Dolar

34,8660

Euro

36,6016

Altın

3.044,19

Bist

10.058,47

Sosyalizm Küba'da kabuk değiştiriyor!

Sosyalizm'in başkenti Küba'da insanlara cafe açma izini verildi ve Kübalıların kendi aralarında mülkiyet alıp satmalarının da önü açıldı. Kübalılar bu adımın kabuk değiştirecek sistemin emaresi olduğunu ifade ediyor.Küba'da şimdi Çin mi yoksa Vietnam modelinin mi alınması gerektiği tartışılıyor

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-08-16 13:42:55

Sosyalizm Küba'da kabuk değiştiriyor!

Yazı ve fotoğraflar: NEVZAT ÇİÇEK

Fidel Castro'nun yönettiği, kurucuları arasında ünlü devrimci Che Guevara'nın da olduğu Küba’nın başkenti Havana aynı zamanda Sosyalizmin de merkezi. Puroları ile tanınan Küba’da Sosyalizm kabuk değiştirmeye doğru gidiyor. Amerikan dolarının döviz olarak kabul edilmediği ülkenin IMF'ye borcu bulunmuyor. Yaklaşık üç bin Kübalı Müslüman’ın bulunduğu ülkede resmi mescit olarak ufak bir ev gözüküyor. İnek öldürmenin cezasının 35 yıl olduğu Küba’da, Castro’nun güvenlik gerekçesi ile yedi evi bulunuyor. Ramazan ayı içerisinde ziyaret ettiğim Küba’da geniş caddeler, olmayan trafik derdi ve yemyeşil oluşu sizi kendisine hayran bıraksa da, yabancılar ayrı Kübalılar ayrı para birimi kullanıyor. İşte, Sosyalizmin Başkenti Küba.


İstanbul’dan altı saatlik bir uçuşun ardından İspanya’nın başkenti Madrit’e oradan da on bir saatlik bir uçuşla Küba’nın başkenti Hava’naya varıyoruz. Kafamızda eski soğuk savaş döneminin sosyalist ülkelerinin tablosundan olacak askerin her yerde gözüktüğü, havaalanının tanklarla çevrildiği bir ülkeye giriş yapmayı bekliyoruz ama yanılıyoruz. Oldukça modern olan Havaalanı ülkenin ulusal kahramanı ve simgesi olan Jose Marti ismini taşıyor. 19 Mayıs 1895'te Dos Rios savaşında İspanyol güçleri ile girdiği çatışmada yaşamını yitiren Marti’nin heykellerini her yerde görebiliyorsunuz.Marti’’nin İstanbul ve Ankara’da da birer heykeli bulunuyor.Küba’da da farklı ülkelerden devrimcilerin heykeli bulunduğu gibi Atatürk heykeli de bulunuyor



Yol arkadaşım İHH proje koordinatörü İhsan Özyürek’le beraber modern olan havaalanında sorunsuz kısa bir pasaport işleminden geçiyoruz dışarıda bizi sıcak ve nemli bir hava karşılıyor. Havaalanında bulunan taksilerle kalacağımız otele doğru yola çıkıyoruz. Yollar film seti gibi, her türlü eski model arabayı görebiliyorsunuz. Eski arabaların yanında özellikle diplomat ve yabancı şirket temsilcilerinin kullandığı lüks arabaları görmek de mümkün. Zaten Küba’da hayat yerli ve yabancıya göre dizayn edilmiş. Yerli halkın kullandığı paraya Pezo denirken, yabancıların kullandığı paraya ise CCU kısaca Kök deniyor. Bu iki paranın geçtiği alanlar farklı.



Küba eski ve yeni Küba olarak ayrılıyor.E ski Küba’da daha çok zenci Kübalılar yaşarken, yeni Küba’da ise daha çok beyaz tenli Kübalılar yaşıyor.Kübalılar İspanyolca konuşuyor ve oldukça rahat insanlar. Öyle ki alış veriş yaptığımız markette faturanın bir buçuk saat sonra gelmesine itiraz ediyoruz, onlar “no problem senyor” diyorlar.Küba’nın ilginç bir özelliği var dünya siyah beyaz evliliğin en fazla yapıldığı ülke olarak biliniyor. Castro ve arkadaşlarının yaptığı devrim sonrasında Kübalılar arasında bu sağlanmış. Güvenlik açısından zenci Kübalıların yaşadığı yerler sıkıntılı, aynı bizim İstanbul Tarlabaşı’na benziyor.Küba’da gerek kadınlar olsun gerek erkekler olsun oldukça düzgün vücut hatlarına sahipler. Okuldan itibaren verilen beden eğitiminin bunda büyük payı var. Hava çok sıcak ve nemli olduğu için genellikle erkekler sadece şortla üstleri açık geziyorlar. Küba’da obezite sorunu diye bir sorun yok. Kübalıların deyimiyle Küba’da yemek sorunu var.



Küba’da hayat Kübalı için karne demek, pezo demekse yabancı içinde Kök demek. Karne ile alışveriş yapılan yerlerde turist olarak sizin alışveriş yapma şansınız yok. Karnelerini götüren ailelere temel ihtiyaç maddeleri veriliyor, ama yetmediğinden bir şikayet söz konusu. Yabancılar için Küba’da her şey ayrılmış durumda; para birimi ayrı, plaka ayrı, alışveriş marketleri ayrı.Bir yabancı Küba neredeyse İstanbul gibi. Fiyatlar can yakıyor. Turist olarak gitmeye kalktığınızda bir otelin fiyatı 60 Avro’dan başlıyor 350 Avroya kadar çıkıyor. Kübalıların büyük bir kısmı o güzelim evlerini kiraya veriyor. Bizde Küba’da ilk gün otelde daha sonra günlüğünü 60 Avro’ya tuttuğumuz vilada kalıyoruz. Küba’da evlerin çoğu eski ama mimari açıdan çok estetik. İyi evlerin çoğu devrimden önce zenginlerin evleriymiş. Devrimden sonra u evler halka dağıtılmış, güzel mahallelerde de partide görev yapan yaşlı Komünistler oturuyor.



Küba’da caddeler oldukça geniş ve bakımlı, her taraf yemyeşil. Hava sıcaklığı 30 dereceyken birden yağmur yağabiliyor. Dünyada trafik derdinin olmadığı tel şehir herhalde Havanadır. İnsanlar genel itibariyle çok relaks. Birbirine bağıran, çağıran, kavga eden insanları kolay kolay görmezsiniz. Küba’da yabancılar için kullanılan terim Cuma. Bu tanımın nereden geldiğini bilmiyorum ama zaten Küba’da bir yabancı hemen ayırt edebiliyorsunuz.




Küba’da Cep telefonu şebekesi var ama genellikle sim kartlar kiralanıyor. Cep telefonu çok sayıda insanda olmasa da lükse kaçmaya izin vermiyor hükümet. Zaten Küba’da Sosyalizm’in bugüne kadar deva etmesinin en büyük sebebi halkını refah içinde yaşatmaya çalışmasından kaynaklanıyordu ancak şimdi Kapitalist ekonominin etkileri Küba’yı da zorlamaya başlamış durumda. Öyle ki halkın eğlenmesine izin veriliyor ama Kübalıların deyimiyle azıtmasına izin verilmiyor.



Küba’da MSN, Skype vb kitle iletişim araçlarına izin verilmiyor. Ancak her şeyin karaborsası olduğu gibi bu işin de karaborsasını görmeniz mümkün.

Küba sokaklarında yürürken mevcut metrobüs sisteminin Rusya’dan getirildiğini, otobüsleri onların verdiğini ve soğuk savaşın sembol arabası Lada’yı görmeniz mümkün. Küba’da çok turist çeken bir yer, sokakta arabaların yüzde doksanı eski arabalardan oluşurken, yüzde onda yeni araba bulabiliyorsunuz. Bu yeni arabaların büyük bir kısmı diplomat yada iş yapan şirket sahiplerine ait. Küba’da arabaları tamire götürme geleneği neredeyse hiç yoktur. Her Kübalı neredeyse kendisi ile yaşıt arabasını rahatlıkla tamir eder. Kaldığımız mahallede insanların arabalarını her gün temizleyip, her gün bakım yaptığını görebiliyorsunuz


Küba’nın en yakın müttefikleri Venezuela, Rusya, Çin olarak sıralanıyor. Venezuela ile hem ekonomik hem de politik anlamda çok büyük bir yakınlık söz konusu. Küba şuan petrol ithalatının büyük bir kısmını Venezuela ile yapıyor. Venezeuleda Chavez’in gitmesi Küba’yı da ciddi etkiler. Küba petrolün yarısını kendisi çıkarırken diğer yarısını da Chavez’den alıyor. Ticaretinde yukarıdaki ülkeler yanında İspanya’nın da ciddi bir ağırlığı söz konusu.



Kübalılar son dönemde enerji yatırımlarına oldukça önem vermiş durumdalar.Ülkenin en önemli ihraç maddeleri arasında yer alan şeker kamışı üretimi eski teknolojiden dolayı oldukça düşmüş durumda.Brezilyalılar şeker kamışı üretimini artırmak için Küba’da yoğun bir çalışma içerisindeler.Küba’da şuana kadar yapılmayan şeker kamışı üretiminden bio benzin üretmek için de ciddi çalışma içerisinde hükümet.Kübalılar Japonlar kadar pirinç tüketiyorlar ve bunun yüzde seksenini de ithal ediyorlar. Şeker kamışı, Rom, Nikel ve Puro Küba’nın en önemli ihraç kalemleri arasında sayılıyor.Küba’nın IMF’ye borcu yok ama Venezuela başta olmak üzere bir çok ülkeye borcu bulunuyor ve bu borçların çoğu da soğuk savaş döneminden kalma. Küba’nın bildiğim kadarıyla Türkiye’ye olan borcu da 12 milyon dolar civarında.


Küba’da etin kilosu 13 dolar civarında, 10 kişilik bir ekmek bir dolar, Havaalanından Havana merkeze taksiyle gitmeniz 25 dolar, benzinin fiyatı yaklaşık iki dolar civarında. Ortalama bir memur maaşının 20 dolar civarında olduğu ülkede, devletin çok ciddi sübvansiyeleri söz konusu. Biz her ne kadar dolar üzerinden verdiysek te fiyatları Amerikan doları ülkede kullanılmıyor.
Küba’da sosyalizm kabuk değiştirmeye doğru gidiyor.


Çin veya Vietnam modelinin uygulanacağı artık herkes tarafından konuşuluyor. Başta yine Komünist Parti duracak ama ekonomide yavaş yavaş bir serbestlik söz konusu olacak. Küba zaten yavaş yavaş bu adımları gerçekleştiriyor, öyle ki insanlara cafe açma izini verildi ve Kübalıların kendi aralarında mülkiyet alıp satmalarının da önü açıldı. Kübalılar bu adımın kabuk değiştirecek sistemin emaresi olduğunu ifade ediyor. Küba’da örneğin bir tütün üreticisi topladığı tütünün yüzde doksanını devlete vermek zorunda. Çiftçiler bile artık sistemin açığını yakalıyor, öyle ki bir çiftçi “Ben tütünün yüzde yirmisini kendime yüzde doksanını devlete veriyorum” diyebiliyor. Küba’da çok sayıda fazla turistik otel bulunuyor ve bunların hepsine devlet ortak. Küba’da iş yapacaksınız ortağınız devlet oluyor.Küba kendisinde az olan her şeyi kanunla koruma altına almış. Örneğin Küba’da inek çok az olduğundan dolayı devlet bir ineği öldüren Kübalıya 35 yıla kadar ceza verebiliyor.

Küba’da hayatın ortaklığını her alanda görmeniz mümkün. Gece hayatının çok olduğu bu ülkede gelen turistlerden alınan bahşişler bile bir yerde toplanıyor.Turistler için hayatı oldukça kolaylaştırmışlar. “Turizm, Sovyetler Birliği'nin çözülüşünün ardından Küba'nın girdiği darboğazda, ülkenin krizden bir an önce çıkması için eldeki olanaklar arasında en makul olanı idi. Küba hükümeti, ülkede turizmi teşvik etmeye, bir yandan da bu amaçla ülke içinde bireysel yatırımcılara bazı tavizler vermeye başladı. Bu tavizlerden tipik olanı, evinin odasını turistlere kiralayabilme izni alan ev sahipleri. Hazineden harcamadan, hatta alınacak vergiyle hazineye para kazandırarak turistlere kalacak yer sağlamanın kestirme bir yoluydu bu.”



Küba dünyada en çok büyükelçilik ve konsolosluğa sahip ülkelerin başında geliyor. Bunu yetkililere sorduğumuzda bunun ABD’nin yalnızlaştırma politikasına bir cevap olduğunu ifade ediyorlar. Kübalılar özellikle sağlık ve antrenörlük konusunda çok iyiler. Sağlık konusunda o kadar çok iyiler ki, dünyanın bir çok ülkesinde insanlar tıp eğitimi almak için Küba’ya geliyorlar. 206 yılında Pakistan’da meydana gelen büyük depremde Küba 2500 doktor ile Pakistan’ın yardımına koştu ve ondan sonra her yıl bin Pakistanlı öğrenciye karşılıksız tıp bursu verdi. Pakistan’da Küba’nın bu jestine büyükelçilik açarak karşılık verdi. İsveç ve Norveç gibi ülkeler özellikle Afrika ülkelerinde kurdukları hastanelerde Kübalı doktor çalıştırıyorlar.

Küba’da muhalefet demek kilise demek. Küba sistemine muhalefet eden tek yer kiliseler olduğu için onlarda kontrol altında tutuluyor.

Castro’nun güvenlik sebebi ile yedi evi bulunuyor

Küba’da Castro’nun hala ciddi etkinliği söz konusu. Güvenlik gerekçesiyle Başkent Havana’da yedi evi bulunan Castro şuan hasta ve bütün yetkiler kardeşi Rau’da. Küba’nın en büyük meydanlarında CHE’nin ve diğer komutanların fotoğraflarını görmek mümkün.

Vikipedia’da Küba devrimi şöyle anlatılır: 26 Temmuz Hareketiyle birlikte kovulan Fulgencio Batista rejimi yerine Fidel Castro önderliğinde yeni bir Küba hükümeti kurulmasıdır.1950'lerde diktatörlüğü hedef alan gruplardan birine liderlik eden Fidel Castro, Moncada Kışlası'na düzenlediği başarısız bir baskından (1953) dolayı bir süre hapis yattı. Daha sonra Meksika'ya giden Castro 1955'te 26 Temmuz Hareketi'ni başlattı. Arjantinli devrimci Che Guevara'nın da yer aldığı örgütün Aralık 1956'da Küba'da başlattığı gerilla hareketi, zamanla öteki gruplardan da destek alarak Batista'ya bağlı birliklere önemli darbeler indirdi.1 Ocak 1959'da diktatör Fulgencio Batista'nın Küba'yı terketmesinin ardından Castro'ya bağlı bin kişilik bir kuvvetin Havana'ya girmesiyle yeni bir yönetim başladı.. "Küba devrimi" terimi, aynı zamanda kısaca Batista`nın devrilmesi ve sosyalizan ilkelerin yeni Küba Hükümeti tarafından uygulanmasını da belirtir...

Küba Devrimi zafere ulaştıktan sonra Küba toplumunun ekonomik ve sosyal hayatında çok önemli değişiklikler gerçekleştirmiştir. Özellikle başta United Fruit Company, Shell ve ITT gibi yabancı işletmelerin kamulaştırılması, toprak reformunun gerçekleştirilmesi gibi uygulamalar ülke ve ülke dışında yoğun ilgi çekmiştir. Adada büyük yatırımları bulunan ABD, Castro yönetimini devirmek için çeşitli girişimlerde bulunmuş, Batista yanlısı ordunun kılıç artıklarından meydana getirdiği 2506. Tugay adındaki askeri birlikle adayı Domuzlar Körfezi Çıkartması olarak bilinen saldırıyla işgal etmeye çalışmıştır. İşgal girişiminin püskürtülmesiyle Küba hızla sosyalist sisteme geçmiş veSovyetler Birliği ile ilişkilerini sıkılaştırmıştır. ABD'nin düzenlediği ve adadaki Guantánamo Üssünden de desteklenen Mongoose Operasyonuyüzünden işgal edilme tehlikesi bir kez daha belirince Castro yönetimi adaya Sovyet balistik füzelerini yerleştirerek Küba Füze Krizininpatlak vermesine yol açan süreci başlatmıştır. Ada halen ABD'nin ekonomik ablukası altındadır.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara