Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Depremde ölen kardeşlerden geriye madalyaları kaldı

Marmara Depremi'nde iki çocuklarını kaybeden Yalçın (54) ve Birgül Beşler (47) çifti, hayattaki iki çocuklarıyla yaşama tutundu. Depremde ölen sporcu çocuklarının enkazdan çıkan madalyalarını saklayan çift, acı hatıraları yeniden yaşıyor.

&n

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-08-17 11:06:45

Depremde ölen kardeşlerden geriye madalyaları kaldı
Marmara Depremi'nde iki çocuklarını kaybeden Yalçın (54) ve Birgül Beşler (47) çifti, hayattaki iki çocuklarıyla yaşama tutundu. Depremde ölen sporcu çocuklarının enkazdan çıkan madalyalarını saklayan çift, acı hatıraları yeniden yaşıyor.

        17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen yaşanan acılar dinmiyor. Sakarya'da yaşayan Beşler çiftinin Erenler ilçesi Dilmen Mahallesi'nde yaşadıkları üç katlı bina depremde yıkıldı. Yalçın ve Birgül çifti, üç çocuklarıyla birlikte enkaz altında kaldı. Çift, beşikteki çocukları Ahmet ile birlikte enkazdan sağ çıktı. Ancak çiftin diğer çocukları İrfan (17) ve Alper (15), hayatlarını kaybetti. Yaşadıkları felaketi, hayatta kalan tek çocukları Ahmet ile unutmaya çalışan çiftin, depremden iki yıl sonra İpek ismini verdikleri bir kız çocukları dünyaya geldi. Evlat acısını hayattaki iki çocuklarıyla dindirmeye çalışan çift, depremin yıl dönümünde acı hatıraları yeniden yaşıyor.

        Evlat acısının hiçbir zaman unutulmadığını söyleyen Birgül Beşler, yıkılan evlerinin bulunduğu sokağa her gittiğinde acılarının tekrarlandığını belirtti. "Acım dünkü gibi taze" diyen Beşler, "Allah, evlat acısıyla kimseyi imtihan etmesin. Hala alışamadık. Diğer iki çocuğumun varlığıyla hayata tutunuyorum. Depremden sonra kızım oldu. Onun varlığı bastırdı. Allah, bana iki evlat bağışladı. Olmayabilirlerdi de. Ama kaybettiğim çocuklarımın yeri benim için bambaşkaydı." diye konuştu.

        Deprem anında uyanık olduğunu kaydeden Beşler, deprem anını ve sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı: "Ev telefonunun sesine uyanmıştım. Bir ses duydum. Bina döndü, yere çakıldı. Evimizin altında tüp bayisi vardı. Tüplerin patladığını düşündüm. Eşim, "Deprem oluyor." dedi. Kendi çabamla bulunduğum yerden çıktım. Enkaz üstünde 1,5 yaşındaki oğlumun ağlama sesini duydum. Önünde duvar vardı. Onu kendi çabamla çıkardım. Daha sonra eşimi de yardım edip çıkardım. Diğer iki çocuğumu çıkaramadım. Tüpler gaz kaçırdığı için iş makinesi çalışamadı. Kepçenin önüne geçtim. "Çocuklarımı çıkarmadan sizi buradan göndermem." dedim. Çocuklarımı öğleden sonra çıkardık. Küçük oğlum daha sıcaktı. Erken ulaşılsaydı çocuğum hayata tutunacaktı belki de."

        Aynı binada çocuklarıyla birlikte ağabeyi, yengesi ve iki yeğenini de kaybeden baba Yalçın Beşler ise o günleri hatırlamanın kendilerini etkilediğini ifade etti. Yaşadıkları acının üstesinden gelmeye çalıştıklarını dile getiren Beşler, "Bu olayı biz her yıl tekrar yaşıyoruz. Gücümüzün yettiği kadar bunların üstesinden gelmeye çalıştık. Acıları hatırlamamak için depremi yaşadığımız mahalleden uzak yerlere gittik." dedi.

        Depremde kaybettiği iki çocuğunun da judocu olduğunu belirten Beşler, çocuklarının enkazdan çıkan madalyalarını sakladıklarını kaydetti. Milli sporcu olan büyük oğlu İrfan'ın kilosunda yarışmacı olmadığı için depremden üç gün sonra yapılacak Balkan Şampiyonası'na katılamadığını anlatan Beşler, şöyle dedi: "Depremden 3 gün sonra şampiyonaya katılacaktı. Ancak kilosunda yarışmacı olmadığı için Balkan Şampiyonası'na gidememişti. Ne kadar uğraştıysa da kilo veremedi. Eğer şampiyonaya gitmiş olsaydı depremde burada olmayacaktı. Onlardan geriye kalan madalyalarını saklıyoruz."

Haber Ara