Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Şırnak'taki gibi saldırılar artık sürpriz değil

PKK'lıların Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde düzenlediği saldırılarda ölen 10 güvenlik görevlisi için tören düzenlendi. 3 PKK'lının cesedini vermek istemeyen grup polis tarafından dağıtıldı. Uzmanlara göre, böyle saldırılar artarak sürebilir.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-09-03 20:49:34

Şırnak'taki gibi saldırılar artık sürpriz değil
PKK'lıların Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde dün gece düzenlediği saldırılar nedeniyle en az 13 kişi öldü.

Uzmanlara göre, 23 Temmuz'da Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde "alan hakimiyeti" oluşturma iddiasıyla başlayan PKK saldırılarının önümüzdeki günlerde genişleyerek sürmesi sürpriz olmaz.

Beytüşşebap'ta hükümet konağı ile asker ve polis noktalarında yoğunlaşan saldırılarda hayatını kaybeden 10 güvenlik görevlisi için tören düzenlendi.

23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'nda düzenlenen törene Vali Vahdettin Özkan, Tümen Komutanı Tümgeneral Ali Doğan İnce, askeri erkan ve diğer yetkililer katıldı.

Anadolu Ajansı'nın bildirdiğine göre hayatını kaybeden güvenlik görevlilerinin isimleri şöyle: Piyade Üsteğmen Sami Çiftçi, Piyade Asteğmen Burak Erdi, Uzman Çavuş Ahmet Bozkurt, Uzman Çavuş Erdoğan Sönmez, ÇavuşRamazan Emre Ala, Onbaşı Süleyman Güleç, er Serdar Küpeli, er Osman Yıldız, er Uğur Sağdıç ve er Emrah Karataban.

Yaralanan 7 güvenlik görevlisi ise Beytüşşebap ve Şırnak'taki hastanelerde tedavi alına alındı.

Bu arada, polis lojmanları önünde bulunan 3 PKK'lının cenazesini götürmek isteyen kalabalık grubun önü, askeri araçlar tarafından kesildi.

Doğan Haber Ajansı polisin grubu havaya ateş açarak dağıttığını, sokak aralarında biriken küçük grupların polise taş attığını duyurdu.

Şırnak Valisi Vahdettin Özkan, ölen PKK'lı sayısının 20 olduğunu iddia ederek, saldırganların çekilirken cesetleri götürdüğünü söyledi.

Kaymakamın evi isabet aldı

Elki Mahallesi Muhtarı Reşit Durmuş, Radikal gazetesine yaptığı açıklamada, PKK'lıların 3-4 noktadan saldırdığını anlattı: "Saldırının başladığı dakikalarda vatandaşlar çarşıdaydı. PKK'lılar sivil yerleşim yerlerine uzak askeri üs bölgelerine saldırdılar. Çatışma seslerinin üzerine herkes evlerine kaçtı. Çatışmalar çok uzun sürdü."

Radikal'in haberine göre, Beytüşşebap Kaymakamı İhsan Selim Baydaş'ın evinin kapısını roketle vuran PKK'lıların buraya girme girişimi güvenlik güçlerince püskürtüldü.

İlçe merkezine yakın bölgelerde PKK'lıların saklandığı düşünülen bölgelere Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından top atışı yapıldı ve askeri helikopterler uçmaya başladı.

Beytüşşebap Belediye Başkanı Yusuf Temel de PKK'lılar ile askerler arasındaki çatışmaların kırsal alanlarda devam ettiğini, hükümet konağı ile birçok işyerinin tahrip olduğunu söyledi.

Temel, PKK'ya yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, "Beytüşşebap'ın girişine 1 kilometre mesafede bulunan Kelereş tepesinde HPG'nin bayrağı dikilmiş durumda. Burası Beytüşşebap'a hakim olan bir tepe ve şu an denetimi gerillanın elinde" dedi.

PKK'nın silahlı kolu HPG de "Beytüşşebap ilçesi çevresinin gerillaların denetimine girdiğini" öne sürdü.

NTV'nin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ bu iddiayı yalanlayarak, "Hakimiyetsiz iğne ucu kadar toprak parçası yok" diye konuştu.

Botan-Zağros hattında denetim savaşı

BBC Türkçe'ye konuşan gazeteci Koray Düzgören, "bu saldırıların sürpriz olmadığını" vurguluyor: "Daha önce etkinliklerini yoğunlaştıracaklarını belirttikleri alan içinde Beytüşşebap. Önümüzdeki günlerde de benzer olaylar görebiliriz. Güvenlik güçleri açısından da bunun sürpriz olduğunu sanmıyorum."


Kürt sorunuyla ilgili gelişmeleri mercek altına aldığı "Kuzey Irak Güncesi" yazılarına 1 Eylül itibariyle nokta koyan gazeteci Cevdet Aşkın da, Şemdinli ve Çukurca'dan sonra üçüncü büyük saldırının Beytüşşebap'ta olduğuna dikkat çekiyor.

Aşkın, BBC Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede şöyle dedi: "Beytüşşebab saldırısı, Şemdinli ve Çukurca'dan sonra üçüncü büyük çaplı saldırıdır ve diğerlerinde olduğu gibi alan hakimiyeti kurmayı hedeflemektedir.

Örgütün daha önce ilan ettiği gibi Botan-Zağros hattını denetim altına alma hedefini kademe kademe ilerlettiği görülüyor."

Koray Düzgören, "Her ne olursa olsun, kan akması çok vahim" notunu düştükten sonra, bu değerlendirmeye katıldığını belirtiyor: "Bu gelişme PKK'nın eylem kabiliyetinin devam ettiğini gösteriyor. Ne söylerseniz söyleyin, istediği yerde istediği zamanda saldırabiliyor."

Düzgören, kalabalık bir grubun üç PKK'lının cesedini askerlere vermek istememesinin, "insani anlamının ötesinde" mesajlar içerdiği görüşünde.

Deneyimli gazeteci, Türk medyasında gelişmelerle ilgili nesnel bilgilere ulaşmanın imkansız olduğundan yakınarak, Kürt televizyon kanallarında yayınlanan görüntülerin dikkat çekici olduğunu söylüyor.

Cevdet Aşkın da, Ankara'dan ve örgütten yapılan taban tabana zıt açıklamalar bir yana bırakılsa da, bazı izlenimler edinilebildiğini dile getiriyor ve şöyle devam ediyor: "Bu izlenim de durumun Ankara açısından çok iç açıcı olmadığı yönündedir. Örneğin Şemdinli etrafında tepelerde son günlerde bir bayrak çekme-indirme yarışı başladı. En son bugün bir tepedeki PKK bayrağı ancak ateş açılarak indirildi. Yani operasyon yapılarak değil.

Biz buradan örgüt elemanlarının o tepelerde dolaştığı sonucunu çıkarabiliriz. Coğrafya göz önüne alındığında da tepeleri tutanın vaziyete hakim olacağını söyleyebiliriz."

Her iki gazeteci de, PKK saldırılarının önümüzdeki günlerde artacağı görüşünde.

Örgütün örgütün silahlı kolu HPG'nin, kış aylarına kadar Botan-Zağros hattındaki mevzilerini perçinlemek isteyeceği öngörüsünde bulunan Aşkın, olası hedefleri ise şöyle sıralıyor: "Önümüzdeki günlerde Uludere ve Yüksekova çevresini de içine alacak şekilde, Beytüşşebab türünde saldırılar bekleyebiliriz."

BBC

Haber Ara