Acının dili Kürtçe mi Türkçe mi?
Ulusal medyada pek görülmese de Kürt cenahından da benzeri bir yakınma hep var olmuştur. Buna çok kere şahit olmuşluğum var.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-09-01 13:49:18
Doktorlar söylerler, aslında bizi yataklara düşüren ateş yükselmesi hadisesi bir sağlık alametidir, vücudun dışarıdan nüfuz eden mikroba karşı direncinin göstergesidir. Ama makul bir düzeyi aşarsa beyinde bir takım hasarlarla yol açabilir, menenjite dönüşebilirmiş. Diyeceğim o ki, Kürtlerin aslında bu tür katliamları onaylamadıklarını, bu yüzden kendilerinden beklenen, bu tür olaylara tepki göstermek olduğunu anlatmak istiyorlarsa bu bir sağlık alametidir.
Ama eğer bu sözlerin altında “görüyor musunuz nasıl da sessiz kalıyorlar. Bunlar aslında bu tür olayları zimnen onaylıyorlar. Hepsi bölücü bunların!” gibi bir anlam yatıyorsa, sosyal bir menenjit hadisesi ile karşı karşıya olduğumuzun resmidir. Ateş düşürücü falan kar etmez yani. Bir değil bin gösteri düzenlesen onu da başka şeylere yorarlar.
Esasında hem Türklerin Kürtlerden hem Kürtlerin Türklerden böyle bir beklenti içinde olmalarını, yani dar zamanda yanında olduğunu görmeyi arzu etmelerini gayet normal ve gerekli gördüğümü belirtmeliyim. Acılı bir halinde yanında görmediğinde ise her iki tarafın da serzenişte bulunması doğaldır ve söylediğim gibi sağlık alametidir.
Ulusal medyada pek görülmese de Kürt cenahından da benzeri bir yakınma hep var olmuştur. Buna çok kere şahit olmuşluğum var.
Seksenli yıllardı. Basına da yansımıştı. Siirt’in bir köyünde özel tim köylülere köyün ortasında dışkı yedirmişti. Bir arkadaşım: Ben Müslüman Türklerin buna tepki koyacağını düşünüyorum. Bu kadarı da fazla!diyecekler demişti bana. Öyle olmadı. AHİM tepki koydu ve Türkiyeye bilmem kaç yüz bin avro tazminat ödetti. Halbuki Türklerin en küçük bir tepkisi hiçbir maddi bedelle ölçülemez bir kardeşlik örneği olurdu.
Yine o yıllarda Bulgaristan Türklerine o zamanın Bulgar yönetimi korkunç bir baskı uyguluyor, isimlerini değiştiriyor, direnenleri Türkyiye göçe zorluyordu. Tam bir etnik temizlik. Kürdüyle Türküyle hepimiz ayaktaydık. Türkiye devlet olarak göç edenlere kapıları açmış, kapılarla birlikte Türkiye halkları da yüreklerini açmıştı muhacirlere. Soydaş kavramı o günlerde basbayağı popülerdi. Kamplarda geçici bir süre tutulduktan sonra “soydaşlar” ülke içinde rahatça dolaşıp iş, ev bark sahibi olmaları temin ediliyordu. Bu, gayet insanı ve İslami bir tutumdu. Yazının devamını okumak için tıklayın
SON VİDEO HABER
Haber Ara