Ramazan'la Balkanlar'da Osman'lı ruhu geri döndü
Balkanlar'ın iki ülkesi Arnavutluk ve Makedonya'da Ramazan coşkusu nasıl yaşanıyor?
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-13 15:23:09
‘Makedonya’da Ramazan’ konusuna ilişkin düşüncelerini bizimle paylaşan Süleyman Baki, Üsküp Ensar Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı ve Kalkandelen Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi. Süleyman Baki’nin başkanı olarak görev yaptığı Ensar Derneği ise, 2002 yılından bu yana Üsküp ve Doğu Makedonya civarında ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırmaya devam ediyor. Eğitim konusunda da çalışmalarını hassasiyetle sürdüren dernek, Ramazan ayına özel olarak hazırladıkları kumanya paketlerinin dağıtımı ile yardım faaliyetlerine ağırlık vermiş durumda.
Ensar Derneği Başkanı Süleyman Baki Balkanlar’ın ve özellikle Makedonya’da yaşayan insanların Ramazan ayını büyük bir coşku ve sevinçle karşıladığını belirterek, bu ay boyunca iftar, sahur, teravih, mukabele ve vaaz programlarının gerçekleştirildiğini ifade ediyor. Ramazan coşkusunun Osmanlı döneminden itibaren Balkanlar’da varlığını hissettirmeye başladığını belirten Baki, Makedonya’da yaşanan Ramazan’ın Anadolu’dan farklı olmadığını şu sözlerle vurguluyor.
“Makedonya ve Balkanlarda Ramazan tıpkı Anadolu’da olduğu gibi benzer şekilde yaşatılmaktadır. İftar ve teravih geleneği Balkanlarda Ramazan’ın en coşkulu anlarından ikisi. Mukabele geleneği Makedonya’da Ramazanın vazgeçilmez olgusu, ayrıca akraba ve yakınlarla birlikte yapılan iftarlar da büyük önem arz ediyor. Ayrıca derneklerin ve belediyelerin düzenlediği iftarlar da farklı bir havanın teneffüs edilmesine vesile oluyor. Yoksul ve yetimlerin durumu göz önünde bulundurularak halkımızın ve derneklerin yaptığı gıda yardım da Ramazan ayına ayrı bir bereket katıyor.”
Makedonya’da Ramazan ayında oruç tutanlara saygı gösterme konusunda giderek artan bir hassasiyet olduğunu vurgulayan Süleyman Baki, sıcak bir mevsime denk gelmesine rağmen oruç tutanların çoğunlukta olduğunu görmenin mutluluk verici olduğunu dile getiriyor. Ayrıca gençlerin oruç ve ibadetler konusunda gayretli olmalarını takdire şayan bir husus olarak niteliyor. Baki, her ne kadar eskiye oranla komşularla birlikte iftar etme geleneği ortadan kalkmış olsa da Ramazan’da komşuluk ilişkilerinde diğer günlere nazaran daha güzel bir hava oluştuğuna dikkat çekiyor.
Bayrampaşa Belediyesi 2005 yılından bu yana Bereket Konvoyu ile Bosna Hersek-Bulgaristan-Makedonya-Kosova-Sırbistan-Karadağ-Yunanistan-Arnavutluk-Romanya olmak üzere 9 balkan ülkesi ve 80 şehri geziyor. Bu organizasyonla Bayrampaşa Belediyesi Balkanlar’da yaşayan soydaşlarımızda birlik beraberlik duygusunun canlandırılmasını amaçlıyor. Bu etkinliklerin Balkanlara yansımalarını sorduğumuz Süleyman Baki, konuyla ilgili görüşlerini şu şekilde açıklıyor:
Türk hükümetinin Balkanlara yönelik olumlu politikaya paralel olarak sivil toplum kuruluşları ve belediyelerin çalışmaları büyük önem taşıyor. Bu anlamda Bayrampaşa Belediyesi’nin Balkanlar’da yürüttüğü farklı projeler takdir toplamaktadır. Bereket Konvoyu organizasyonu ile gerçekleştirilen iftarlar, Türkiye’nin ve Türk insanının Balkan insanına olan hasretinin ve ilgisinin bir ifadesi. Böyle organizasyonlar birliğimizin ve sevgimizin pekişmesine vesile olmaktadır. Bayrampaşa Belediyesi’nin “Kardeşlik Sınır Tanımaz” parolasıyla düzenlediği iftarlar kardeşliğin gerçekten sınır tanımadığına ve Türk insanının ikram sever ve samimi oluşuna güzel bir örnek teşkil etmiştir. Bu vesileyle Bayrampaşa Belediyesi Eski Başkanı Milletvekili dostumuz Hüseyin Bürge Bey’e ve şimdiki başkan Atila Aydıner Bey’e teşekkür ederiz. Bu projenin devam etmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz.”
Balkanlar’ın bir başka ülkesi Arnavutluk’ta yaşanan Ramazan coşkusuyla ilgili olarak Alsar Vakfı Başkanı Mehdi Gurra’nın görüşlerine başvurduk. Alsar Vakfı, 2006 yılında kurulan ve Arnavutluk genelinde çalışma yapan bir sivil toplum kuruluşu. Merkezi Tiran’da bulunan ve İnsani Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH)’yı örnek alan vakıf, İHH’nın Arnavutluk ölçeğinde küçültülmüş bir hali olarak kendini tanımlıyor. Eğitim, cami restorasyonları ve yardım faaliyetlerinin yanı sıra Ramazan ayına özel kumanya ve erzak dağıtımı da yapan vakıf, sempozyum, kitap yayını gibi kültürel etkinlikler ile de hizmet etmeye devam ediyor.
Ramazan ayının bölgenin çehresini değiştirdiğini ifade eden Alsar Vakfı Başkanı Mehdi Gurra, Ramazan’la birlikte sokakların şenlendiğini, Osmanlı ruhunun geri döndüğünü belirtiyor. Yol kenarlarında ayet ve hadislerin yer aldığı pankartların, camilerde kılınan teravih namazlarının ve şehre yayılan Kur’an sedalarının Ramazan coşkusunun bir parçası olduğunu dile getiren Gurra, “Balkanlarda Ramazan demek, diğer aylarda camiye gelmeyen, yolda görseniz Müslüman zannetmeyeceğiniz insanların aslına dönmesidir. Camilere doğru akan genç yaşlı Müslümanlar, Osmanlı dönemindeki o eski günleri yaşatıyorlar ve geleceğin de yine İslam’ın olduğunu müjdeliyorlar” şeklinde konuştu.
Arnavutluk’ta gerçekleşen Ramazan etkinlikleri konusunda bilgi veren Gurra, bir Ramazan geleneği olarak yapılan ve sofraların olmazsa olmazı olan bir yemekten bahsediyor. Mehdi Gurra, Petula adındaki yemeği şöyle tarif ediyor: “Petula, Türkiye’de Orta Anadolu’da yapılan bir yemeğe benziyor. Hamurun yağda kızartılmasıyla yapılan bu yemek, süzme bala batırılarak yeniyor. Bir nevi lokma tatlısına benzeyen bu yemek her iftar sofrasında mutlaka bulunuyor.”
Arnavutluk’ta Türkiye’den farklı olarak Ramazan’ın nasıl yaşandığını sorduğumuz Mehdi Gurra, Arnavutluk’ta maalesef minareleri süsleyen mahyaların olmadığını söylerken, gayrimüslim vatandaşların Ramazan’da oruç tutan insanlara karşı daha saygılı davrandığını ifade ediyor.(On5yirmi5/Gizem Gül)
SON VİDEO HABER
Haber Ara