Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

6 yeni film vizyonda

Keira Knightley ve Steve Carell'ın başrolünde olduğu 'İlk ve son Aşkım', köy enstitülerinin kapatılma sürecini konu alan 'Toprağın Çocukları' ve aksiyon serisi 'Resident Evil'ın sonuncusu 'Resident Evil 5: İntikam' haftanın öne çıkanları.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-09-16 09:19:32

6 yeni film vizyonda
Bu hafta ikisi yerli yapım, 6 yeni film vizyona girdi.


İLK VE SON AŞKIM

Yönetmenliğini Lorene Scafaria'nın yaptığı ''İlk ve Son Aşkım'' (Seeking A Friend For The End Of The World) komedi ve dram unsurlarını barındırıyor.

Filmin oyuncuları arasında Keira Knightley, Steve Carell, Adam Brody, Melanie Lynskey, Rob Corddry, William Petersen, Derek Luke gibi isimler yer alıyor.

Film, radyoda ''Matilda'' isimli asteroidin tüm çabalara karşı yok edilemediği ve 3 hafta içinde dünyaya çarpacağı duyurusu ile başlıyor. Üç hafta sonra dünyanın sonu geleceğini öğrenen insanlar, tüm işlerini bırakarak, günlerini gün etmeye başlar. Dodge Petersen'in eşi Linda da bu duyuru üzerine hiçbir şey söylemeden eşini terk eder. Dodge ise komşusu Penny ile birlikte lisedeki aşkını bulmak ve Penny'nin ailesini görmek için yola çıkar.


RESIDENT EVIL 5

Popüler video oyun serisinden uyarlanarak dünyada 700 milyon dolardan fazla hasılat elde eden serinin beşinci filmi ''Resident Evil 5: İntikam'' (Resident Evil: Retribution), aksiyon sevenlerle buluşacak.

Paul W.S. Anderson'un yazıp yönettiği film, üç boyutlu olarak izleyici karşısına çıkacak.

Milla Jovovich'in yanı sıra Michelle Rodriguez, Sienna Guillory, Kevin Durand, Shawn Roberts, Colin Salmon'ın rol aldığı filmin konusu şöyle:

''Umbrella şirketinin dünyayı yıkıma uğratmaya devam eden ölümcül T-Virüsü, dünya nüfusunu, et yiyenler ordusu haline dönüştürmektedir. İnsan ırkının son ve tek umudu olan Alice (Milla Jovovich), gözünü Umbrella'nın en gizli operasyonunda açar ve araştırdıkça gizemli geçmişinin sırlarını ortaya çıkarır. Güvenli bir yeri olmayan Alice, salgının sorumlularını teker teker avlamaya başlar. Alice, Tokyo'dan New York'a, Washington'dan Moskova'ya uzanan bu serüvende, doğru olduğuna inandığı her şeyin gerçekliğinden şüphe etmeye başlayacaktır. Dostlarından oluşan küçük bir birliğin de yardımlarıyla Alice, bu düşmanca dünyadan kurtulmaya yetecek kadar hayatta kalıp savaşmak zorundadır.''


TOPRAĞIN ÇOCUKLARI

Haftanın yerli yapımlarından ''Toprağın Çocukları'' filminin yönetmenliğini Ali Adnan Özgür üstlendi.

Senaryosunu Dilşah Özdinç'in yazdığı filmin genel sanat yönetmenliğini ise Ezel Akay yaptı.

Erkan Can, yapımcılığını da üstlendiği filmde Kemal'' karakterini canlandırırken, filmin oyuncuları arasında Şebnem Sönmez, Bahtiyar Engin, Suzan Kardeş, Müge Boz, Türkü Turan, Ufuk Bayraktar, Ezgi Mola, Serdal Genç, Bertan Dirikolu, Menderes Samancılar, Banu Başeren ve Ezel Akay yer alıyor.

Kampı saldırıya uğrayan Çingene kızı Karika'nın kamptan kaçarken köy enstitüsü öğrencisi Cevher tarafından kurtarılması ve İsmail Hakkı Tonguç'un da yardımıyla enstitü içinde koruma altına alınmasıyla başlayan filmde, bu durumdan rahatsız olan köy halkı, çingenelerin enstitüden çıkartılması için baskı yapar. Bu baskıları fırsat bilen bölge komutanı Necip, enstitüye baskın yapar ve enstitü müdürü Kemal öğretmeni gözaltına alır. Gözaltına alma süreci, köy enstitülerinin kapatılma süreciyle eş zamanlı ilerlemektedir. Kemal öğretmen mahkemece aklanır, ancak köy enstitülerinin kapatılma kararı yakındır.


YURT

Diğer yerli yapım olan ''Yurt'', sinemaseverlerin Nuri Bilge Ceylan'ın ''Kasaba'', ''Mayıs Sıkıntısı'' ve ''Uzak'' filmlerinde oyuncu olarak tanıdığı Muzaffer Özdemir'in ilk uzun metrajlı filmi.

Özdemir'in aynı zamanda senaryosunu da yazdığı dram türündeki filmin çekimleri, Gümüşhane, Bolu ve İstanbul'da gerçekleştirildi. Kanbolat Görkem Arslan, Muzaffer Özdemir, Muhammet Uzuner, Pınar Ünsal, Saygın Soysal'ın rol aldığı filmin konusu şöyle:

''Karamsar ve nevrotik mizaçlı bir mimar olan Doğan, İstanbul yakınlarında arkadaşlarıyla kamp yaparken hastalanır. Danıştığı doktoru kendisine seyahat önerir. Doğan, sıla özlemiyle çocukluğunun geçtiği, fakat uzun yıllardır göremediği memleketine tatile gider. Modern tekno-liberal zihniyet her yeri eşbiçimli hale dönüştürmüş, yeryüzüne yaptığı düşmanlıklar en ücra köşelere kadar sızmıştır. Doğan, zamanın bitip tükenmek bilmediği, dış dünyayı yalnızca kişiliğinin bir uzantısı gibi gördüğü sükunet halindeki yurdunu boşuna arayacaktır.''


SADAKATSİZLER

''Sadakatsizler'' (Les Infideles - The Player), yedi Fransız yönetmenin gözünden erkek sadakatsizliği ve bunun çeşitli versiyonlarını anlatan kısa filmlerden oluşan bir komedi.

Jean Dujardin, Gilles Lellouch, Emmanuelle Bercot, Fred Cavaye, Alexandre Courtes, Michel Hazanavicius, Jan Kounen ve Eric Lartigau'nun kısa filmlerinin yer aldığı ''Sadakatsizler'' filminde, Jean Dujardin, Gilles Lellouche, Violette Blanckaert, Bastien Bouillon, Guillaume Canet ve Celestine Chapelain rol alıyor.

Kadın-erkek ilişkilerine erkek yönünden bakan, erkeğin aldatma nedenlerini araştırıp bu nedenlere esprili ve doğal yaklaşan filmin erkek karakterlerinin duyguları ve hatalarıyla ile boğuştukları, aynı zamanda birçok saf dürüstlük gösterdikleri sahneler de bulunuyor.

Film, tüm umutsuz, absürt ve komik varyasyonlarıyla erkek sadakatsizliğinin başarı ve hüsranlarını, zaferlerini ve acıklı felaketlerini ele alıyor.


DENİZİN DİŞLERİ


Avustralya yapımı ''Denizin Dişleri'' (The Reef), gerilim türünü seven izleyicileri salonlara çekmeyi hedefliyor.

Andrew Traucki'nin yönetmenliğini üstlendiği filmde, Adrienne Pickering, Damian Walshe-howling, Kieran Darcy-smith, Zoe Naylor, Gyton Grantley rol alıyor.

Filmin konusu şöyle: ''Kate, kardeşi Matt ve kız arkadaşı Suzie ile birlikte Avustralya'ya Kate'in eski sevgilisi Luke'u görmeye gider. Luke, onlara bir hafta sürecek bir tekne seyahati teklifi sunar. Plana göre bir haftada Endonezya'ya varacaklardır, fakat Avustralya kıyılarındaki büyük mercan kayalıkları bölgesinde beklenmedik bir sorunla karşılaşırlar. Yelkenlinin salması parçalanır ve alabora olur. Tek şansları teknenin üstünde kalmak ya da en yakın adaya kadar yüzmektir. Bir kişi dışında hepsi adaya yüzmeye karar verir. Oysa ki büyük bir köpek balığı tarafından takip edildiklerini bilmemektedirler.''

GEÇTİĞİMİZ HAFTANIN FİLMLERİ:


ELENA


'Dönüş'' ve ''Sürgün'' filmleriyle İstanbul Film Festivali'nde boy gösteren Rus yönetmen Andrey Zvyagintsev'in son filmi ''Elena''nın senaryosunu Oleg Negin kaleme aldı. Rus yapımı filmde, Yelena Lyadova (Katerina), Nadezhda Markina (Elena), Alexey Rozin (Sergey) ve Andrei Smirnov (Vladimir) rol aldı.

Cannes Film Festivali'nin ''Belirli Bir Bakış'' bölümünün kapanış filmi olarak gösterilen ve bu başlıkta da jüri ödülü kazanan film, başkarakter Elena'nın oğlunun geleceği uğruna verdiği zor kararla hüzünlü bir dönüşüme uğrayan hayatını beyazperdeye taşırken, günümüz Rusya'sında ahlak ve fedakarlık kavramlarını sorguluyor.


GERİYE KALAN

Bugüne kadar Ahmet Uluçay ve Yeşim Ustaoğlu gibi yönetmenlerle çalışan Çiğdem Vitrinel'in yazıp yönettiği ilk uzun metrajlı film ''Geriye Kalan'', haftanın tek yerli yapımı.

Hayattan farklı dersler çıkaran iki kadının hikayesini anlatan filmin başrollerini, Devin Özgür Çınar, Şebnem Hassanisoughi ve Erkan Bektaş'ın paylaştı.

Geriye Kalan, hayattan farklı dersler çıkarmış ama temelde aynı vahşi ve saldırgan korku evreninde ayakta durmaya çalışan iki kadının hikâyesini anlatıyor. Evliliğini kurtarmak için her şeyi göze alan Sevda ile “öteki kadın” olmanın yükünü taşımaya çalışan Zuhal karşı karşıya gelir. İhaneti öğrendikten sonra, ne kocasıyla yüzleşmeyi ne de kendine bir dert ortağı aramayı aklına bile getirmeyen Sevda, öteki kadını yolundan çekmek için harekete geçer.

''Geriye Kalan'', 48. Altın Portakal Film Festivali'nde ''En İyi Kadın Oyuncu (Devin Özgür Çınar)'', ''En iyi Yönetmen'', 12. Uluslararası İzmir Film Festivali'nde ''En iyi Senaryo'', ''En İyi Kadın Oyuncu'' (Şebnem Hassanisoughi) ödüllerini kazandı.


CESUR

''Cesur'' (Brave) Amerika'da gördüğü yoğun ilginin ardından Türkiye'de de çocuk izleyicileriyle buluşuyor. Okullar açılmadan önce sinemaya gitmek isteyen çocuklar için önemli bir seçenek olan 3D çizgi film ''Cesur'', 176 kopya ile seyircilerini bekleyecek.

Mark Andrews, Brenda Chapman ile Steve Purcell'in yönettiği ve Kelly MacDonald, Emma Thompson, Kevin McKidd ile Craig Ferguson'un seslendirdiği film,İskoçya'nın dağlık bölgelerindeki efsanelerden yola çıkılarak hazırlandı. Filmde, cesur Merida'nın geleneklere karşı çıkıp kaderini değiştirmek için mücadele edişinin öyküsü anlatılıyor.


MUTLULUĞA BOYA BENİ

Haftanın diğer çizgi filmi, Fransız yönetmen Jean François Laguionie'nin yönettiği ''Mutluluğa Boya Beni/Le Tableau'' ise bitmemiş resimler ve karakterlerle neşeli vakit geçirmek isteyenlerin tercihi olmaya çalışacak.

Bitmemiş bir resim üzerindeki bir şato ve çiçeklerle dolu bir bahçedeyiz. Bu tabloda resmedilip renklendirilmiş Toupin’ler gücü ele geçirmiştir. Toupin’ler, çizimleri yarım kalan Pafini’leri devre dışı bırakmış ve yalnızca taslak halindeki Reuf’ları da esir almışlardır. Şimdi Ramo, Lola ve Plume düzeni yeniden sağlamak ve arkadaşlarını kurtarmak için ressamı bulmak üzere yollara düşecek, bir dolu macera yaşayacak, şatodan ve çiçekli bahçeden geçecek, hatta başka resimlere gideceklerdir.


BAHSE VAR MISIN?

Bruce Willis, Catherine Zeta Jones ve Justin Timberlake'in başrollerini paylaştığı ''Bahse Var Mısın?/Lay The Favorite'' adlı komedi filmi, hikayesi ve oyuncu kadrosuyla haftanın iddialı yapımlarından biri.

Yönetmenliğini Stephen Frears'in yaptığı İngiliz ve Amerikan ortak yapımı film, mekan olarak dünyanın kumar başkenti olarak bilinen Las Vegas'ta geçiyor.

Beth, Vegas’a gelir ve Las Vegas’ın en başarılı kumarbazı Dink için çalışmaya başlar. Ancak yakınlaşmalarından şüphelenen Dink’in karısı Tulip araya girer. Dink’ten ayrılan Beth, Rosie’nin ekibine katılır. Erkek arkadaşı hapse girme tehlikesiyle karşı karşıya kalınca Beth, her türlü riski göze alır, Tulip’e rağmen Dink’le yeniden güçlerini birleştirir.


ŞİMDİ GEL DE GÖR BENİ

Daryl Wein'in yönettiği ve Greta Gerwig, Joel Kinnaman, Zoe Lister Jones, Hamish Linklater, Bill Pullman, Jay Pharoah ile Debra Winger'ın oynadığı film, evlilikten hemen önce terk edilen Lola'nın hikayesini beyaz perdeye yansıtıyor.

Yaşadığı ayrılıktan sonra hayata tutunmaya ve kendini sorgulamaya başlayan Lola, bu süre içinde bir dizi maceraya atlıyor.

Lola, uzun süredir birlikte olduğu sevgilisi tarafından düğünlerinden sadece üç hafta önce terk edilen 29 yaşında bir kadındır. Yakın arkadaşları Henry ve Alice''in yardımıyla, Lola 30''larına yaklaşan bekar bir kadın olarak dünyadaki yerini bulmaya çalışırken, bir dizi maceraya atılır.


SIR

Toplam 50 kopyayla gösterime girecek iki gerilim filminden, ''Sır''ın başrolünde sinemaseverlerin yakından tanıdığı Jessica Biel rol aldı. Film, Cold Rock adlı kasabada kimsenin çözemediği lanetle mücadeleyi konu alıyor.

Cold Rock kasabasında esrarengiz bir adam çocukları götürmektedir. Hemşire Julia’nın hayatı dışarıdan bakıldığında normal gözükmektedir. Gecenin bir yarısı duyduğu seslere uyanan Julia, oğlunun yatağının boş olduğunu görür. İri yarı bir siluet kucağında oğluyla merdivenlerden aşağıya inmektedir. Julia oğlunun hayatını kurtarmak için her türlü riski göze alacaktır.

Olay örgüsü nedeniyle izleyenlerin sonunu kestiremediği bir film olarak adlandırılan ve 106 dakika olan ''Sır'', Amerika ve Kanada ortak yapımı.


RUH


Haftanın ikinci gerilim filmi ''Ruh/The Pact'', Nicole ve Annie'nin annelerinin ölümünden sonra çocukluklarını geçirdikleri eve dönmeleri ve evde varlığını hissettikleri tuhaf bir varlığın hikayesini ele alıyor.

Nicole ve Annie kız kardeşler, annelerinin hayata gözlerini yummasının ardından, onu son yolculuğuna uğurlamak üzere (gönülsüzce de olsa) çocukluklarını geçirdikleri eve döner. Evde kaldıkları gece kız kardeşler aralarında esrarlı bir varlık olduğunu hisseder: Tuhaf sesler yüzünden gece yarısı irkilerek yataklarından kalkarlar; eşyalar kendiliğinden hareket eder; annelerinin resminin yanında, tanımadıkları bir kadının resmi yere düşmüş halde durur. Annie, bir dizi yoğun ve rahatsızlık verici rüya görmeye başlar: Bu rüyalar, filmin sonunda da ortaya çıkan, annesinin geçmişinde gizli, korkunç bir gerçeği gün ışığına çıkarmasına yardımcı olur.

Oyuncular Caity Lotz, Casper Van Dien, Haley Hudson, Agnes Bruckner, Mark Steger, Kathleen Rose Perkins, Samuel Ball, Anjini Taneja Azhar'ın rol aldığı filmin yönetmen koltuğunda senaryosunu da yazan Nicholas McCarthy oturdu.


BOURNE'UN MİRASI

Robert Ludlum'un romanlarından uyarlanan Bourne serisinin arkasındaki isimlerden Tony Gilroy, tüm dünyada neredeyse 1 milyar dolar hasılata ulaşmış casusluk serisinin bu bölümünde yönetmen koltuğuna oturuyor. Gilroy, filmde Robert Ludlum'un yarattığı Bourne evrenini orijinal bir hikayeyle genişleterek ilk üç filmdeki olayların tetiklediği yeni bir kahraman olan CIA ajanı Aaron Cross'u (Jeremy Renner) seyirci karşısına getiriyor.

Bourne'un Mirası'nda Renner'a serinin yeni oyuncuları Rachel Weisz, Edward Norton, Stacy Keach ve Oscar Isaac eşlik ederken, eski oyuncular Albert Finney, Joan Allen, David Strathairn ve Scott Glenn rollerini devam ettiriyor.

Akdeniz'den baygın bir şekilde çıkarılan Jason Bourne ile 12 yıl önce tanışan izleyiciler, 3 film boyunca hayatta kalma mücadelesini ve kimliğini bulma yolcuğunu izlemişti. ''Bourne'un Mirası'' ise entrikanın daha karanlık kısmını, daha derin bir mitolojiyi, hayatta kalmak için savaşmak zorunda olan yeni bir kahramanı izleyiciyle tanıştırmak için perdeyi yeniden açıyor.


PARİS-MANHATTAN

Bir Fransız romantik komedisi ''Paris-Manhattan''ın yönetmen koltuğunda Sophie Lellouche oturuyor.

Alice Taglioni, Patrick Bruel, Marine Delterme'nin yanı sıra Woody Allen'ın da rol aldığı film, Woody Allen saplantılı ve idealist eczacı Alice'in (Alice Taglioni), erkek arkadaşı ile aralarındaki ilişkiye dayanıyor.

Alice, Allen’ın tüm filmlerini ezbere bildiği yetmezmiş gibi yönetmenin kendisine de kafaya takmış haldedir. Bir gün şans eseri Victor adında orta yaşlı bir adamla tanışır ve Vicyor ın hayatında hiç Woody Allen filmi seyretmediğini öğrenir! Alice başta bu sıradan görünen adamla hiç anlaşamayacağını düşünsene, Victor onu haksız çıkartacaktır.


SAFTİRİK GREG'İN GÜNLÜĞÜ


'Saftirik Greg'in Günlüğü: İşte Şimdi Yandık' (Diary of a Wimpy Kid: Dog Days) bu haftanın aile komedisi.

Film, Jeff Kinney'nin beğeniyle okunan, Greg isimli bir ortaokul öğrencisinin eğlenceli maceralarını Greg'in dilinden ve illüstrasyonlarla anlattığı ''Diary Of A Wimpy Kid / Saftirik'' serisinden sinemaya uyarlanan serinin üçüncüsü.

David Bowers'in yönettiği ve Zachary Gordon, Devon Bostick, Robert Capron, Jared Abrahamson'un rol aldığı filmin konusu şöyle:

''Okul sonunda tatil olmuştur, hava harika, bütün çocuklar dışarıda eğlenip tatilin tadını çıkarıyor ve Greg de şimdiye kadarki en iyi yaz tatilini geçirmeye can atıyordur. Fakat babası 'ailece zaman geçirme, baba-oğul eğlencesi yapma' planlarıyla gelince Greg'in hayalleri suya düşer. Ailesiyle tatile gitmemek için lüks bir golf kulübünde yaz için iş bulur, fakat bu bile Greg'i yazın bunaltıcı sıcağından, havuzda herkesin gözü önünde yaptığı sakarlıklarla rezil olmaktan ve planladığından çok kötü geçecek bir kamptan kurtaramaz.''


KORKU KAPANI


''Korku Kapanı'' (Storage 24), bilim-kurgu ve korku filmlerine düşkün olanları salonlara çekmeyi hedefliyor.

Johannes Roberts'in yönettiği filmin başrollerini Noel Clarke, Colin O'Donoghue ve Antonia Campbell-Hughes paylaşıyor.

Londra da koas ortamı hüküm sürmektedir zira oldukça gizli veriler taşıyan askeri bir yük taşıma uçağı düşmüştür. Tüm kargo da şehrin dört bir yanına yayılmıştır. Şehrin içinde olduğu bu durumdan habersiz olan Charlie ve Shelley, ani ayrılık kararı sonrası kiralık bir depoda eşyaları bölüşmektedirler. Üstelik yanlarında en iyi arkadaşları Mark ve Nikki de vardır. Fakat bir anda elektrikler kesilir ve uzun koridorlarla birbirine bağlı olan depolarda mahsur kalırlar. Daha da kötüsü peşlerinde onları bir bir avlayan gizemli bir avcı vardır. Kilitli ve güvenli kalma üzerine kurulu bir sistemin içinden nasıl sağ çıkmayı başaracaklardır.

Haber Ara