Şeyh Samir Akkaş Ebu Cuma kimdir?
2000 kişilik Liva Ahrar-ı Şimal Tugayı (Kuzey’in Özgürlük Tuğayı) adlı askeri birliğiyle Özgür Suriye Ordusu’na destek veren bölgenin önemli askeri yetkililerinden biri Ebu Cuma. 9 çocuklu ve eski bir imam. Ama kendisini ‘Ali bin Ebu Talip Camii’nin hizmetkârıyım’ diye tanıtıyor.
İşte Azez direniş komutanlarından Şeyh Samir Akkaş Ebu Cuma ile yaptığımız röportaj:
Azez direnişi nasıl başladı?
Halkımıza zulmettiler. Burada ekmek kuyruklarında insanlarımızı bile snaypırlar ile rastgele vuruyorlar. Her gün 3-4 kişiyi keskin nişancılar ile vuruyorlardı. Bizde bu zulme karşı halkımızı korumak için direnişe başladık. Başlangıçta Azez’de 3-4 kişiydik. Gece askerlere pusu kuruyorduk, saldırılar yapıyorduk. Direnişimizden ailelerimizin bile haberi yoktu.
Başladıktan iki ay sonra öğrenciler ve bölgeden birçok kişi bize katıldı. Esed güçlerine karşı silahımız yoktu, av tüfekleriyle savaştık imkânsızlıklar içerisinde. Daha sonra Allah’ın da yardımıyla bugünlere geldik, zafer kazandık. Bugün çok şükür şehitlerimizin bereketi ile Azez kontrolünü elimize aldık!
Suriye’de yaşanan gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz?
Esed rejimi 18 aydır Halep’te, Şam’da , Azez’de ve Suriye’nin pek çok yerinde durmadan bombardıman yapıyor. Bu zalimliğe karşı direnişten başka yapabileceğiniz hiçbir şey yok! Suriye halkı önceleri meydanlara barışçıl talepler ile indi. Halkı bir aile diktatörlüğü ile yöneten rejiminin baskılarına son vermesi reformlar gerçekleştirmesi talepleri ile meydanlarda barışçıl gösteriler düzenledi. Fakat rejim buna karşı çok sert önlemler aldı. Akla hayale gelmeyecek vahşilikler uyguladı. Haliyle bizim bu zulme ve zalimliğe sessiz durmamız mümkün değildi. Silahlı mücadele bizim için zorunlu tercihti!
Allaha hamdolsun bugün Azez halkı burada onurlu bir mücadele vererek bölge kontrolünü ele geçirdi.
Esed askerlerine öyle bir yenilgi yaşattık ki buraya bir daha giremeye cesaret edemezler! Burası özgür bir toprak artık, bizim toprağımız… Biz bu toprakları diktatör rejimden kurtardık…
Azez kontrolü tamamen sizin elinizde mi?
Mart 2012’de Beşar buraya askerlerini gönderdi. O tarihten beri direnişi sürdürüyoruz. Azez’deki askeri birliğe saldırdık, bu saldırıda kardeşim Mahmud Akkaş şehid oldu. Azaz’ı Ramazan’dan hemen önce Esed’in ordusundan temizledik. Takviye tank ve asker gönderdi, onları geri göndermeye mecbur bıraktık.
3 kez farklı sayıda tank birlikleriyle Azez’e saldırdılar; 5 tanklarını kullanılamaz hale getirdik. 3. Saldırı Cuma günüydü, sabahtan akşama kadar çatıştık, geri dönmek zorunda kaldılar. Bize Halep’in köylerinden Şam’a kadar pek çok yerden destek geldi. 4. Saldırıda şebbihalar geldi, evlere girmediler, hücumlarını da bertaraf ettik.
Nusayrilerin yoğunlukta olduğu Nübbül , Zehra köyü ve civarlarından gelen Şebbihalarla da savaştık. Bizden 40 sivil erkeği kaçırdılar, fidye istiyorlar. Esed bu alevi köylere ağır silahlar verdi, vermeye de devam ediyor.
BU RAMAZAN DESTANSI BİR DİRENİŞ GERÇEKLEŞTİRDİK!
Tam Arefe günü Azez’i kurtardık. Sınır kapımız Babüsselamı da aldık. Direnişimizin başından beri Azez’de 200 şehidimiz var.
Bizim uçaklara zarar verecek ağır silahlara ihtiyacımız var. Şimdi Halep’teki direnişe askerlerimizle destek veriyoruz. Bizden 300 kişi Halep’te çarpışmak için gitti.
Ayrıca diğer kuvvetlerimizle Azez’in etrafındaki yerlerde de faaliyetteyiz. Taşraları kurtardık, şimdi merkeze yürüyoruz. İlk hedefimiz Halep. Elbette askeri üsleri de istiyoruz. İlk hedef üs Mennag askeri havaalanıdır. Daha sonraki hedef Kuvayris hava üssü olacak.
HALEP SONRASI HEDEFİMİZ ŞAM'DIR!
Halep sonrası hedefimiz Şam’dır. Bu işi tamamlayacağız. Bazı kritik noktalar da var, oraları da aldığımızda şamdan gelebilecek saldırıları kesinlikle engellemiş olacağız. Üsleri ele geçirdiğimizde Esed’in ordusundan ayrılan pilotlarla Esed’e karşı savaşacağız.
Zafere sebep olacak şeyler bizim elimizde. Arazi bizim elimizde, sadece bombardıman yapabiliyorlar.
Sadece uçakları var. Bizim için her şey an meselesi… Zaman kalmadı artık inşallah. Her an her şey olabilir. Suriye halkı verdiği bu onurlu direniş ile zalim Esed rejiminden kurtulacak Allahın izniyle.
