Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

"Türkiye'nin yapı stoku belirlenmeli ve dayanıksız binalar yıkılmalı"

Jeofizik Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Nuh Demirbaş, Türkiye'nin acilen yapı stokunun belirlenmesi, iyileştirmelerin yapılması, iyileştirmenin yeterli olmadığı durumlarda da dayanıksız binaların yıkılması gerektiğini söyledi.

Demi

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-08-16 06:10:47

Jeofizik Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Nuh Demirbaş, Türkiye'nin acilen yapı stokunun belirlenmesi, iyileştirmelerin yapılması, iyileştirmenin yeterli olmadığı durumlarda da dayanıksız binaların yıkılması gerektiğini söyledi.

Demirbaş, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 13 yıldönümü sebebiyle yaptığı açıklamada, dünyanın en aktif ve yıkıcı deprem üreten fay hatlarının üzerinde bulunan Türkiye'nin topraklarının yüzde 93'ünün, nüfusunun yüzde 95'inin, sanayi kuruluşlarının da yüzde 98'inin deprem bölgeleri içinde olduğuna dikkat çekti.

Demirbaş, "Yer seçim kararları mutlaka yerinde yapılacak bilimsel çalışmalar sonucunda ilgili mühendislik disiplinlerinin katılımıyla karara bağlanmalıdır. Bunun için depreme karşı güvenli yerleşim alanları belirlenerek depreme dayanıklı altyapı ve üstyapı yapıları tasarlanmalı ve üretilmelidir." dedi.

Başkan Demirbaş, Türkiye'nin acilen yapı stokunun belirlenmesi, iyileştirmelerin yapılması, iyileştirmenin yeterli olmadığı durumlarda da dayanıksız binaların yıkılması ve kentsel dönüşümle yenilenmesi gerektiğini dile getirdi. Depreme dayanıklı binaların üretilmesi, kamu ve özel sektör kadar diğer paydaşların bu yapılardan sorumlu olması gerektiğinin altını çizen Demirbaş, şu uyarılarda bulundu: "Yıkılan ve hasar gören binaların inşasına izin verenler, statik projelerin hazırlanmasına esas jeoteknik raporu olmadan ruhsat verenler, yeterli denetimi yapmayanlar da aynı derecede sorumlu olmalıdır. Her depremden sonra hep müteahhitler sorumlu tutulmamalıdır. Yıkılan binaların sorumlularından da mutlaka hesap sorulmalıdır. Bunun için yapılan 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu, İmar Kanunu ve Kat Mülkiyet Kanunu'ndaki yeni düzenlemeler yeterli değildir. Yeni düzenlemeler yapılırken kamu yararı mutlaka gözetilmelidir. Ulusal bir deprem politikası oluşturulmalıdır. Bilim ve teknolojinin gereklerini yerine getirilmeli, ranta dayalı planlama ile niteliksiz yapı üretimi anlayışı terk edilmelidir. Kentsel değişim-dönüşüm projeleri yeni acılar ve felaketler yaşanmadan en kısa sürede hayata geçirilmelidir. Depreme duyarlılık geliştirilmeli ve bu duyarlılık süreklilik kazanmalıdır."




SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara