Bağış: Almanya'da din özgürlüğü samimiyeti şüphe uyandırdı
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Almanya'da ibadet özgürlüğünün artık 'kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde kayıtsız şartsız' gerçekleşmediğini hayretle gözlemlediklerini belirtti. Egemen Bağış, "Haziran ayında Köln Eyalet Mahkemesi'nin sünneti
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-28 09:01:44
Bakan Bağış, Süddeutsche Zeitung'da yayınlanan makalesinde "Mahkemenin bu kararının yargıçların yorum hatası olarak kabul edilemeyeceği açıktır. Bu karar, Federal Almanya Cumhuriyeti'nin temel hak ve özgürlüklere olan bağlılığının sorgulanmasına neden olmuştur." diye yazdı.
Sünnetin yaralama suçu olarak kabul edip yasaklamasını, Almanya'daki Müslümanlar ve Musevilerin temel hak ve özgürlük alanlarından birine açık tecavüz olarak değerlendiren Bağış, "Bu bir vicdan özgürlüğü meselesidir. İnancın sınırlarını mahkemeler çizmemelidir. Bu karar, yasayla korunan dini uygulama özgürlüğüne karşı tam bir çelişki teşkil etmektedir." dedi.
Sünneti yaralama olarak nitelendirmenin, büyük bir kültürel ve tarihi bilgisizlik göstergesi olduğunu vurgulayan Bağış, "Zira sünnet, İslamiyetin olduğu gibi Museviliğin de ayrılmaz bir parçasıdır. Müslümanlar ve Museviler için sünnet müzakere edilebilir bir ritüel değildir. Avrupa'da hahamlar bu karar için boşuna 'soykırım sonrası Musevi yaşamına en ciddi müdahale' demiyorlar." diye devam etti.
MESAJINDA MÜSLÜMANLARA YER VERMEYEN MERKEL'E TEPKİ
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in "Almanya'nın dünya üzerinde Yahudilerin kendi geleneklerini uygulayamadığı tek ülke olmasını istemediği" yönündeki mesajında haklı olduğunu belirten Bağış, şu ifadeleri kullandı: "Ancak, Şansölye Merkel'in bu duygu ve düşüncelere beş milyon Müslüman vatandaşını da katmasını umardım. Sonuçta sünnet, İslam dininin de gereklerinden biridir. Ayrıca bu tarz bir dayanışma mesajının Şansölye'den gelmesi, Avrupa kıtasında giderek artan İslam düşmanlığına karşı önemli bir işaret olurdu."
Çocuğun vücut bütünlüğünü korumak için sünneti yasakladıklarını belirten hakimlerin samimi olsalardı vaftizi de suda boğulma riski nedeniyle bu karara eklemeleri gerektiğini öne süren Bağış, şöyle devam etti:
"Köln Eyalet Mahkemesinin kararı birçok Avrupa ülkesinin, toplumlarında artan kültürel ve dini çeşitlilik karşısında ne kadar zorlandıklarının göstergesidir.
Böyle bir mahkeme kararı ancak ve ancak artmakta olan İslam korkusunun ve antisemitik unsurların elini güçlendirir. Makul olmayan mahkeme kararları, büyüyen sosyal hoşgörüsüzlüğü teşvik için kötüye alet edilmemelidir. Bu nedenle, kültürel ve dini konularda yetkilileri daha duyarlı olmaya davet ediyorum."
"Azınlıklara karşı hoşgörü için saygı ve anlayış şarttır. İslamiyet ve kuralları hakkında büyük bir cehalet içerisinde alındığı belli olan Köln Eyalet mahkemesinin kararı bu güzel sıfatlardan yoksundur." ifadelerini kullanan Bağış, bu hatalı kararın kalıcı Alman içtihadında kendine yer bulamamasını diledi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara