Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İngiltere’nin işi zor!

Avrupa’daki ekonomik krizde en riskteki ülke İspanya, İtalya hatta Yunanistan bile değil İngiltere. Dikkatler hep bankaları çöken ülkelerin üzerinde iken İngiltere onu Avrupa’nın dışına geçirecek başka bir yola girdi. Ve bu durumun kendine ve ABD ve Birleşmiş Krallıklar ilişkisine bir suru sonuçları oldu.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-09-08 15:17:28

İngiltere’nin işi zor!
İngiltere’nin üç riski var. Birincisi, İngiltere avro kullanmasa da, Londra Avrupa’nın finansal lideri durumunda. Yatırımcılar nakit paranın ve Avrupa’nın daha durağanlaştığını görene kadar Avrupa’daki rahatsızlık kaçınılmaz olarak Londra’yı da etkileyecektir.

İkinci olarak, İngiliz hükümeti aralıkta yapılacak Avrupa mali sözleşmesine katılmamaya karar verdi ve AB’nin kurumlarından ayrı kalmak konusunda ısrar etti. AB bundan sonra İngiltere’nin gerçekten gelecekte AB’nin bir parçası olmak istemediğini anlamış oldu. Sonuç olarak İngiltere, Londra’yı korumak ve AB’nin hassas fakat güçlü, bazen ceza gerektiren, yönetmeliğinden gelen finansal kurumları korumak için çabalayacaktır.

Üçüncü olarak, İngiltere’nin AB’ye karşı olan İngiliz vatandaşları Avrupa’daki krizi teşvik etmiştir ve İngiltere aynı zamanda AB üyeleri tarafından referanduma çağırıldı. Başkan yardımcısı David Cameron AB’yi terk etmek isteyenleri kendi partisinde toplayıp pazarlığa başlamadan önce kimse İngiltere’nin AB ile ilişkisinin nereye gideceğini bilemez. Ve Avrupa’nın dışarısında bir İngiltere kendini stratejik olarak başıboş bulacaktır.

Bazıları İngiltere’nin batan AB gemisini terk ettiğini düşünebilir fakat aslında öyle değildir. Kriz zamanında bir sürü ülke kendi ekonomilerini diğer AB ülkelerinin ekonomilerine bağlayacak yeni kurumlar yarattılar. AB Aralık’ta olan mali anlaşmadan sonra artık İngiltere için kalsa da olur ama gitse de olur diyor.

Bir kaç ay içinde Londra’da verilecek karar ile birlikte İngiltere ya AB içeresinde ikinci sınıf vatandaş olacak veya toptan AB’den gidecek. Yakın bir referandum da çıkan sonuçlara göre %49 AB’den çıkmak isterken sadece %30 kalmak %12 ise AB desteği ile İngiltere’nin daha bütünlük içerisinde olduğunu söylüyor.

AB’yi ABD’ye yaklaştıran en büyük unsur İngiltere’nin ABD ile olan “özel ilişkisi” bu yadsınamaz. Ama eğer İngiltere AB’den ayrılırsa ABD ile ilişkileri de aynı kalmaz. Wikileaks sayesinde ABD ile İngiltere arasındaki akıl ilişkisi zayıflamaya başladı. İkisinin de birbirine güvenleri azalmış durumda. İngiltere sadece orta dereceli bir ekonomik güce sahip, politik etkiside sadece dünyanın belli kısımlarına etki etmekte. İngiltere anahtar bir AB üyesi olarak dünyanın en büyük ekonomisinin yönetimine yardım ediyor aynı zamanda politika etkisi dünyanın her yerine ulaşabiliyorken AB’den ayrılırsa bu rolünden vazgeçip Washington’un gözünde de önem ve etkisinin düşmesini seyredecektir.

Birleşmiş Krallık kendisini ABD ile arada ki köprü olarak tanımlamaya çok düşkün, fakat köprü denilen şey karşı iki tarafta ki şirketlerin yararına olacak bir bağlayıcıdır. İngiltere’nin AB’de güçlü bir lider olmayı görev edindiği üzere rtık İngiliz Amerikan ilişkisine yeni bir versiyon getirmeliyiz.
SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara