Çekingen Müslümanları afişe etme kampanyasına tepkiler büyüyor
Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich'in, başta gençler olmak üzere davranışlarında değişiklik gözlenen Müslümanların 'dinci radikal veya terör gruplarına' katılmış olabilecekleri şüphesiyle afişlerini sokaklara asma kampanyasına her kesimden
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-29 13:20:22
Kampanyanın Alman toplumunda İslam ve Müslümanlara korku ve ön yargıları daha da körükleyeceğine vurgu yapan politikacılar ve uzmanlar 21 Eylül'de başlatılması planlanan afiş aksiyonundan vazgeçilmesini istiyor. Bu arada İçişleri Bakanlığı ile 'Güvenlik Partneri' olan İslami kuruluşlar, işbirliğini dondurdu.
Bakanlık söz konusu afiş aksiyonu kapsamında, Federal Göç ve İltica Dairesi (BAMF) bünyesinde "Radikalleşmeye Karşı Danışma Merkezi" kurarak, başta gençler olmak üzere Müslüman komşuları, öğrencileri veya yakınlarından şüphelenenlerin buraya bildirmelerini, kişi hakkında burda 'Kayıp' afişi hazırlanacağını bildirdi. Söz konusu kampanya için İçişleri Bakanlığı 300 bin euro harcayacak. Afişlerin 21 Eylül'den itibaren Berlin, Hamburg ve Bonn'da asılmaya başlanması planlanıyor.
İçişleri Bakanlığı öncülüğündeki "Güvenlik Partnerlik İnsiyatifi" bünyesinde hayata geçirilmeye çalışılan afiş kampanyasına herkesimden tepki yağıyor. Ana muhalefet partisi Sosyal Demokratlar'ın (SPD) yanı sıra, hükümet ortağı Hür Demokrat Parti'den (FDP) de tepki geldi. FDP Uyum Politikaları sözcüsü Serkan Töre, "Vergi geliri paraları har vurup harman savuruyor, başa harcıyorla." dedi. Bununla İslam'ın teröre yakın gösterildiğini ve bu şekilde ön yargıların körüklendiğini vurgulayan Tören, planlandığı gibi Almanya'da geniş çaplı afiş aksiyonu başlatılması durumunda bunun toplumda İslam'a karşı önyargıları besleyeceğinin altını çizdi.
SPD Genel Başkan Yardımcısı ve Uyum Sorumlusu Aydan Özoğuz da bunun Müslümanlara karşı önyargıları körükleyeceğine inandığını kaydetti. Özoğuz, "İyi görünümlü Müslümanların resimlerinin kampanyada kullanılması, herkesin bir fanatik hatta terörist olabileceği düşüncesini uyandıracaktır." dedi.
"NSU CİNAYETLERİ YERİNE İSLAMCILIĞA YOĞUNLAŞMA EĞİLİMİ BÜYÜK BİR HATA"
Yeşiller Partisi Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Milletvekili Arif Ünal ise, "Rostock'taki ırkçı saldırıların 20. yılını andığımız, NSU cinayetlerini perde arkasının araştırıldığı, ırkçı saldırıların attığı bir dönemde İçişleri Bakanı'nın tüm bunları bırakarak sadece ve sadece İslamcı teröristlere yoğunlaşarak kamuoyunda bunu ön plana çıkarması bakanlığın yaptığı çok büyük bir hatadır." dedi.
Arif Ünal, bu kampanya ile dikkatlerin esas tehlikeden başka yerlere çekildiği ve tüm Müslüman gençlerin potansiyel suçlu olarak gösterilerek, önyargıların artması ve korku kültürü oluşmasına hizmet edileceğini savundu. Ünal, "Bir içişleri bakanının ırkçılığa karşı mücadelede somut adımlar atması, net sinyaller vermesi gerekiyordu. Bunu yapmadığı gibi onu gizlemeye çalışıyor." diye konuştu.
Aynı zamandaterapist olan Milletvekili Ünal şu ifadeleri kullandı: "Kaldı ki, gençler arasındaki davranış bozuklukları gelişimin bir parçası. Gelişim psikolojisi açısından baktığımız zaman her delikanlının, her genç kızın bilhassa 15-17 yaş arasında, en fazla çekingen olduğu, içine kapandığı bir dönemi herkeste yaşıyoruz. Bunun terörist gruplara girme konusunda bir işaret olarak algılanması gelişim psikolojisi açısından baktığımızda çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Bilimsel olarak da bunun bir temeli yok. O anlamda, hiçbir şeyi çözmeyecek, sadece önyargıları artıracak. Düşünün, her tarafa plaketler asılacak, şunu bildirin, bunu bildirin diye toplumun içinde şüphe kültürü ve karşılıklı ispiyonculuk kültürünün artmasına neden olacak, başka da hiç bir işe yaramayacaktır. Karşılıklı diyalogu engelleyeceği için entegrasyon sürecini de olumsuz etkileyecek diye düşünüyorum. Dolayısıyla bunu entegrasyonu çok engellenecek bir girişim olarak görüyorum."
İslam Toplumu Milli Görüş Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu ise "Maalesef Müslümanların dışlanması, toplum nezdinde şiddet ve terörle bağlantılı olarak görülmesini şimdiye kadar görülmediği kadar artacaktır." dedi.
"Bu uygulama Almanya'nın hümanist, insancıl anayasasına ters." diyen KRV Eyalet Uyum Meclisi Başkanı Tayfun Keltek ise, "Sayın Bakan'dan başka bir şey beklenemezdi. Başından beri Müslüman kuruluşları jurnalciliğe çağıran bakanın demokratik davranması beklenemez. Irkçı zihniyetle, önyargıyla hareket ediyorlar. Bu yapılan, kurumsal ırkçılıktır." tepkisini gösterdi.
Almanya İslam Konseyi (Islamrat) Başkanı Ali Kızılkaya ise, kampanyanın Müslümanlara karşı önyargıları ve korkuları beslediğine dikkat çekti. Kızılkaya, "Bakanlık potansiyel ve imkanlarını daha çok Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) ırkçı terör skandalını aydınlatmada
kullanmalıydı." dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara