Suriyeli muhalifler: Rejim düşmeden bize bayram yok

Çok değil birkaç yıl öncesine kadar Türk ve Suriyeli akrabaların teller ötesinden bayramlaşmalarını televizyon ekranlarından hüzünlü gözlerle izlerdik. Bugün sınırdaki teller artık kalmasa da iç savaş nedeniyle Halep başta olmak üzere birçok bölgede Suriyeliler arasında demir perdeler örülü.

Esed yönetiminin helikopter ve savaş uçaklarıyla yaptığı bombalı saldırılar Halep’te yoğun şekilde duyuluyor. Suriye’nin tüm bölgelerine yayılan iç savaş nedeniyle sokaklar bomboş, birçok Suriyeli ya komşu ülkelere ya da kırsal bölgelerdeki akrabalarının yanına sığınmışlar. Halep sokaklarında aşina olduğumuz o kalabalık cıvıl cıvıl bayram alışverişlerinden eser yok. Şüphesiz en buruk bayram, 17 aydır Beşşar Esed savaş uçakları ve ağır silahlı saldırıları altında yaşayan Suriye’de yaşanıyor. Suriyeliler “Zalim Beşşar düşmeden bize bayram yok.” diyerek Esed rejimine karşı mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor. Halep’te 300 kişilik Fatih Sultan Mehmet isimli Türkmen birliğinin komutanı Muhammet Süleyman, “1,5 yıldır halkımız kadın çoluk-çocuk demeden katlediliyor. Biz Mübarek Ramazan Bayramı’mız olduğu için sadece birbirimize kutlu olsun diyeceğiz, şehitlerimize dua edeceğiz.” diyor. Asıl bayramlarının Beşşar Esed rejiminin tamamen yıkıldığı gün olduğunu söyleyen Süleyman, “Bacılarımız cezaevlerinde tecavüze uğruyor. İnsanlarımıza işkence ediliyor. Biz nasıl bayram yaparız? Bayram duygusunu yitirdik.” diye konuşuyor. Esed rejimi ve muhalifler arasındaki son çatışmalar hakkında bilgi veren muhalif komutan, “Halep’in yüzde 65′i elimizde. Esed’in askerlerinin morali sıfır. Çünkü inanmadıkları şeyler için savaşmak zorunda bırakılıyorlar. Selahaddin mahallesinde geçen hafta taktiksel çekilme yaptık. Bu sırada içeri giren Esed birliklerinden 25 tankı imha ettik. 500′e yakın askeri öldürdük. Şu anda Halep Kalesi’nin etrafını da ele geçirdik.” diye konuşuyor.

Beşşar Esed rejimi 17 aydır savunmasız halk üzerine ağır silahlı ve savaş uçaklarıyla uyguladığı katliamlar nedeniyle birçok Suriyeli subay ve siyasetçi rejimden ayrılıyor. Rejim, firarların önünü kesmek için çeşitli önlemler alıyor. Ordu birliklerinde görev yapan Sünni asker ve subayların işaretlenmesi de bu yollardan birisi. İddialara göre rejim, Sünni askerlerin saçlarının ön kısmını keserek fişliyor. Bu sayede birlikler içerisinde tanınmaları kolay oluyor. Birliklerin ön saflarına yerleştirilen Sünni askerlere silah verilmiyor. Kaçma girişiminde bulunan ve şüpheli hareketlerde bulunan tüm ordu birliklerindeki askerler için vur emri var. Bunun yanı sıra Esed’in emriyle askeri güvenlikli bölgelerdeki lojmanlara yerleştirilen Suriyeli üst düzey asker ve siyasetçilerin ailelerinin evlerinden ayrılmalarına izin verilmiyor. Bu nedenle rejimi terk etmek isteyen birçok Suriyeli asker ve bürokrat, ailelerini çıkaramadığı için kaçamıyor. Ordu birliklerinde 1,5 yıl askerlik süresini tamamlayan askerlere de tezkere verilmiyor.

Şiddet azalmadan devam ederken, birçok muhalif sınırlı sayıdaki silah nedeniyle dönüşümlü olarak savaşıyor. Silah başına 5 asker düşüyor. Öyle ki, muhalif Türkmenler savaşmak için şehit olan arkadaşının silahını bekliyor. Morallerinin yüksek olduğunu anlatan muhalifler ‘ölümün kendileri için su içmek gibi normal olduğunu’ söylüyor. Şu ana kadar 2 bin 500′den fazla şehit verdiklerini söyleyen muhalif komutan Süleyman, “Hastaneleri, ekmek fırınlarını ve pazarları vuruyorlar. Hiç kimseyi ayırt etmiyorlar. Bu rejim hiçbir şekilde diplomatik yoldan gitmeyecek. Bizi gece gündüz bombalıyorlar. Bizim dünyadan tek isteğimiz hava sahasının kapatılması. Bir de ordu ile savaşabilmek için tanksavar ve uçaksavarlar istiyoruz.” diyor.(zaman)