Dolar

34,8879

Euro

36,6488

Altın

3.045,64

Bist

10.058,47

Balyoz davası sanıkları: Konuşmamız savunma değil

Balyoz davasında savunmaları için söz verilen sanıkların, konuşmalarının açıklama olarak değerlendirilmesini isteyip savunma yapmayacaklarını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Ömer Diken, "Bu konuşmalarınızı içeren dilekçelerde esas hakkındaki savunm

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-08-24 13:50:32

Balyoz davası sanıkları: Konuşmamız savunma değil
Balyoz davasında savunmaları için söz verilen sanıkların, konuşmalarının açıklama olarak değerlendirilmesini isteyip savunma yapmayacaklarını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Ömer Diken, "Bu konuşmalarınızı içeren dilekçelerde esas hakkındaki savunmanız olduğu ibaresi var. Sizin ne düşündüğünüz önemli değil. Mahkeme savunma olarak değerlendirecektir." dedi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz davasında sanık savunmalarının alınmasına devam ediliyor. Tutuklu sanık emekli Albay Mehmet Yoleri, iddianameye dayanak oluşturan ve delil kapsamında değerlendirilen dijital verilerde bin 400 sahteciliğin tespit edildiğini belirterek, çeşitli hastalıkları nedeniyle aldığı raporları mahkeme heyetine sundu.

Kızının nişanını Silivri 5 No'lu Cezaevi'nde kantinden aldıkları çikolata ile kutladıklarını anlatan Yoleri, "16 Eylül'deki nikahına da gidemiyorum. Buyurun kızımın davetiyesi. Ben gidemiyorum, siz gidin." diyerek, davetiyeyi mübaşir aracılığıyla Başkan Diken'e gönderdi.

Tutuklu sanıklardan emekli Albay Mümtaz Can'ın avukatı Erhan Ergun, sanık avukatlarının da cumhuriyet savcıları gibi kamu görevi yaptığını belirterek, avukatların duruşmada olmasının sağlaması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Ömer Diken de yasaya göre savcının ve mahkeme heyetinin duruşmada bulunması gerektiğini ifade ederek, "Benim, bugün canım istemedi, duruşmaya çıkmıyorum, deme hakkım yok. Duruşmaya çıkmadığım için meslekten bile atarlar. Ama savunma bunu yapıyor. Savunmanın bağlı bulunduğu meslek kuruluşunun da bir yaptırımını göremiyorum. Savunmanın yerini alması için gereğini yapacak olan İstanbul Barosu'dur. Biz üzerimize düşeni yaptık. Durumu da baroya bildirdik." ifadesini kullandı.

Esasa ilişkin savunma yapması için söz verilen sanıklardan Mümtaz Can, Aytekin Candemir, Ünal Özkan ve Sırrı Yılmaz da talepleri kabul edilmediği, avukatları duruşmalara katılmadığı için esas hakkında savunma yapmayacaklarını söyledi.

Sanıklardan Zafer Karadaş da şartlar oluşmadığı ve avukatı bulunmadığı için savunma yapmayacağını ifade edince Başkan Diken, "Avukatınız duruşmaya katılıyor, ama dinleyici kısmında." dedi.

Tutuklu sanık Kurmay Albay Hasan Nurgören "Adil yargılanma hakkımın ihlal edildiğini düşünüyorum. Suç tarihi olarak belirtilen 2002 ile 2003 yıllarında harp okulu öğrencisiydim." ifadesini kullandı.

Sanık Sırrı Yılmaz da lehine olacak delillerin toplanmadığını öne sürerek, "Savunma hakkım da kısıtlandı. 19 aydır hukuka aykırı deliller nedeniyle tutukluyum. Savunmamı, ne zaman adil yargılandığıma inanırsam o zaman yapacağım." diye konuştu.

Sanık Murat Ataş ise dijital verilerle alakalı olarak alınan bilirkişi raporlarının üst bilgilerinde yer, kişi ve zaman bilgilerindeki çelişkilere rağmen hukuki durumunda bir değişiklik olmadığını belirterek bu durumun yargıya olan güvenini sarstığını söyledi.

Tanımadığı, üçüncü şahıslardan ele geçirilen bir listede ismi geçtiği için sanık edildiğini iddia eden Nedim Ulusan da "Savcılık, suçlu olduğuma ilişkin ortaya delil koyması gerekirken, suçlamayı yapıp benim suçsuz olduğumu ispat etmemi istiyor. Yargılanmam için gereken adil şartların oluşmadığını düşünüyorum ve savunmamı yapamıyorum." dedi.

Sanık İsmet Kışla ise esas hakkındaki mütalaa verilmesi aşamasına gelinmediğini ve mahkeme heyetinin tarafsızlığını yitirdiğine inandığını söyledi. İddianamede, suç işlendiği iddia edilen tarihte görev yerinin yanlış yazıldığını belirten Lütfi Sancar da bu durum nedeniyle iddiaların güvenilir olmadığını düşündüğünü dile getirdi.

Sanık Ahmet Feyyaz Öğütçü ise "Darbe teşebbüsünü önlediğini söyleyen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman ile dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün tanık olarak dinlenmesi, bilirkişi raporlarındaki çelişkilerin giderilmesi ve diğer taleplerinin kabul edilmemesi nedeniyle avukatlarımız duruşmalara katılmıyor. Ara kararınızla beni mecbur ettiğiniz için avukatımın yokluğunda savunmamı yapıyorum." diye konuştu.

Savcılar tarafından sadece düzmece delillerle tutuklandıklarını iddia eden Öğütçü, "Dijital verilerde bulunduğu iddia edilen görevlendirmeler konusunda hiçbir bilgim yok. Bu görevlendirmelerle ilgili olarak hiç kimseden emir almadım ve hiç kimseye emir vermedim." dedi.

Öğütçü, savunmasını "Esasa ilişkin mütalaada üzerime atılı suçlamaların tamamını şiddetle reddediyorum." sözleri ile tamamladı.

Sanıkların büyük bölümü, Mahkeme Başkanı Ömer Diken'in savunmalarını yapmaları için söz vermesine ve savunma mahiyetinde konuşmalarına rağmen konuşmalarının savunma olarak değerlendirilmemesini istedi. Sanıklar, yaptıkları bu konuşmaların açıklama olarak değerlendirilmesini istedi. Ancak Başkan Diken, sanıklar tarafından bu konuşmalarına ilişkin yazılı metinlerin, mahkemeye 'Esas hakkındaki savunmam kapsamında...' ifadesinin geçtiğini söyledi. Başkan Diken, "Sizin ne düşündüğünüz önemli değil. Mahkeme savunma olarak değerlendirecektir." şeklinde açıklma yaptı.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara