Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Yunan turizmciden Türk yatırımcılara radikal işbirliği önerileri

'Aldemar Hotels & Spa' Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Yunan Turizm Girişimcileri Birliği (SETE) Yönetim Kurulu Üyesi Aleksandros Angelopoulos (40), Yunanistan ve Türkiye'nin turizmde birbirlerinin rakibi olmadığını aksine işbirliği ve ortaklıkla

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-08-14 10:38:20

Yunan turizmciden Türk yatırımcılara radikal işbirliği önerileri
'Aldemar Hotels & Spa' Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Yunan Turizm Girişimcileri Birliği (SETE) Yönetim Kurulu Üyesi Aleksandros Angelopoulos (40), Yunanistan ve Türkiye'nin turizmde birbirlerinin rakibi olmadığını aksine işbirliği ve ortaklıklar kurmaları gerektiğini söyledi. Yunan işadamları tarafından şimdiye kadar pek dile getirilmeyen iki ülkeyi ilgilendiren konularda dikkat çekici değerlendirmelerde bulunan Angelopoulos, Türk turizmini övdü. Ege'de iki ülkenin paylaşacakları çok sayıda fırsat bulunduğunu vurgulayan genç işadamı Angelopoulos, Cihan Haber Ajansı'nın sorularını cevaplandırdı.

Yunanistan ve Avrupa'nın turizm sektöründeki öncü markalarından Aldemar Group'u ekonomik kriz döneminde güvenli limanlara taşımak için çalışan genç turizmci Angelopoulos, Schengen vizesi uygulaması ile Türklere haksızlık yapıldığını ve şimdi herkesin Schengen'in basitleştirilmesi gerektiğini anladığını belirtiyor. Ünlü Yunan sinema yönetmeni Theodoros Angelopoulos'un yeğeni olan Aldemar Group'un İcra Müdürü de olan Aleksandros Angelopoulos, "Schengen dışında Türkiye ve Yunanistan'ın stratejik bir işbirliği olamaz mıydı? Rusya, Türkiye ve Yunanistan arasında üçüncü bir cephe oluşturulsaydı bu nasıl görünecekti? gibi sorularla farklı bir bakış açısını dile getiriyor. 'Gençlere ekonomik krizden şikayetçi olmak yerine kendilerine güvenerek fırsatların peşinde koşmaları' tavsiyesinde bulunan Angelopoulos'a Rus turistleri kazanmayı başarmasından ötürü yakıştırılan isim ise 'Rusların kralı'.

Ekonomik krizden ağır darbe yiyen ülkesi için kurtuluş reçetesinin turizmde olduğunun ancak son bir buçuk yılda anlaşılmış olmasından yakınan Angelopoulos, ülke için en önemli sektör olmasına rağmen Yunanistan'da turizmin her zaman üvey evlat muamelesi gördüğünü anlattı. Angelopoulos, ülkenin bir turizm stratejisi olmadığını, geçmişte turizmin sektörden anlamayan siyasetçilerin insafına terk edildiği tespitinde bulunuyor. Sektörün geleceği için ise umutlu konuşan Angelopoulos, yeni hükümette önemli bakanlık koltuklarına oturan, geçmişte turizm ile yakından ilgilenmiş Dışişleri Bakanı Dimitris Avramopoulos, Turizm Bakanı Olga Kefalogianni ve Maliye Bakanı Yannis Sturnaras'ın kendilerine moral kaynağı olduğunu ifade ediyor.

Yunanistan'da yaşanan ekonomik kriz ve üst üste yapılan iki seçime rağmen bu yıl turizmdeki düşüşün yüzde 7 ile sınırlı kalması beklenirken, geçtiğimiz günlerde açıklanan Ocak-Temmuz döneminde havayolu aracılığıyla Yunanistan'a gelen yabancı turist sayısı 6 milyon 336 bin 370 oldu. Bu iyimser rakama rağmen kriz bahanesi ile Avrupa medyasının aleyhte yayınlarını hatırlatan uzmanlar, 16 milyon turist hedefine ulaşılmasını mümkün görmüyor.

TÜRKİYE TURİZMDE ÇOK DİNAMİK BİR ÜLKE

Küresel ekonomik krizin Avrupai bir yüzü bulunduğu tespitiyle sözlerine başlayan Angelopoulos, Avrupa'nın önde gelen turizm destinasyonuna sahip ülkelerde sektörün düşüşte olduğunu buna turizmde çok dinamik, organize ve kaliteli hizmetiyle dikkat çeken Türkiye'nin de dahil olduğunu ifade ediyor.

Türk işadamlarının Yunanistan'a yapmayı düşündükleri yatırımlara karşı çıkan takıntılı çevrelerin köpürttükleri 'Türkler şirketlerimizi!' satın alacak yaklaşımının aksine Angelopoulos, turizm konusunda Türk ve Yunan işadamlarının ortaklıklar kurması gerektiğini düşünen hararetli savunucularından biri. İki ülke hükümetlerinin takıntıları ile milliyetçi yaklaşımlarına kulak asılmaması gerektiğine vurgulayan Angelopoulos, şirket, işadamı ve halkların bu konuda öncü olabileceklerini düşünüyor: "En önemlisi Yunan turizm ve otel şirketleri ile Türk şirketlerin birleşebilmeleri. Bunun sonucunda ortak bir grup ve ortak çıkarlar olacaktır. Hükümetlerin birbirini iğneleme ve milliyetçilik tutumları var. Şirketlerin, işadamlarının ve halkların birbirini iğneleme tavırları yok. Daha onurlu bir hayat için fırsat bulmaya çalışıyorlar."

YUNAN VE TÜRKLERİN ÇIKARI ORTAKLIKTA

Kendisinin sektörde 17, 'Aldemar Hotels & Spa' Grup'un ise 27 yıllık tecrübesi bulunduğunu hatırlatan Angelopoulos, iki ülke yatırımcısının geniş işbirliği olanakları ile bunun sağlayacağı avantajlara örneklerle cevap veriyor: "Daha onurlu yaşam için Türkiye'de 4-5 otele sahip bir firma ile Yunanistan'daki 4-5 otele sahip bir şirket ortak bir firma gibi çalışabilirler. Bu avantaj sağlar. Belli bir dönemde ülkelerden birinde işler iyi gitmiyorsa kesin olarak diğerinde iyi gidiyordur. Örneğin İran'da patlak verebilecek muhtemel bir savaşın Türkiye için olumsuz etkileri daha büyük olacaktır. Yunanistan için ise daha az. Benzer bir durum İsrail Türkiye arasındaki problemde ortaya çıktı. İsraillerin çoğu Yunanistan'ı ziyaret ediyor. Bulgaristan'da son yaşanan sorundan sonra İsraillilerin Yunanistan'a kaydıkları görülüyor. Kısaca turizm sektöründe de yumurtaları olabildiğince çok sepete dağıtmak önemli."

Türk ve Yunanların düşünce tarzlarının aynı olduğunu belirten Angelopoulos, turizm konusunda ise Türklerin bazen daha profesyonel olduklarını düşünüyor. Angelopoulos, "Biz yakın döneme kadar turizm konusunda Türkiye'ye göre daha iyi durumdaydık. Son iki yıldır fiyatlarımız Türkiye'ye göre daha ucuz olmasına rağmen kaliteyi istediğimiz seviyede koruyamadığımız için bugün Türkiye daha iyi durumda. Ancak çok iyi çalışabilecek otellerimiz var. Türk ve Yunanın düşünce tarzı aynı. Türkiye'de olduğu gibi aileler birbirine çok bağlı ve birlikte iyi çalışabiliyorlar. Belki de Türkler daha profesyonel. Türkler anlaşabilmeyi biliyorlar."diyor.

EGE'DE BÖLÜŞEBİLECEK ŞEYİMİZ YOK DEĞİL ÇOK!

Ege'de Yunanistan ve Türkiye'nin paylaşabilecekleri ortak fırsatlara sahip olduklarına inanan Aldemar Grup'un genç yöneticisi Angelopoulos, iki ülke şirketleri arasındaki görüşme trafiğinin arttırılması gerektiğinin altını çiziyor: "Türk ve Yunan şirketleri önümüzdeki günlerde ve yıllarda birbiriyle olan görüşmelerini giderek arttırması gerekir. İki ülke arasında her zaman gerginlik sebebi olan Ege, ortak yararlanma bölgesi olmalı. Türkiye ve Yunanistan'ın bölüşemeyecek bir şeyi yok. Bölüşebilecekleri şeyleri var."

YATIRIMCININ KİMLİĞİ DEĞİL VİZYONU ÖNEMLİ

Yunanistan'a yatırımı düşünen Türk girişimcilerin daha ilk adımı bile atmadan belli çevrelerin karalama kampanyası sonucu önlerinin kesilmesine tepki gösteren Yunan işadamı Aleksandros Angelopoulos, "Yatırımcının rengi ve milliyeti olmaz. Ya ufku vardır ya da yoktur. Bu konuda Yunan, Türk, Kıbrıslı, İspanyol, Belçikalı ayrımı olmaz. Önemli olan kimin vizyonu var ve hangi sonucu garanti ediyor. Mesele bu kadar basit." diyor.

EGE SORUNUNU PROFESYONEL İŞADAMLARI ÇÖZER

"Bana herhangi bir Türk Akdeniz'de devasa bir otel kuracağız teklifi ile gelse, ben hemen yarın sabah gidip elimi uzatırım. Çünkü bunun mümkün olduğuna inanıyorum." ifadelerini kullanan Angelopoulos, Antalya'nın önde gelen 6-7 otelinin kendisine kapılarını açarak inceleme fırsatı vermeleri ile ilgili kamu kurumları tarafından gösterilen misafirperverliği ise unutamıyor. Kafasındaki projeleri paylaşan Angelopoulos, iki ülke işadamları arasında ortaklıklar kurulmasının yol haritasını da veriyor: "Antalya'da bir aile ile ortak şirket kurmayı bile konuştuk. Herkesin bir perspektifi var. Yeter ki açık olunsun. Korkarak, savunmaya geçerek ve tehdit ediliyorum duygusuyla karşındakine gitmemelisin. Artık birbirimizden korkmamalıyız. Eski dönemlere takılmanın mantığı yok. Sınırlar belli."

EGE ADALARI PAHALI BİR HOBİ

İşadamlarının işbirliği ve profesyonelce yaklaşımları sonucu iki ülke hükümetlerinin Ege özelinde çözemedikleri sorunların tamamının ortadan kaldırılabileceğini öne süren Angelopoulos'un bu konudaki değerlendirmeleri ise şöyle: "Aslında düşünülenin aksine sahil şeridine sahip olmak daha büyük avantaj. İnsanların sandığının aksine çok adanın kullanımı da zor. Adalar çok pahalı bir hobi. Adada hayat, ana karadan daha pahalı. Örneğin Antalya'ya uçak bağlantısı Girit'e göre ortalama 150-200 Euro daha pahalı."

TURİZMDE RAKİP DEĞİLİZ

Türkiye ve Yunanistan'ın turizmde birbirini rakip olmadıklarını belirten Angelopoulos, sektörde müşteriye sunulan kaliteli hizmetin önemli olduğunu belirtiyor: "Türkiye ve Yunanistan, turizmde birbirini rakip olarak görmemeli. İki ülke arasındaki işbirliği fırsatlarına odaklanılmalı. Turizmde uluslararası 'brüt operasyonel kâr' (Gross Operating Profit) standardı yüzde 23 iken şirketimizin yüzde 55. Kişi ne ise onu satıyor. Ben Yunan olduğum için satmıyorum, turizmde iyi bir işadamı ve profesyonel olduğum için satıyorum. Konulara bu şekilde yaklaşacak olursak, hükümetlerin sorun yaşadıkları bütün problemleri aradan çıkarmış oluyoruz."

Türkiye'de turizmin direk başbakan tarafından kontrol edildiği için başarının yakalandığını anlatan Angelopoulos, "Yunanistan'da başbakanlar turizme hiçbir zaman önem vermedi. Turizm bakanlıklar arasında son sırada yer alıyor. Yunanistan'ın gelirinin ve işgünün yüzde 20'si turizmden. Turizmden daha önemlisi ne? Bunlar büyük çarpıklıklar. Bundan sonra yasal düzenlemeler ile sektörün önündeki sorunların büyük oranda çözümleneceğini düşünüyorum." görüşünü dile getiriyor.

SCHENGEN VİZESİ TÜRKLERE HAKSIZLIK

Arnavutluk ve Sırbistan gibi ülke vatandaşlarına Schengen bölgesinde dolaşım izni verildiği bir dönemde on yıllardan bu yana AB perspektifi olan gelişmiş bir Türkiye'ye aynı hakkın tanınmamasını 'haksızlık' olarak yorumlayan Angelopoulos, "Bu Türklere haksızlık. Dünya değişiyor ama maalesef biz eski algılamalara çakılı kalıyoruz. Avrupa da savunmada. Oysa bu konuda atak olması gerekirdi. Değişik bir politika. Avrupa Rusya'dan korkuyor. Büyük oranda Türkiye'den korkuyor. Korku olmamalı. Her geçen gün Avrupa'da tüketim düşüyor. Bu gidişle artmayacak. Avrupa'ya yakın en büyük pazarlar Rusya, eski Sovyet ülkeleri ve Türkiye." görüşünü dile getiriyor.

Önceki hafta Turizm Bakanı Olga Kefalogianni ile katıldığı bir toplantıda Türklere yönelik 48 saatlik vize verilmesi konusunda pilot bir program üzerinde çalışıldığını söyleyen Angelopoulos, şöyle konuşuyor: "Geçen hafta Turizm Bakanı ile bunları görüştük. Turizm Bakanlığı 48 saatliğine vizesiz girişleri destekliyor. Ege sahillerine yakın Türkiye'deki bölgeler için 48 saatlik vize verilmesi planlanıyor.Korkarım vizesiz olmayacak ama hafta sonu için günlük vize olacak. Böyle bir işbirliğinin hayata geçirilebileceği ispat edilmeye çalışılacak. Ben bunu bir başlangıç olarak görmek istiyorum. "

"Şimdi Schengen'in tamamının gevşetileceği ifade ediliyor. Herkes basitleştirilmesi gerektiğini anladı." diyen Angelopoulos, "Schengen dışında Türkiye ve Yunanistan'ın stratejik bir işbirliği olamaz mıydı? Rusya, Türkiye ve Yunanistan arasında üçüncü bir cephe oluşturulsaydı bu nasıl görünecekti?" gibi sorularla konuya farklı bir boyut katıyor.

ALDEMAR GROUP

Yunanistan ve Avrupa'nın turizm sektöründeki öncü markalarından biri olan 'Aldemar Hotels & Spa' Group, 1985 yılında Nikolaos Angelopoulos öncülüğünde bir aile şirketi olarak kuruldu. Girit'te 4, Rodos ve Mora'da 2'şer olmak üzere 8 lüks otele (7'si 5 biri de 4 yıldızlı) sahip. Grup bünyesinde, 4 ileri teknoloji ile donatılmış kongre merkezi ve iki tane de Avrupa'nın en iyi spa merkezi faaliyet gösteriyor. 6 bin 500 yatak kapasitesine sahip Aldemar Group'un çalışan sayısı ise yaklaşık 1800.

Yurtdışı ve yurt içinden çok sayıda ödül alan Aldemar, 2008 yılında dünyada turizm oskarı sayılan 'en çevreci oteller' kategorisinde birinci seçildi. Yeşil otel konseptine 3 milyon Euro'dan fazla yatırım yapan Aldemar, sıcak suyun yüzde 85'i güneş enerjisinden sağlıyor. Yunanistan ve Avrupa'da sahip olduğu deniz terapisi merkezleri spa'lar birincilikle ödüllendirildi.
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara