalışmalarıdır.
Önce ‘bu meal gerçekten Akif’e mi aittir?’ sorusuna bakalım.
Ona ait olduğuna iki sebeple (delil ile) inanıyoruz:
1. Rivayet yolu (haber kaynağı): Yüksek İslam Enstitüsü’nde okurken bizim de hocamız olan merhum Mustafa Runyun alim, dürüst, İslam için gayret eden, sorumluluğunu müdrik bir zat idi; işte bu zat, eldeki meal kısmının (latin harfleriyle daktilo edilmiş metnin) Akif’e ait olduğunu oğluna söylüyor. Mustafa Hoca Mısır’da okumuş, orada yaşayan Akif dostlarıyla ve mealden haberdar olan şahıslarla uzun süre ve sıkça beraber omuş idi.
2. Dirayet (ilmî inceleme) yolu: Bu yoldan da yaptığımız inceleme ve -merhuma ait olup şurada burada yayınlanmış bazı ayet mealleriyle- karşılaştırmalar sonunda vardığımız kanaat ve karar.
Vasiyet meselesine takılıp ‘Madem ki Akif bu mealin yakılmasını vasiyet etmiş bunun yapılması gerekirdi, vasiyete aykırı hareket edildi, bu ise caiz değildir’ diyenlerin iyi niyetli olanlarına söyleyeceğim şudur: Yazının devamını okumak için tıklayın
SON VİDEO HABER
Haber Ara