İş adamı Galip Öztürk'ün 145 yıla kadar hapsi istendi
İş adamı Galip Öztürk ve Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Abdülkerim Emek'in de sanıkları arasında yer aldığı iddianame onaylandı. Öztürk'ün 145 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, Emek'in örgüt üyesi gibi çalıştığı ve Öztürk tarafından otellerinde
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-15 14:23:47
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş tarafından Öztürk ve Emek'in de aralarında bulunduğu 70 şüpheli hakkında çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında hazırlanan 377 sayfalık iddianame, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İddianamede, Galip Öztürk'ün Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefet etmesi nedeniyle hakkında değişik zamanlarda soruşturmalar yapıldığı anlatıldı. Kamuoyunda 'keriz silkeleme operasyonu' olarak da bilinen borsa manipülasyonu soruşturmasında, hakkında işlem yapıldığı belirtilen Öztürk hakkında, SPK tarafından borsada işlem yapma yasağı konduğu ifade edildi. Manipülasyon yaptığı yönünde şikayetlerin gelmesi üzerine SPK uzmanlarınca hazırlanan raporda Öztürk'ün örgüt mensupları ile birlikte özellikle MEPET ve VANET şirketlerinin halka arzında ve borsada işlem gördüğü sırada manipülasyon yaptığı anlatıldı. Öztürk'ün sermaye piyasası kanununa göre usulsüz yapmış olduğu faaliyetlerinde hakkında inceleme yapılmasını engellemek amacıyla SPK üyeleriyle ilişki kurmaya çalıştığı kaydedildi. Bu kapsamda eski SPK üyesi Abdülkerim Emek'in bir örgüt mensubu gibi örgüt lehine çalışma yürüttüğü anlatılan iddianamede Emek'in şahsi ilişkilerini de kullanarak SPK üyesi Vahdettin Ertaş ile irtibata geçtiği, bazı hususların Ertaş vasıtasıyla halledildiği ifade edildi. Bu amaçla suç örgütünün SPK üyelerine hediyeler gönderdiği, Emek'in İstanbul'a geldiği dönemde de Öztürk'e ait otellerde ücretsiz olarak ağırlandığı belirtildi.
Soruşturma kapsamında Mart 2012'de operasyon yapılacağını öğrenen Galip Öztürk'ün Hollanda'ya kaçmak istediği, THY'den bilet aldığı ama havalimanında yakalanabileceği düşüncesiyle Bulgaristan üzerinden kaçmak üzere evinden ayrıldığı sırada yakalandığı anlatıldı. Öztürk'ün sahibi olduğu Metro Turizm aracılığıyla seyahat firmaları arasında ve otogarın işletmeciliğinde tekelleşmeye gittiği, değişik firmaları etkisi altına alarak kartel oluşturmaya çalıştığı öne sürüldü. İddianamede Öztürk'ün rakiplerini bürokratik, adli ve siyasi bağlantıları aracılığıyla saf dışı bıraktığı ve iflasa zorladığı belirtildi.
İddianame, örgütün faaliyetlerini rahat yürütebilmek için özellikle eski milletvekilleri çalıştırdığı, Öztürk'ün her parti ile irtibat kurma yolunda siyasi partilere yardım ettiği kaydedildi. Bununla ilgili olarak, "Şirketine yönelik haksız rekabet yaptığı gerekçesi ile hakkında açılan soruşturmalardan kurtulmak amacıyla bürokratik bağlantılarını harekete geçirdiği, bünyesinde çalıştırmış olduğu bürokratlar vasıtasıyla bürokratların eski kurumundaki ilişkilerini kullanmak suretiyle soruşturmalara etki etmeye çalıştıkları, belediyelerle olan problemleri siyasi parti bağlantılarını kullanarak illegal yollardan çözmek için çaba gösterdiği görülmüştür." değerlendirmesi yapıldı.
DANIŞtAY GENEL SEKRETERİNE HEDİYELER GÖNDERİLDİ
İddianamede, Öztürk'ün talimatıyla Sevgi Mert, Nedim Korhan Şengün, Necmi Hatipoğlu ve Fahrettin Bayraktar'ın Rekabet Kurumu tarafından verilen cezanın iptali için Danıştay Genel Sekreteri H.P.'ye ulaştıkları anlatıldı. Savcılık, "H.P.'ye hediyeler alarak yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlamaya azmettirme ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettikleri kanaatine varılmıştır." dedi. Danıştay Genel Sekreteri H.P. hakkında dosya tanzim edilerek Danıştay Başkanlığı'na gönderildiği de iddianamede yer aldı.
İddianamede, örgütün Cumhuriyet savcısı M.E.'ye de düzenli olarak para ödediği belirtildi. Bu konuyla ilgili olarak, "Çıkar amaçlı suç örgütünün lideri Galip Öztürk'ün bilgisi ve onayı dahilinde örgüt üyeleri Murat Araz ve Mehmet Can Yalamanoğlu'nun örgüt üyelerinin işlerini takip etmesi için M.E.'ye düzenli olarak para verdiği, bu şekilde şüphelilerin yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlamaya azmettirme ve Önder İçer'in adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu işledikleri kanaatine varılmıştır." denildi.
DENİZ BAYKAL İLE İHALE İÇİN GÖRÜŞME AYARLANDI
İddianamede Galip Öztürk'ün sanıklardan Erdem Yücel ile 18 Ekim 2010'da yaptığı bir görüşmede CHP'nin eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın adı geçiyor. Bu görüşmenin içeriği ise şöyle:
Erdem Yücel: Çıktık geldik ondan sonra şey Tarık geldi dönüyor. Ankara'ya gidiyor işte. Şimdi Deniz Baykal'a a gidecek bu akşam ondan sonra yarın sabah da Antalya'ya gidecek belediye başkanı Deniz Baykal'ın adamıymış ya. Bizden de evrakların fotokopilerini aldı o ihale için yani verdiğimiz dosyanın fotokopisini verdik ona. Deniz Baykal'a anlatacak ondan sonra da yarın sabah da şeye geçecek Antalya ya. Başka da bir şey yok yani.
Galip Ö.: O da görüşebilirse.
Erdem Y.: Yok yok görüşecek görüşecek yarın randevu verdi ya.
Galip Ö.: Deniz bey mi?
Erdem Y.: Antalya belediye başkanı randevu verdi ya.
Galip Ö.: He Deniz beyle görüşebilecekler mi?
Erdem Y.: Deniz beyle görüşecek görüşecek şeyle görüşecek ee nedir genel başkan yardımcısı ayarladı eve gidecekler görüşmeye.
İddianamede yer alan bazı telefon görüşmeleri için savcılık, "Dönemin CHP genel Sekreteri Süheyl Batum'un CHP kurultayı için Galip Öztürk'ten maddi destek istediğine dair görüşmedir", "CHP yetkililerinin görüşme tarihinde Erzurum'a göndermek istedikleri CHP'li gençler için otobüs talep etmelerini gösterir görüşmelerdir" ve "Galip Öztürk'ün CHP Samsun milletvekili Ahmet Haluk Koç'a otobüs desteği verdiğini gösterir görüşmedir" değerlendirmelerini yaptı.
ÖRGÜTÜN EYLEMLERİ SIRALANDI
Örgütün gerçekleştirdiği iddia edilen diğer eylemler ise şöyle sıralandı: Beykoz Belediyesi Emlak İstimlak Müdürü Ali Rıza Tekin'e rüşvet verilmesi ve bu rüşvete aracılık etmek, İtfaiye Müdürlüğü görevlisine onay karşılığında rüşvet vermek için anlaşma, Metro Holding binasının Beykoz Belediyesi'ne ait bölümünü tahliye ettirmek isteyen Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'in tehdit edilmesi, Özel yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmesi, Galip Öztürk ve Turgut Öztürk hakkında yapılan uyuşturucu madde temin etmek ve kullanmak suçlarından dolayı yapılan soruşturmaları etkilemeye teşebbüs edilmesi, Samsun Emniyet Müdürlüğünde görevli komiser yardımcısı Levent Kara'nın tehdit edilmesi, Gazeteci Sezer Sezer ve Berat Gonca'nın tehdit edilmesi, Gazeteci Muammer Başkan'a yönelik tehdit, Polis memuru Hakan Keremoğlu ve Gürkan Yamadağ tarafından gizliliğin ihlal edilmesi, Bolu otogarı ihalesine fesat karıştırmak, Habib Zengin'e ait arazinin işgali, Cafer Usta isimli iş yerinin yağmalanması, Ayvacık toplu taşıma ihalesine fesat karıştırılması ve Belediye Başkanı Mustafa Belur'a rüşvet verilmesi, İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Galip Öztürk'ün yargılandığı davayı etkilemeye teşebbüs ile Harem otogar ihalesine fesat karıştırılması.
ÖZTÜRK'ÜN 145, EMEK'İN 4,5 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
İddianamede Galip Öztürk'ün "Örgüt kurmak ve yönetmek, yetkili olmadığı için yarar sağlamaya azmettirmek, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek, rüşvete azmettirmek, tehdit, ihaleye fesat karıştırmak, hakkı olmayan yere tecavüz, yağmaya azmettirmek ve silah bulundurmak" suçlarından 55 yıldan 145 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Abdülkerim Emek'in ise "Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara