Akit’ten Sinan Yavuzoğlu’nun haberine göre, askeri disiplin ile yönetilen personelin maaşlarına da 5 yıldır zam yapılmadığı öne sürülüyor. Kurumda 5 yıla yakın görev yapan teknik mekanik bakım elemanı Savaş Kodaş’ın bu süre içerisinde toplam yüzde 9 gibi komik bir zam alabildiği öğrenildi. Bu yıllık yüzde 1 küsur gibi bir orana denk geliyor.
MANDIRACI OSMAN ALBAY’DAN HT ÇALIŞANINA EZİYET
Habertürk İdari İşler Müdürü emekli Albay Osman Akagündüz’ün kendisine dilekte bulunan personele kapıyı gösterdiği alınan diğer bilgiler arasında. Zam taleplerine ‘kapı orda, işine gelmeyen çeker gider’ cevabını veren Akagündüz’ün ‘Efendim, hayat şartları zorluyor, üç çocuğum var ev kirası var, bu maaş yetmiyor’ yakınmalarına da ‘beni ilgilendirmez’ cevabını verdiği bildirildi.
.jpg)
TEKNİK ELEMAN 5 YILDIR 1.100 TL İLE ÇALIŞTIRILMIŞ
Savaş Kodaş, 5 yıldır 1.100 TL maaş ile çalıştırıldığını bildirirken, çalıştığı HT kurumunda mesai ücretlerini de tam olarak alamadığını söylüyor. Yıllarca günlük 12 saat çalıştığını belirten Kodaş, ayda 100 saat civarında çıkması gereken mesailerinin standart maksimum 30 saatle sınırlı tutulduğunu söylüyor. Sıkıntılarını 1 Haziran’da bir dilekçe ile Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) bildirdiğini söyleyen Kodaş, kendisiyle ilgilenildiğini ve Şişli İş-Kur’a yönlendirildiğini, verdiği şikayet dilekçesinin İl Teftiş Kurulu’nda değerlendirilirken 25 Temmuz tarihinde işten atıldığını bildirdi.
KORUMA POLİSİ PERSONELİN PEŞİNE Mİ TAKILDI..?
Savaş Kodaş’ın işten atılmasının altında yatan bir diğer sebebin ise, Kodaş’ın bir sosyal paylaşım sitesinde eşkiyabaşı Öcalan ile Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı’nın bir masada yemek yediği fotografı eleştirmesi olmuş. Gecenin geç saatlerinde Fatih Altaylı’nın koruma polisi İbrahim Sarıkaya, sosyal paylaşım sitesinden Kodaş’a mesaj çekerek hakaretle karışık uyarılarda bulunmuş. Kodaş, Sarıkaya’nın kraldan çok kralcı bir tavır ortaya koyduğunu söyledi.
KODAŞ GERİ ADIM ATMIYOR
Bir sonraki gün sabah işe gittiğinde İnsan Kaynakları Müdürü’nün kendisini çağırdığını, önüne imzala diyerek bir tutanak koyduğunu söyleyen Kodaş, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Nedir bu? Dedim. ‘facebook’dan yöneticimiz Fatih beye hakaret etmişsin’ dedi. Bana ‘savunmanda facebook’dan yazdıklarından pişman olduğunu söyle. Bir anlık kızgınlıkla yazdım de’ diyerek akıl verdi. Kendisine ‘Ben akşamdan sabaha değişen insanlardan değilim, görüşümün arkasındayım. Başbakana bile neler yazıyorlar, karikatürlerini yapıyorlar. Yargı ne dedi? düşünce özgürlüğü… benim de düşünce özgürlüğüm var” cevabını verdim.” Bunun üzerine kendisine, ‘Tamam hakkında yasal işlem başlatıyoruz’ dendiğini belirten Kodaş, derhal tazminatsız olarak işten çıkarıldığını söyledi.
ALTAYLI BİLGİSİZ, AKAGÜNDÜZ SESSİZ…
2 Ağustos günü iki şahit ve avukatıyla işyerine giderek tesbit yaptıklarını belirten Kodaş, tutanak tutturduklarını ve işe geri dönüş ve tazminat için dava açacağını bildirdi. Habertürk’ün, Teftiş Kurulu gelmeden işten attığı Kodaş’ı diğer çalışanlara da örnek göstererek ‘akıllı olun sesinizi çıkarmayın’ diyerek baskı yaptığı iddia ediliyor. İddialarla ilgili görüşlerine başvurmak istediğimiz Osman Akagündüz sessiz kalmayı tercih ederken, Fatih Altaylı olayla ilgili hiçbir bilgiye sahip olmadığını öne sürerken, kendisinin sadece Habertürk Gazetesi’nin yöneticisi olduğunu, işten atılan teknik eleman Savaş Kodaş’ı tanımadığını söyledi.
NATO’DA TİCARETİ DE ÖĞRENMİŞ HAYVANCILIĞI DA
Çalışanların illallah ettikleri Ciner Medya Grubu Genel İdari Koordinatörü Osman Akagündüz emekli bir kurmay albay… Akagündüz’ün bir başka aşkı da hayvancılık… Şöyle anlatıyor; “1900 lü yıllarda NATO’da görev yaptım, Belçika’da. Orada bu hayvancılık denilen olayın ne kadar modern ne kadar hijyenik olduğunu bizzat gözlerimle görerek şahit oldum. Aynı sistemi Türkiye’de de neden yapmıyoruz diye düşünmüştüm. Daha sonra emekli olduktan sonra ordaki sistemi Türkiye’ye getirdim ve Paşalimanı Adasında 1997 yılında büyükbaş hayvan çiftliğimi kurdum.” Paşalım süt ürünleri firmasının sahibi olan Akagündüz’ün adada 1.500 dönüm de tarım arazisinin olduğu öğrenildi.
ÇALIŞANLARI EMİR-KOMUTA ZİNCİRİYLE YÖNETMEK İSTER!
“Patrona belki Kenan Tekdağ’dan, belki de Fatih Altaylı’dan daha yakındır… Kendisi de sık sık beyan eder bunu… Der ki; “Bu grupta Turgay Ciner’in en güvendiği adam, en sadık dostu benim!” Öyledir de nitekim… Öyle olmasa Turgay Bey onu grubun bütün idari işlerinden sorumlu koltuğuna oturtmazdı… Serttir! Ve de çok otoriter! Kuralcıdır ve kural dışı hal ve hareketleri asla kabul etmez! Altında çalışanları ile emir-komuta zinciriyle çalışmak ister! Koyduğu kurallardan bir teki ihlal olsun, ortalığı yıkar! Sabah en erken o gelir, en geç o çıkar Taksim’de ki binadan… Bir bakarsınız otoparkta, bir bakarsınız kapının önünde, bir bakarsınız 6. katın tuvaletlerinde denetlemede! Disiplin aşığı.” (AKİT)
