Dolar

34,8656

Euro

36,6417

Altın

3.050,24

Bist

10.058,47

Güney Afrika'da kanlı platin davası

Güney Afrika'da 34 madencinin öldüğü saldırı sonrası gözler adı emek sömürüsü ile anılan Lonmin şirketine çevrildi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-08-26 09:31:47

Güney Afrika'da kanlı platin davası
Özge Başaran:

Madencilikle Afrika kıtasının en büyük ekonomisi haline gelen Güney Afrika Cumhuriyeti son günlerde Apartheid döneminden sonraki en korkunç dramı yaşıyor. Rustenburg kentindeki Marikina platin madeninde 10 Ağustos’ta başlayan grev sırasında 44 kişinin öldüğü olaylar ülkeyi derinden sarstı. Aylık 484-650 dolar maaş alan işçiler, İngiliz Lonmin Şirketi’nden ücretlerinin 1512 dolara yükseltmesini talep etmişti.

Yaklaşık 3 bin işçinin 16 Ağustos’ta düzenledikleri gösteride polisin ateş açması sonucu 34 kişi öldü. Olay, akıllara ülkede 1948-1994 arası siyahlara ayrımcı politikaların uygulandığı Apartheid rejimini getirdi. Grevin ilk günlerinde ikisi polis 10 kişi hayatını kaybetti. Polis şefi, güvenlik güçlerinin ‘nefsi müdafada bulunduğunu’ savundu.

Sendikalar arası rekabet

Madende ilk başta yaşanan gerginliğin perde arkasında iki sendikanın rekabeti olduğu düşünülüyor. Bunlardan eski ve köklü bir sendika olan Ulusal Maden İşçileri Sendikası (NUM) iktidardaki Afrika Ulusal Kongresi (ANC) ile yakın ilişkilere sahip. Yeni kurulan Madenciler ve İnşaat İşçileri Sendikası’nın daha radikal bir duruşu var.Tabii ANC ile iktidarı paylaştığı Güney Afrika Sendikalar Kongresi ve Güney Afrika Komünist Partisi arasındaki çekişme de cabası.

ANC lideri ve Devlet Başkanı Jacob Zuma olay sonrası yaptığı ilk açıklamada, ‘kolluk kuvvetlerini şiddete neden olanları adalete teslim etmekle görevlendirdiğini’ söyledi. Ancak olayın medyada geniş yankı bulması ve dünyanın dört bir yanından tepki gelmesi üzerine geri adım atan Zuma, ulusal yas ilan etti ve soruşturma sözü verdi.

Madeni ziyaret eden Zuma, işçilerin bazı taleplerine hak verdiğini belirtti. Halk ise tepkili. Bölgede grev eylemleri dalga dalga yayılıyor. Sivil toplum örgütü Bench Mark Vakfı, yaşananların ‘sömürünün örneği’ olduğunu ve madencilere karşı artan şiddeti ortaya koyduğunu belirtti.

Katliam ülkeyi yasa boğarken işletmeci şirketi de maddi zarara uğrattı. Geçici olarak üretimi durduran Lonmin, grevin yasal olmadığını belirterek çalışmaya başlamayan madencileri işten çıkarmakla tehdit etti. Karar araya hükümetin girmesiyle geri alındı ve şirket, işçilerin üçte birinin çalışmaya başladığını duyurdu.

Lonmin yönetimi söylem ve tutumlarında yumuşamaya gitse de daha sert kararlar alacak gibi görünüyor. Şirket kuruluşundan beri kapitalizmin yarattığı eşitsizlik koşullarında giderek büyüyor. Şirketin 2011’de şimdiki CEO’su Ian Falmer’a ödediği para, bir kaya operatörünün yıllık maaşının 293 katı.

Düşük ücretlerle işçi çalıştıran şirkete ilişkin en çarpıcı yorum ise eski Britanya Başbakanı Edward Heath’den gelmişti. Heath 1970’lerde “Kapitalizmin çirkin ve kabul edilemez yüzü” diyerek Lonmin’in acımasız politikalarını protesto etmişti.

Afrika ’da maden ölüm getiriyor

Aralıklarla 1921’de işçi eylemlerine sahne olan Güney Afrika ’nın Witwatersrand bölgesinde Ocak 1922’de Komünist Partisi öncülüğünde yaklaşık 20 bin beyaz madenci, silahlı bir ayaklanma başlattı. Gösterilerde kömür madencileri, ucuza çalıştırılan siyah işçilerin denetim pozisyonlara getirilmesini öngören bir düzenlemeye karşı çıktı. Şirket ayrıca harcamaları kesip ücretleri düşürdü. Başlatılan grev hükümete karşı büyük bir açık çatışmaya dönüştü.

Rand Ayaklanması olarak bilenen çatışmalar Johannesburg’ta savaş halini aldı. İşçiler Benoniö Brakpan ve Fordburg ve Jeepe banliyölerini ele geçirdi. Hükümet işçilere karşı 20 bin birlikle topçu, tank ve bombardıman uçağı kullandı, toplam olarak 200’den fazla insan öldü. Tutuklanan binlerce kişiden 4’ü idam edildi.

Afrikalı Maden İşçileri Birliği’nin, işçi ücretlerinin iyileştirilmesi için görüşme talebi reddedilince greve gidildi. Witwatersrand’de 12 Ağustos 1946’da 60 binden fazla siyah işçinin başlattığı grev 5 gün sürdü. Gösterilere polisin sopa ve silahla müdahale etmesi sonucu 12 kişi öldü, 1248 kişi yaralandı.

Koltan madeni, Afrika kıtasındaki Kongo’da çıkan savaşa maddi destek verilmesi amacıyla ihraç edilmiştir. Ülkede çıkan çatışmalarda bugüne kadar 4 milyon kişi ölürken Rwanda ve Uganda, Kongo’dan çaldıkları koltanı başta ABD olmak üzere batıya ihraç etmektedir.

Elektronik alet yapımında kullanılan koltanın talep nedeniyle fiyatının artması Kongo ve Rwanda arasında gerilimin nedeni. BM ’nin bir raporunda koltanın ülkenin doğu sınırından çalındığını belirtti. Rwanda ordusunun koltan satışından senede en az 250 milyon dolar kar ettiği tahmin ediliyor.

Roland Tiny Rowland: Platin devinin geçmişi de karanlık

Dünyanin 3. büyük platin üreticisi Lonmin plc, 13 Mayıs 1909’da Britanya’nın başkenti Londra’da kuruldu. Yaklaşık 28 bin işçi çalıştıran şirket, Londra Borsası’nın en iyi 250 şirketi arasında. Şirkete 1962-1994 arası başkanlık yapmış Roland Tiny Rowland, basın ve hizmet gibi sektörlere girerek şirketi dev bir holdinge dönüştürdü.

Rowland’ın adı Libya ’nın devrik lideri Muammer Kaddafi ile anıldı. Rowland’ın 1992’de şirketin otellerinin bazı hisselerini Kaddafi ’ye sattığı ortaya çıktı. Bu satışın Libya ’nın sorumlu tutulduğu Lockerbie uçak saldırısından 3 yıl sonra yapılması dikkat çekti. Eleştiriler üzerine Rowland 1993’te istifasını verdi.

Şirket, Rowland’ın istifasıyla yeni bir döneme girdi. Analistlere göre şirketin başı sendikalarla dertte. Şirket, 9 bin işçiyi mayıstaki protesto sonrası işten çıkardı, kısa süre içinde yeniden aldı. (radikal)
SON VİDEO HABER

İstanbul'dan Halep'e giden Suriyeliler konuştu

Haber Ara