Marmarabirlik: Bu yıl rekolte kaybı yüzde 70'i bulacak

Marmara Zeytin Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (Marmarabirlik), henüz detaylı inceleme yapılmamasına karşın Mudanya, Orhangazi, İznik, Gemlik bölgelerinde rekolte kaybının yüzde 70'leri bulacağının beklendiğini açıkladı. Marmara Bölgesi'nin sofralık zeytinde yine yok yılı yaşayacağı belirtildi.

Marmara Bölgesi sofralık zeytinde yine yok yılı yaşayacak. Resmi kurumlar henüz detaylı inceleme ve tahmin yapmamasına rağmen, üreticilerden gelen bilgiler rekoltenin düşük olacağını gösteriyor. Geçen yıl rekolte yüksek olmasına karşın, dalında buruşan zeytinin büyük bölümü sofralık özelliğini kaybetmiş ve yağlık olarak değerlendirilmişti. Marmarabirlik de 2012-13 kampanya döneminde uygulayacağı ürün alım politikalarını belirlemek için, gıda tarım müdürlükleri ile Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) tarafından yurt genelinde yapılacak rekolte tahminlerini bekliyor.

Piyasa aktörleri, Marmarabirlik'in Bursa sınırlarındaki kooperatif bölgeleri olan İznik, Orhangazi, Gemlik ve Mudanya'da rekolte kaybının yüzde 70'leri bulacağını tahmin ediyor. Gemlik çeşidi üretim yapılan Ege ve Akdeniz bölgelerinde ise rekoltede sorun yaşanmayacağı ifade ediliyor. Dolayısıyla piyasayı, diğer bölgelerin Gemlik çeşidi ürününün şekillendireceği, bu durumun Bursa bölgesinde rekoltenin az olması nedeniyle yüksek fiyat beklentisine giren üreticiyi de yanıltacağı, kamuoyunda sıkça konuşuluyor.

Marmarabirlik'ten yapılan yazılı açıklamada, "Geçtiğimiz yıllara bakıldığında, arz fazlalığına rağmen sofralık zeytinde Marmarabirlik'in, piyasanın üzerinde fiyatlarla alım yaparak üreticisini koruduğu görülüyor. 2011-12 kampanya döneminde kiloda 200 dane gelen zeytine 5.10 lira nihai fiyat veren Marmarabirlik, bir önceki kampanya döneminde ürünün iri kalibre olması nedeniyle 190 daneli ürünü 5.5 liradan almıştı. Marmarabirlik, iki sezon üst üste 300 daneli zeytine 3 lira, 440-460 daneli ürüne de 2 lira fiyat vermişti. İki sezondur, daha iyi şartlarda değerlendirme düşüncesiyle ürününün bir kısmını havuzunda saklayan üretici, aradan aylar geçmesine ve üstelik havuzda yüzde 25 oranında fireye rağmen daha düşük fiyatlara satmak zorunda kalıyor. Stoklama maliyetiyle birlikte yüzde 25 fire de eklenince, üstüne bir de Marmarabirlik'in kampanya döneminde verdiği fiyatın altında satılınca üreticinin kar etmediği açık bir şekilde görülüyor. Kampanya döneminde Marmarabirlik'in 2 liraya aldığı 440-460 daneli zeytin, bugün tüccar tarafından üretici havuzundan en fazla 1.25 liraya alınıyor. Bu da, arzın fazla olması ve aynı zamanda ülke rekoltesinin kalibre bazlı 350-500 daneler arasında gerçekleşmesine bağlanıyor." denildi.

ÜRETİCİ BİRLİĞİNE SAHİP ÇIKMALI

Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa ise bu yıl rekolte konusunda bazı bölgelerde sıkıntı yaşandığını belirterek, "Üretici ortaklarımız, Marmarabirlik'in son yıllarda uyguladığı fiyatlarla, tüccarın verdiği fiyatları çok iyi bilmektedir. Bu nedenle kooperatiflerine, birliklerine sahip çıkmalılar. Sadece Marmara Bölgesi değil, ülke genelindeki toplam arz ve talebe göre oluşacak piyasa koşulları çerçevesinde üreticimizin ürününe en iyi fiyatı verecek olan yine Marmarabirlik'tir. Marmarabirlik, her koşulda bölge üreticisinin sigortasıdır." dedi.

Hidamet Asa, fiyatların belirlenmesinde hem Marmarabirlik olarak kendi ekiplerinin, hem tarım müdürlükleri, daha da önemlisi UZZK tarafından yurt genelinde yapılacak rekolte tahmininin rol oynayacağını belirterek, şöyle konuştu: "Sofralık zeytin sadece bizim bölgemizde üretilmiyor. Bundan 5-6 yıl öncesine kadar Türkiye rekoltesinin yüzde 80'i Marmarabirlik'in faaliyet alanında gerçekleşirken, geçen yıl 500 bin tonluk rekoltenin yüzde 20'si bölgemizde üretilmiştir. Gemlik çeşidi zeytin artık Ege'de, Akdeniz'de, hatta Güneydoğu'da bile üretiliyor. Üstelik bu bölgelerdeki rekolte bizim bölgemizden daha yüksek ve maliyetler Marmara'ya göre daha ucuz. Ürünün kalitesi, nefaseti bölgemizde yetişen zeytinin yerini tutmasa da arz çokluğundan ötürü fiyatları aşağıya çekmekte, rekabeti zorlaştırmaktadır. Biz de fiyat politikamızı belirlerken bu koşulları dikkate almak zorundayız."